Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlar ruhen hasta ve bu tehlikeli bir hastalık. Din bir insanın dünyayla, insanlarla, tarladaki her bir bitkiyle kurduğu bağın tezahürüdür. Bu bağlar yok olursa ne devlet, ne toplum, ne de insan ayakta kalabilir.
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
Reklam
İslamiyet'e hizmet için partiye, patırtıya, cemiyete, teşkilata ne lüzum var? İnsan evvela kendisi iyi Müslüman olmalı. İslamiyet'i harekederiyle yaşamalı ve Allah'ın emirlerini halka bildirmeli. Zaten halk, hakikî Müslüman olunca, geriye bir şey kalmaz ki...
"Aksi yönde uygulanan her türlü insan yetiştirme faâliyetinde kendi milletine yabancılaşma, milletinin değerlerini hor görme ve aşağılama belirtileri gözlemlenir. Bu durum netîcesinde de insan kendisini içinde yaşadığı topluma zarar verecek yapıların içerisinde bulabilir. Bu durum, bilerek ya da bilmeyerek gerçekleşecek ve bu insan başkalarını da yaptıklarının doğruluğuna inandırmaya çalışacaktır. Hatta bu süreç bütün değerlerimizi ya da kurumlarımızı (adâlet, din, hukuk, makam vb.) istismar edip vâsıta olarak kullanmaya kadar gidebilir."
Sayfa 85
İslâm'ın anlamı ise ilah olarak sadece Allah'ı tanımak ve ilahî özellikleri yalnızca O'na has kılmaktır. İslâm, Allah'ın iradesine kayıtsız şartsız teslim olmaktır. Allah'ın ahkamına göre yargılanmayı gönül rızasıyla kabul etmektir. İşte Allah Teâlâ'nın hoşnut olduğu yegane din bu dindir.
İnsan kul olabildiği ölçüde özgürleşir ve ilahi rızayı kazandığı ölçüde var oluş gayesini gerçekleştirmiş olur.
Reklam
Eşref-i Mahlûkât olarak kalabilmek nasib olsun bize de
İnsan, yaratılmışların en üstünü olmak dolayısıyla Allah'ın tecellisine en ziyade layık olandır. Güneşe göre bir zerre; ummana göre bir damla. Her damla ummandan bir parça ve her damlada ummanın bütün özellikleri var. Onun içindir ki iki Cihan Güneşi Hz. Muhammed Mustafa (sav), " Kendini bilen Rabb'ini bilir" buyurmuştur. Nerede bir damla varsa ummana koşar. Her damla ummanı özler: her parça bütününü arar. Âlem Âdem içindedir, Âdem de Âlem içinde. Dervişin marifeti kendini silmek değil kendini bilmekledir.
Sayfa 222Kitabı okudu
İnsan psikolojisinden bî behre, cehele güruhu İttihadcılar. Yalnız din, devlet ve millet aleyhine olan işlerde, en ahmâk İttihadcı bile bir dahî kesiliyordu.
“Kullarıma söyle, (inanmayanlara karşı) sözün en güzelini söylesinler; çünkü şeytan aralarına girer. Kuşkusuz şeytan insanların apaçık düşmanıdır.” (İsrâ, 17/53) Mesaj: 154. Konuşmalarda terbiye kurallarına dikkat edilmediğinde şeytan devreye girer ve istenmeyen kavgaların yaşanmasına neden olur. 155. İnsan, şeytanın kandırma yöntemleri konusunda bilinçli olmalıdır.
Sayfa 286Kitabı okudu
“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O’nu tesbih eder; O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız. O halîmdir, bağışlayıcıdır.” (İsrâ, 17/44) Mesaj: Kâinattaki her şey Allah’ı tesbih etmekte, kendisine yüklenen bu görevi aksatmadan yerine getirmektedir. İrade ve sorumluluk sahibi insan da aynı şekilde bu görevi yerine getirmelidir.
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
Kadınlarla ilgili mezhep ve hadis kökenli uydurmalar
"Kuran'ın kendi çağının üstünde bir anlayışla yazıldığının sayısız göstergelerinden birisi budur; eğer Kuran kendi kültürünün etkisi altındaki bir insan tarafından yazılmış olsaydı, Kuran'da da döneminin hakim anlayışının yansımaları olması kaçınılmazdı. Kuran üstünlüğü erkek veya kadın olmaya değil, Allah'a yakın olmaya, Allah'ın dininde titizliğe bağlar.
Ne İstemiyoruz?
Topraklarımıza yönelen dış saldırılar ve tank paleti sesleri bizi nasıl rahatsız ediyorsa, evlerimize yönelen saldırılar da rahatsız etmelidir. Topraklarımıza baktığımız gözle, o toprakların üzerindeki evlerimize de bakabilmeliyiz. Saldırı ve işgal silahla olduğu kadar spikerle, aktörle de yapılabilmektedir; bunu idrak etmekte gecikmemizin sonucu
İyilik ve Kötülük Kime? İyilik ve kötülük adına yapılan her şey muhakkak sahibine dönecektir. Böylece iyiliği de kötülüğü de insan kendine yapmaktadır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabb’in kullara (zerre kadar) zulmedici değildir” (Fussılet 41/46). “Kim salih bir amel işlerse kendi lehine işlemiş olur. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhine yapmış olur” (Câsiye 45/15). Salih amel yani iyi işler yapanlardan Cenâb-ı Hak Kur’an’da övgü ile bahseder: “Erkek veya kadın, kim mümin olarak iyi iş işlerse elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz” (Nahl 16/97). Günlük hayatta yaptığımız güzel iş ve yardımlar salih amelin içine girmektedir. Ancak unutmamalı ki sadece insanların hoşnutluğunu ve beğenisini kazanmak için, inançsız olarak ya da Allah rızası için olmayan işlerin Allah katında bir kıymeti ve değeri yoktur. Semerkand Takvimi
Zerreyi bilip, çöle meydan okumanın adıdır insan.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.