Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Belki; bence kitap demek bir defa okumak için yazılan şey değildir. Bazı tanıdıklarım haftada üç dört tane okuyorlar. Onlara hayret ediyorum. Kitap. Nasıl diyeyim... İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. Değil mi? Bir musi-ki parçası gibi... Her vakit başka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi? Belki bunun için her yerde pek çok kitap çıkıyor, fakat iyileri ne kadar az.
Annelik bir yarış değil kimimiz çocuğumuzla daha çok oyun oynarız ,kimimiz daha çok şarkı söyleriz,kimimiz sunumu güzel yemekler hazırlarız,kimimiz daha çok kitap okuruz ,kimimiz daha çok öper koklar severiz …Nasıl ki her bebek biricikse her anne de bebeği için eşsizdir .
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Eşitlik zayıflık değil bilgeliktir. İyi olmaktan bu kadar korkmayın. Bir kez olsun sevgiyle bakmayı deneyin dünyaya. Hiçbir halk sonsuza dek efendi, hiçbir halk tutsak olarak yaşayamaz. BARIŞ hepimizi onurlu ve özgür yapacak tek olanaktır. Çıkarın kulaklarınızdan körlüğün tıkaçlarını...
Sayfa 30 - Kırmızıkedi YayınlarıKitabı okuyor
Burada kitap yok diye yakınıyorsun ya, aslında insanın ne kadar kitabı olduğu değil, ne kadar iyi kitabı olduğu önemli.
Sayfa 151 - Jaguar KitapKitabı okuyor
Tıbbın başlangıcı da Sümerlilerde. Hastalıkları, onlara yarayacak ilaçları gözlemişler, çeşitli ilaç reçeteleri yazmışlardır. Hastaları iyi etmek için yalnız ilaca değil sihire de başvurmuşlardır. Sihir, bu çağda bile aynı amaçla kullanılıyor.
''Şimdi çok iyi anladım ki, Zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zübüğüz. Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızda böyle zübükler büyüyemezdi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip, işte başımıza böyle zübükler çıkıyor. Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde. Onları biz kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz. Sonra, kendi zübüklerimizin bitek Zübük'te birleştiğini görünce ona kızıyoruz.''
Reklam
Bir gün derste dedi ki: "Çocuklar unutmayın! Hem yaşarken hem de öldükten sonra ardınızdan "İyi bir insandı" denmesi zaten en büyük sermayeniz değil midir?..
Tanrı??
İyi'liği sınırsız olan bir varlık, nasıl ucubeleri, canavarları, zararlı hayvanları, yer sarsıntılarını ve Apokalips'in üç kara atlısıyla simgelenen kötülükleri; savaş, kıtlık ve salgınları yaratabilir? Tanrı ki her şeye kadirdir, güçlüdür 2 kere 2'yi 5 ettirmeli ve doğruyu yanlış yapabilmeli değil miydi? Eğer bunu yapamıyorsa o zaman her şeye muktedir midir? Ve eğer Tanrı en üstün derecede tanrısalca eksiksiz ve yetkin ise adaletsizliği cezalandıramaz mı? Ama eğer en üstün derecede iyi ise şefaatçi olmayabilir mi? ve adaletsiz olmayabilir mi?
Alışkanlıkların, önemli olmasının asıl nedeni size daha iyi sonuç getirmeleri değil, kendinizle ilgili inançlarınızı değiştirebilmeleridir.
Kaliteli bir ilişkinin ölçütü ne kadar uzun sürdüğü değil, birlikte olunan zamanların ikili tarafa ne kadar iyi geldiğidir..
Reklam
Çok sevdiğim bir ideal anne baba tanımı var İngilizcede : Good enough parenting. Yani kabaca çevirisiyle “ yeterince iyi ebeveynlik.” Mükemmel ya da en iyi değil, yeteri kadar iyi bir ebeveynlik.
Sayfa 47
"Sen bütün viskilerden, bugüne kadar yediğim ve içtiğim her şeyden daha lezzetlisin. Kalmaya geldin değil mi?" diye sordu Clay. Cevabı bir de ondan duy- mak istiyordu. Julia evet anlamında kafasını salladı. "Kalmaya geldim." "Artık kaçmak yok." "Artık kaçmak yok," diye tekrar etti
Sayfa 300
*** Dünyadaki insanların hepsi iyi yürekli değil, hayat bana bunu öğretti. ***
Sayfa 385 - Can yayınları, 2023, 16. BasımKitabı okuyor
Mobbing Bank Diyor ki;
Ortadoğu Kültürünün Duygu, Batı Kültürünün Maddi Sömürü Zulmünü Bir İbret ile Bitiriyoruz Türkler de yaşam mana üzerine kuruludur. İhtiyaçtan fazlası zehir gelir Türklere. İsraf haram demeyen din var mı? Dinler yokken Türkler de yaşanıyordu. Dinler bütün bu bilgileri bizden almış kullanmıştır. Dini farklı niyetle kullanmak adına dinin
Evvela çocukları izledi Veli Demir. Beyin kıvrımları yeteri kadar gelişmediği için düşünceden ve hatta hislerden bile fazlasıyla uzak davranışlar sergileyen bu patates kafalı yaratıklar insanın bozuk doğasının gözlemlendiği ilk duraklardı. Hayır, aptalca oyunlar oynamaları veya sağa sola koşturmalarını kastetmiyordu. Arzulamanın en ilkel halini
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.