"İlginç bir oyun. Kazanmanın tek yolu hiç oynamamak."
Aynı şey birçoğumuzun günlük hayatımızda oynadığı oyun için de geçerli: Toksik anne-babaları değiştirmeye çalışma oyunu. Onların sevecen birer anne-baba olmaları ve bizi sevmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Bu múcadele enerjimizi tüketiyor ve günlerimizi kargaşa ve acıyla geçirmemize yol açıyor. Halbuki tum çabalarımız nafile. Kazanmanın tek yolu hiç oynamamak.
Artık oyundan vazgeçmenin, mücadeleyi bırakmanın zamanı geldi. Bu anne-babanızdan vazgeçmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Vazgeçmeniz gerekenler:
Kendinizi daha iyi hissedebilmek adına anne-babanızı degiştirmeye çalışmak,
• Onların sevgisini kazanmak için ne yapmanız gerektiğini bulmaya çalışmak,
Onların hareket ve davranışlarına aşırı duygusal tepkiler vermek,
• Bir gün, hak ettiğiniz desteği size göstereceklerinin hayalini kurmak.
Şimdiye kadar anne-babanızdan duygusal destek görmediyseniz, bundan sonra da görmeyecek olmanızın ihtimali çok yüksek, toksik anne-babaların diğer yetişkin çocukları gibi bunu siz de biliyor olmalısınız. Maalesef bu anlayış, duygularımızın hissetme katmanında etkili olamıyor. İçinizdeki devamlı çabalayan çocuk, bir gün anne-babasının onun ne kadar harika bir çocuk olduğunu fark edecekleri ve onu sevecekleri konusunda sahip olduğu umuda olan bağından kopamıyor. Suçlarınızın ne olduğunu bilmeden, devamlı olarak hatalarınızı telafi etmeye uğraşıyor olabilirsiniz. Toksik anne-babanızdan çocukluğunuzda sizden esirgenen sevgi ve şefkati her talep edişinizde de susuz bir kuyudan su çekmeye gitmiş gibi oluyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, kovanız boş çıkacak.