Saat onda kahvaltı etmek için yukarı çıktım. Pete ve Selma'yı buldum. Selma harika görünüyordu. İnsan nasıl bir Selma edinirdi? Bu dünyanın köpekleri asla bir Selma edinemezler. Köpeklere köpekler düşüyordu. Selma kahvaltıyı hazırladı. Harikuladeydi ve bir erkeğe aitti, bir üniversite profesörüne. Haksızlıktı, bir şekilde. Eğitimli kaypak balonlar. Eğitim yeni Tanrı'ydı, eğitimli erkekler de yeni toprak ağaları.
"Biraz şefkati hak ettin sanırım," dedi. "Seninle ilgili bir düş gördüm. Göğsünü bir dolabı açar gibi açmışım ve bir sürü yumuşak şey varmış orda -oyuncak ayılar, minik hayvanlar; yumuşak, insanın içinde sarılma arzusu uyandıran şeyler. Sonra öbür adamla ilgili bir düş gördüm. Yanıma gelip bana kağıt parçaları uzattı. Bir yazar. Kağıt parçalarına alıp baktım. Kanserliydi kağıt parçaları. Yazı kanserliydi. Ben düşlerime güvenirim. Sen şefkati hak ettin."
“Ben severim insanları!"
"Ben sevmem."
"Biliyorum sevmediğini. Ama ben severim. İnsanlar seni görmek için geliyorlar. Seni görmek için gelmeselerdi severdin onları belki . "
"Hayır, ne kadar az görürsem o kadar çok severim onları."
Kadınlar çok uzakta. "İyi geceler" kokar çarşafları.
Masaya ekmek koyarlar yokluklarını hissetmeyelim
diye.
Sonra anlarız suçun bizde olduğunu. Sandalyeden
kalkıp
"Bugün çok yoruldum," deriz ya da "boş ver, lambayı
ben yakarım."
"Güç gelmesin sana, başla güzel saçlarına
Düzgün parmaklarına, biçimli ayaklarına
Övgüler dökmeye, pek uzatma işi, gevşer
En ağır başlı kadınlar bile güzelsin
Denince, biraz ağırlanınca, yumuşar
Bayılır kızlar bir övüle görsün güzellikleri."
Hatırlamazsın tabii. Haberin olmadı ki bunlardan.
Seni görebilmek için neler yaptığımdan da haberin yok.
Birlikteyken kitaplarını saklardım,
onları geri vermek bahanesiyle yeniden göreyim diye seni.
Hastalanmış gibi yapardım,
sırf odamda yalnız kalayım diye seninle.
Biz kadınlar mahkumuz böyle numaralar yapmaya.
Anlamıyorsunuz çünkü anlamak istemiyorsunuz. Ancak bir kadın anlamak isteyebilir bunu. Kadınlar arasındaki bir şeyden söz ediyoruz. Erkeklerin inandırıcı olduğunu söylüyorsanız, bu hoş bir şey , ama yaptığı sonuçta bir taklit. Kadınlar iyi taklit yaparlar , hatta bu konuda erkeklerden daha başarılıdırlar.
her dört kadından biri hayatları boyunca aile içi şiddete maruz kalıyordu. kadınlar polisle irtibata geçmeden önce ortalama otuz beş aile içi istismara katlanıyolardı.
Âşık olunca kanatlarından mavi güneşler doğardı.
Ben doğmamıştım daha hatırla.
Bir teleğini senin için saklamıştım
Bak, işte burada.
Susan kadınlar vardı
Ben susamamıştım
Ama herkes içmişti.
Belki de sen yoktun orada.
Beklentimin altında kalan bir kitap oldu. Orta Çağ ve o dönemde cadılık suçlaması ile karşı karşıya kalan kadınlara dair detaylı bir anlatım yerine daha yüzeysel bir anlatım dili tercih edilmiş. Yazarın alıntı yaptığı isimler ve kitapları daha çok dikkatimi çekti.