Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CjVq5rjN0uV
Nasıl yani? Kahve fotoğrafı olmadan bir Kürk Mantolu Madonna kitabı yorumu mu? Olacak iş değil...
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına bir noktaya kadar yazılan her
HER ŞEYİ FAZLASIYLA ANLAMAK BİR HASTALIKTIR.
Edebiyatın psikoloğu olan, çağ açıp çağ kapatan, yeni bir tür oluşturup o türün bir mevsimi olan yazarın koltuğunun karşısındayız. Israrla kaçan aynamızı yüzümüze tutuyor. Bu eser bir tutum olarak, modern Rus toplumunun kaçınılmaz olarak ürettiği türden sorunların bir örneği. Rasyonel egoizm ve diğer
Arif Bilgili
Elinde ufak bir bavul, gerçek dünyada belki yanıp tutuştuğun markaların hepsinden uzaksın. Zira burada ayakkabı giymek bile, kavgaya hazırlanmakla eş değer sayılıyor. O pahalı ayakkabıların hükmü yok anlayacağın. Bulutları, çimenleri, herşeyi özleyebileceğin bir mekana uğurlanıyorsun. Köstekli saat tıkırtısıyla ilerleyen
Stephen Hawking gibi büyük bir dahiyi anlatmadan yapılan bir incelemenin, çok güdük kalacağını söyleyerek incelememe başlamak istiyorum. Yine kitap ile yapacağım inceleme spoiler içerebilir, o yüzden bunu dikkate alarak okumanızı tavsiye ederim. Stephen Hawking, Einstein'den bu yana en parlak fizikçi kabul edilir. Hawking 21 yaşında motor nöron
Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum ?
Herkes bağırırken şiirler okumak mı ?
Susmak mı sözün bittiği yerde ?
Kusmak mı sindirebildiklerinizi ?
Apansız uykum kaçıyor kaç gece,
Bu da mı aleyhime kanıt ?
Sondan saymaya başladım adları-böyle
Hoşuma gidiyor
- beğenmeseler de
seviyorum ellerimi,
hep olmayacak düşler görüyorum,
Yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan.
İtiraf ediyorum ?
Silin adımı listenizden, yokum;
Aslında bir oyun olan kavgalarınızda ve aslı bir Kavga olan oyunlarınızda.
Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni. Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum.
Yalan övgülerinize ihtiyacım yok.
Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin.
Bir sürgün nereye sürülebilir ?
Gölgeler kelepçeye vurulur mu ?
Çekilin, yürümediğiniz yolları(mı) kirletmeyin.!
İnsanlarin 3 bin yıl evvel tartıştığı,sorguladığı şeyleri biz hala sorgulayamıyor,sorgulamayı akıl edemiyoruz. Sorgulamayı teşvik etmeyi bırak,sorgulamaya engel bir eğitim sistemiyle bunlardan haberdar olmak bile iyi bir sey.
Aynı toprak parçası üstünde yaşadığımız insanlar bir dünyaya yetecek kadar filozof yetistirirken, bizde felsefe yapanlara deli gözüyle bakılıyor ki zaten düşünen adam heykelinin akıl ve ruh hastalıkları hastanesinin önünde bulunması da buna en büyük kanıt.
Neyse, sevgili deli arkadaşlarım bu kitaplari okuyun, okutun bu ülkeyi belki de biz deliler kurtaracağız...
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,6bin okunma
Öğretmene aylık 6500 TL verilmesinden daha garip olan olayları anlatayım ben size:
6500 TL para mı, öğretmen bu fiyata çalışır mı diyor olabilirsiniz ama özel sektördeki öğretmenlerin birçoğu maalesef bu fiyata çalışıyor; hatta yeni başlayanların çoğu maaş almıyor. Ülkemizde branş bazında ciddi bir ayrışma var; eğer ki Tarih, Coğrafya, Rehberlik,
YouTube kitap kanalımda Tezer Özlü'nün hayatı, bütün kitapları ve okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz :
ytbe.one/4rhsgjdY_SQ
Bu kitap incelemesini şu an Tezer Özlü'nün bedeninin yanında yazıyorum. Kanıt: i.hizliresim.com/e9h3lgo.jpg
Demiştim ama sana Tezer, 4 gün önce Çocukluğun Soğuk Geceleri kitabına yazdığım
Kırmızı Pazartesi yazarın okuduğum ikinci eseri.
Eser bilinen eserlerin aksine sondan başlayan bir kurguya sahip. Bu kurguyu "polisiye romanlar"da görmeye aşinayız sıklıkla. Eser de tam anlamıyla bir polisiye roman olmasa da kısmi olarak polisiye romanı andıran niteliklere sahip.
Söyleyeceklerim spoiler sayılmaz diye tahmin ediyorum. Zira eserin kapağını açar açmaz kahramanın öleceğini öğreniyor okur. Bütün kurgu bu ölüm üzerine kurulu olsa da eserin yazıldığı coğrafyanın insanlarının özelliklerini de görebiliyoruz. Toplumun aynası diyebiliriz.
Bir namus cinayeti. Hani Kemal Sunal filmlerinde de görülen kadının oğlunun eline silahı verdiği, sevdiği kadının kanını almazsa onunla evlenmeyeceği cinsten bir kurgu. İki kardeş Santiago'yu namus için öldürüyorlar, Santiago'nun bir dostunun ağzından da olay anlatılıyor. Cinayetin işleneceğini orada yaşayan herkes biliyor ama kimse sonuca etki edecek bir müdahalede bulunmuyor. Aksine toplum bir nevi destekliyor o cinayeti. Üstelik kurbanın suçlu olduğuna dair en ufak bir kanıt dahi yok.
"Bana bir ön yargı verin, dünyayı yerinden oynatayım."
"Kader bizleri görünmez kılar."
Kitap hacimsiz olmasına rağmen anlatım olarak zorluyor. Daha önce Marquez okuduysanız bu zorluğa aşinasınızdır diye düşünüyorum. Ben aşina da olsam okurken yorduğunu itiraf edebilirim. Ama yine de okumaya değer diye düşünüyorum. Bazen zor olan şeyler daha çok şey katar insana.
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma