Kitabın başında insanların küçük şeylerden mutlu olamadığından dert yanıyor Mina Hanım. Oysa mutlu olunacak ne çok şey var değil mi Mina Hanım? Yağmur gibi, yıldızlar, denizler, çocuk sesleri, hatta aşk gibi... Mina Hanım güzel günler geçirmiş, mutlu olmayı becermiş, hayata tutunmayı ve eğlenmeyi bilen bir kadın orası kesin.
Biz yatla değil de
"Heybemden Dökülen Öyküler" çeşitli başlıklarla birçok öykü barındırmakta. Öykülerde kullandığım karakter adları kimisi anlamına göre kimisi de ailem ve yakın çevremden alınmıştır. Hayal gücümün derinliklerinde güzel bir yolculuğa çıkarmak istiyorum sizi. Fantastik, büyülü gerçekçilik ve gerçekçilik türlerinde olan öykülerle keyifli zamanlar diliyorum..
Yazar ve Şair Betül FIRAT
Usta şair ve yazar Betül Firat in kaleminden dökülen öyküler, betimlemeleri ve metaforları ile size bambaşka bir okuma deneyimi sunacak...
Eğitimci Yazar İnci YILMAZ ŞİMŞEK
Yusuf Atılgan 'ın okuduğum ikinci kitabı. Aylak Adam' da da, Anayurt Otelinde de tam ifade edemediğim, adını koyamadığım bir şeyler var. Dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle bireyciliği işler iki kitabında da. Anayurt Oteli 'nde varoluşsal sancılar çeken ve kendi probleminin teşhisini koyamamış sıradan insanları anlatırken, olay
YouTube kitap kanalımda Marcel Proust'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
youtube.com/watch?v=n5e0iz7...
Dreyfus yanlısı, Dreyfus karşıtı, Yahudi yanlısı, Yahudi karşıtı, 15 Temmuz yanlısı, 15 Temmuz karşıtı, bilgi yanlısı, bilgi karşıtı...
Tarık Tufan’nın bu arayış dolu cümleleri her kitabında görmek mümkün. Hep bir sonraki bölümü merak ettim. Karakterlerin ruhunu, aklından geçenleri öyle bir vermiş ki bütün karakterleri yaşıyorsunuz.Akıcı bir dili var ve kitapların içinde bir karakter oluveriyor insan. Karakterin kafasının içinden geçenler, okura bu kadar mi güzel yansır.Tarık Tufan, içimizdeki yaraları hatırlatan, kalbimizdeki hüznü farkettiren bir yazar. Keyifli okumalar...
KaybolanTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20203,134 okunma
Ben, sen, o, onlar... hepimiz Biz'iz.
Bu kitap meşhur kara dörtlemenin kitaplarından biri. Kara dörtleme şöyle:
1. 1984 George Orwell
2. Fahrenheit 451 Ray Bradbury
3. Cesur Yeni Dünya Aldous Huxley
4. Biz Yevgeni Zamyatin
Benim sıralamam yukarıdaki gibi.
Dörtlemenin her kitabı çok güzeldi ama şu an da incelemesini yaptığımız Biz kitabı diğerlerinden daha enteresan bir havaya sahipti.
Kitaba alışmak başlarda gerçekten zor oluyor çünkü garip bir bölüm yapısı var ve karakterlerin isimleri sayı, rakam, matematiksel işlem, nota, enstruman... (bazıları ironidir)
Kitapta hoşuma giden şey kitaptaki ana karakterimizin biz okurlarla sürekli konuşması ve her olaya hakim olması. Karakter bir mühendis bu yüzden de zeki bir arkadaş kendisi. Mühendis olmasına rağmen şiir, edebiyat, felsefe, tarih gibi birçok alanda yorumlar yapıyor. Zaten karakter mühendis olduğu için baştan sona matematik konuşuluyor.
Zamyatin okurla sürekli konuşan bir karakter yarattığı için rahatlıkla kendi devrinde olan olayları, karakterleri, grupları inceden inceye eleştirmiş. Bu da hoşuma giden bir şeydi.
Genel olarak kitap güzel distopya sevenlerin okuması gereken bir kitap. Ama distopya sevmiyorsanız okumayın işkenceden farksız olur. Gidin Andy Weır filan okuyun. Daha çok keyif alırsınız.
Hayırlı günler keyifli okumalar...
Yakup Kadri Karaosmanoğlu , kuşak çatışması gibi toplumda her zaman mevcut olan bir durumu, değişimin en keskin olduğu zamanlarda ele alarak, güçlü bir gözlemle aktarmış.
Tanzimat, meşrutiyet gibi gerek yönetim gerek toplumsal anlamda
Türk Edebiyatı'nın en güzel giriş cümlelerinden biriyle açılıyor Bir Düğün Gecesi;
"İNTİHAR ETMEYECEKSEK İÇELİM BARİ!"
"Dar Zamanlar" üçlemesinin ikinci kitabı olan Bir Düğün Gecesi, 68 kuşağının bir üyesi olan Ayşen ile 12 Mart İhtilali'ni düzenleyen generallerden birinin oğlu olan Ercan'ın düğünüyle başlıyor.
Kitap, 12
Şizofreninin konu edildiği filmlerde/kitaplarda başrol genelde izleyicilerin/okuyucuların sempati duyacağı bir karakter olarak yaratılır. Haliyle bu hastalık filmlerde/kitaplarda genelde iyimser bir şekilde tasvir edilir. Hastalığı gerçekçi biçimde ele alan fazla kitap/film yok. Bu kitabı araştırdığımda yazarın kendi hayatından esinlenerek
Cthulhu,Necronomicon gibi bazı terimleri daha önce hiç duydunuz mu? Ya Bloodborne ve Darkest Dungeon oyunlarını? Tamam oyun bilmeyebilirsiniz diyelim ya Metallica'nın direkt olarak bu kitaba ithafen yazdığı Call of Cthulhu şarkısını? Peki ama en azından Stephen King,Jose Luis Borges ve Edgar Allan Poe'nun korku edebiyatının en güçlü yazarlarından
Sabahattin Ali nin romanından biri. çeşitli karakter tahlilleri insana biraz dostoyevski'nin o insanın içine sızan havasını yaşatıyor. ben inanıyorum ki sabahattin ali değil de sabahattinov aliyevski olsaydı bugün her sokakta duvarlar yazılarıyla resimleriyle süslenir, pek çok başkente büstü dikilirdi.
henüz tanımlanamamış bir gizem var bazı
"Devlet varsa özgürlük yoktur. Özgürlük olduğunda devlet olmayacaktır. "
-Vladimir Lenin
Geçen zaman sonra tekrar bir inceleme yazma arzusu doğuran Sırça Köşk...
1941 yılında, yani ölümünden sadece bir yıl önce yayımlanan Sırça Köşk, devlet anlayışını ve adalet, hukuk gibi temel prensipleri işleyip eleştirmektedir.
Kürk Mantolu
Hermann Hesse'nin okuduğum ikinci kitabı oldu. Okuduğum ilk kitabı olan Bozkırkurdu'nda, kurt ve insan olmak üzere iki karakterden oluştuğunu düşünen Harry Haller isimli bir karakter vardı. Harry Haller'da insan karakteri varlığını gösterirken, kurt gizlenip onu izler, kurt ortaya çıktığında ise insan bir köşeye çekilir ve kurdu izlerdi. Son