15 yıldır "Radial Arterimin" yani bilek damarımın:)) tam üzerinde taşıdığım bir nasihatı paylaşacağım sizinle değerli takipçilerim:))
Nedenini hala tam idrak edemediğim bir geleneğin ürünü olarak küçükken misafir sofrasına çocuklar olarak oturtulmazdık ...
Bir köşede annemizin ayrı serdiği sofrabezine ve o güzelim ganimetlerden payımıza düşen bir kaç lokmaya razı olurduk kuzu kuzu :))
Yine böyle misafir ağırladığmız bir akşamda hala unutamadığım o çikolatalı pasta tabağına kanalize olmuş durumdaydı tüm zerrem.Fakat muhtemeldir ki misafire yetecek kadar kalmış ve bize de kaş-gözle tekmil veriliyor uslu uslu oturun koltukta diye:))hayır kızmıyorum onlara çünkü onlarda gördüğünü uyguluyordu sadece bizim kadar şanslı değillerdi doğrulara ulaşma noktasında😇🌼
Neyse efenim içimde dinmez bir açgözlülükle ve misafirin gitmesini bile bekleyemeden pastaya saldırmak için mutfağa koştum ama ne koşuş:))
Karanlığın ortasında film sahnelerini aratmayacak bir sahne,pat küt kırılma sesleri ve kendimi sofranın ortasında koluma saplanan kocaman bir cam parçasıyla buldum☺️
İşte o gün bugündür bileğime her baktığımda şöyle diyorum:
Sevgili Ayşe,
*Bir şeyi çok mu istiyorsun bekleyeceksin,
*Ama Nefsin çok mu istiyor inadına daha çok bekleyeceksin yoksa sabırsızlık ve açgözlülüğün yıllar geçse de kapanmayacak yaralar bırakabilir sende😉
İşte öyle efendim demem o ki biz sabrı ve beklemeyi bir günde öğrenmedik,iyi günler:)))
🦋🌷
Bir mavi denizin ortasında
Kayboluyor sakaların türküsü
Uzak kentlerin birinde
Yayılıyor görmemenin örtüsü
Sakalar uğraşmakta
Türküleri yaşatmak uğruna
Körler didinip durmakta
Karanlığı mesken tutmakta
Bu gören körlerle
Sakaların hikayesi
Bir tarafta karanlığın savaşı
Diğer tarafta türkülerin barışı
Aydınlık ve karanlık
Yüzyüze ve karşı karşı
Umut...
Yitirmelerin, tüketmelerin, kaybetmelerin çığlıkları..
Ayrıcalıklı bir ruhun jilet kesikleri..
Karanlığın ve yalnızlığın en soğuk hali..
Ne derseniz deyin; herbiri gözlerinize saplanıp kalan, kelime görünümlü dikenlerden müteşekkil, yıkıntı edebiyatının en güzel örneklerinden biriydi okuduğum.
Koca bir enkaza dönüşen evrenin, kara deliklerde
Bazen kaybolduğumu hissediyorum. İnancım sarsılıyor. Doğruluğundan emin olduğum düşüncelerin hayat karşısında paramparça olduğunu görmek çok yıpratıcı. Karanlığın ortasında buluyorum kendimi. Doğru neydi, yanlış neredeydi, hakikat hangisiydi, bilemiyorum. Ne var bunda diyeceksin, her insan yanılır. Öyle olmuyor...
DİKKAT! HAZIR OL!!!!!! ATEŞ!!!!!
Ne zaman savaş hakkında bir kitap okumaya başlasam "artık beni şaşırtamaz"diyorum..oysaki ...şaşırtıyor
Önce bu kitabı bana gönderen biricik Kübra sana çok teşekkür ederim hâlâ çakıl çikolataları tadı damağımda tıpkı dostluğun gibi hiç silinmeyecek :)
Kitaptan ziyade yazar ilk kurşunu atıyor kalbime
Wulf Dorn'un geçen yıl okuduğum ve hiç beğenmediğim Oyunbaz kitabından sonra açıkçası bu sefer biraz isteksizce aldım Karabasan'ı. İyiki almışım. Beklentilerimizin düşük olduğu kitaplar bazen bizi şaşırtır ya hani, biraz beklentimizin düşük olmasındandır bu şaşırma hissi, bazen de gerçekten güzel bir sürprizdir hani söz konusu olan, işte bu sefer
Kim bilir..
Biz ; atom bombası gibi yeri yerinden oynatsın, kocaman bir ışık saçsın, öncesinde kendine benzemeyen ne varsa yok etsin, her şeyi değiştirsin, çook uzun sürsün gibi ütopik hayallerle onu zihnimizde şekillendirmeye çalışsak da ,aslında ufak ayrıntılarda gizlidir çoğu zaman.
Mutluluk kahkaha atmaz, sessizdir. Gülümser, ısıtır,
.
Sana hiçbir zaman yaklaşamayacağım
Yalan bu geçici sevinç, bu nur, bu ışık
Bu karanlığın ortasında yanan alev gözler
Bu bir kadeh içki gibi aydınlık
.
" Mesela 2124 yılında akrabalarımız ve arkadaşlarımızla birlikte hepimiz toprak altında olacağız. Evlerimizde yabancılar oturacak, mal mülkümüze başkaları sahip olacak, bizden hiçbir şey hatırlamayacaklar. Mesela bizden kim dedesinin babasını hatırlıyor ki ?
Biz insanların hafızasında sadece bir satır
olarak kalacağız, isimlerimiz eşkalimiz unutulacak...
100 yıl sonra toprak altında, karanlığın ve
sessizliğin ortasında dünyanın ne kadar
boş olduğunu anlamış olacak ve keşke ömürlerimizin
tamamını iyiliklerle ve güzel amellerle geçirseydik temennisinde bulunacağız. Mademki hayattayız o halde ibret alalım ve değişelim!
Allahım ! Bize doğru yolu göster.
Allahım ! Akibetimizi hayreyle.
Allahım ! Bizden râzı olarak canımızı al.
Âmin Âmin Âmin Yâ Rabbil‘âlemîn 🤲🏽
Wp:vaktislam