İlk kez 1663 yılında Palais Royal'da oynanan Cimri, çok cimri biri olan Harpagon ve onun ailesi etrafında döner. Moliere'in Cimrisi Harpagon, daha rahat ve daha mutlu bir hayat için biriktirmez. Onun için daha fazla para-altm-mal sahibi olmak kendi başına bir amaçtır. Cimriliği basit bir mal ve para sakınma durumu olarak değil, bir tür meta fetişizmi olarak yaşar. Meralara kullanım değerlerinin ötesinde anlam yükleyerek, onları fetişleştirme hali, sadece cimrilere özgü bir ruh hali değildir. Ancak Harpagon un en büyük özelliği "Yaşlılığım için biriktiriyorum, çocuklarım için kazanıyorum" gibi yalanların arkasına saklanmayıp "Para, para!" diye bağırmasıdır. Bu nedenle biriktirdiklerini hiçbir zaman tedavüle sokmaz. Bir karadelik gibidir.
159 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1668
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

104 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitap bir tiyatro metni olduğu için çok akıcı ilerliyor asla sıkılmıyorsunuz hemen bitsin de istemiyorsunuz. Konusu ; Zengin ama aşırı cimri bir baba eşi hayatta değil bir erkek bir kız iki çocuğu ve uşakları ile birlikte yaşıyorlar. İki çocuk da aşık oldukları kişi ile evlenmek istiyor ve bunu nasıl babalarına söyleyeceklerini düşünüyorlar. Bu sırada babaları da onlara hem kendinin evleneceğini hem de onları kendi belirlediği kişiler ile evlendireceğini söylüyor. Tabi babanın seçtiği kişi de oğlunun sevdiği kız olunca olaylar gelişiyor. Bir cimri için parası her şeyden daha önce gelir kısaca anlatılan konu buydu ne olursa olsun asla parasından vazgeçmiyor onun yaşama amacı parası oluyor. Sonu gerçekten çok hoştu özellikle bütün belirsizlikler bitip her şey açıklığa kavuşulduğunda bir tiyatro metni olduğu için kitabın başında zaten karakterlerin kim olduğu ve isimleri yazılsa bile sona kadar asla sürprizinin kaçtığını düşünmüyorum. Umarım bir gün tiyatrosunu da izleme fırsat bulurum iyi okumalar
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202224,6bin okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hep para, para! Ağızlarını açtılar mı ilk söz para! Tek bildikleri, tek düşündükleri bir şey var : Para! Moliere’in yaşadığı dönemde Fransa’da tiyatro, edebiyatın yerini almış ve Fransız düşüncesinin sahnede anlatılması ile adeta sanat ve edebiyat kaynaşması gerçekleşmiştir. Bu dönemde tiyatro sadece saray sınıfının ve entellektüellerin ilgi
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202224,6bin okunma
132 syf.
9/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Cimri - Moliere (Ne kolay, ne kolay inanıyor insan sevdiğine!)
Ah, ne için okur insan? Öğrenmek, yalnızlığından kurtulmak, insanlardan uzaklaşmak vesaire birçok nedeni var. Eğlenmek de bunlardan biri olmalı sanırım. Oldukça eğlendim okurken. Güzel bir kurgusu var eserin. Yanlış anlaşılmalar, tesadüfler önemli bir yer tutuyor. Harpagon karakteri aklıma Kemal Sunal'ın Varyemez filmini getirdi.
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202224,6bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
NOT : Cimrilerin ve kalpsizlerin okuması yasaktır. NOT : Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için uygundur. Son zamanlarda keyif alarak okuduğum harika bir kitaptı. Çok beğendim. Her duygu var içerisinde, şaşırıyorsunuz, üzülüyorsunuz, heyecan, komedi her şey vardı. Kullanılan dil muhteşemdi okuru yormayan akıcı bir dildi. Gerçekte bu tarzda cimri insanları tanıyorsanız gülerek okuyorsunuz. Tanımıyorsanız da şaşırıyorsunuz. Tabi okuması güzeldi güzel olmasına ama acı gerçeklerdi bunlar. Ne zor halden anlamayan para sevdası gözünü bürümüş insanlarla uğraşmak ! Paranın gücüne yazıklar olsun diyeceksiniz okurken. Okumak isteyenler için tavsiye edilir. Keyifli okumalar dilerim :)
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202224,6bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
Cimri: ”adi, soysuz ve alçak”
Molière’in yaşadığı çağ bugüne dek Fransızların en mutlu saydıkları çağdır. 1622 Molière, Paris’te, rahat, hatta zengince bir evde doğuyor. Babası sarayın halıcıbaşısı, tutumlu bir tüccar, anası yine bir halı tüccarının, okuma yazması kıt, iyi giyinmesini sever kızıdır. Annesi otuz yaşında ölüyor. Dedesi sayesinde kolejde okuyor. "Molière
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200624,6bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
Şu hayatta paradan daha kıymetli bir şey varsa o da daha çok paradır.
Reading slump’a (Türkçesini bilen varsa söylesin şunun) girmeme ramak kala; akıcı, bir solukta bitecek, kitap okuma şevkimi harlayacak bir kitap önerisi istediğimde açık ara farkla kazanan bu kitap, dediğiniz kadar varmış sahiden. Okurken çok eğlendim, çok da merak ettim kitabın ahvalini ve nihayetini. Beklentim çokça yükseltildiği için hayal
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200624,6bin okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Açgözlü
Moliere, bildiğiniz üzere gelmiş geçmiş en meşhur ve önde gelen oyun yazarlarından bir tanesi. Fransız. Aynı zamanda da oyuncu. Moliere, sarayın çok içinden birisi idi. Annesi asilzade idi, zengin bir kadındı, babası ise sarayın mobilyacısıydı. Annesini erken yaşta kaybettiği ve babası ile de arası iyi olmadığı için hayat maratonu onun için
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202224,6bin okunma
118 syf.
·
Puan vermedi
Tanzimat edebiyatına çalışıken, Ahmet Vefik Paşa'nın Moliere'den çevirdiği adını çoğu kez tiyatro okuma metinlerinden duyduğum Cimri romanı daha dün elime geçti. Kitapta karun kadar zengin olup, hayatta sevgi, saygı gibi insani değerler dururken parayı her şeyin üstünde tutup, paraya tamah eden bir kişinin; kendisini komik ve aciz bir duruma düşürmekten başka elinden hiçbir şey gelmediği anlatılıyor. Tamam tutumlu olmak çok güzel, takdir edilesi bir şey ama ne demişler? Her şeyin fazlası zarar. Tutumluluğun da dozunu ipin ucunu kaçırır gibi kaçırırsan eğer, sonunda cimrilik ile yüzleşirsin. Kitabın genel havasında, cimriliği hicvetmek maksatlı, biraz da ironi katılarak, cimri bir kişinin içine düştüğü durumlar komedi tadında ifade edilmiş. Hatta kitabı okurken zaman zaman kendimi gülmekten geri alamadım. Okumanızı tavsiye ederim, gülmek için birebir. . .^_^.
Cimri
CimriMolière · İskele Yayıncılık · 201124,6bin okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
"Nemize yarayacak mal mülk, tadını çıkaracak güzel çağımız geçtikten sonra?" Cimriliğin ete kemiğe bürünmüş hali olan Harpagon'un, cimriliği ile hayattan bezdirdiği çocuklarının haklı serzenişiyle başlamak istedim incelememe. Bugüne kadar gördüğünüz, tanıdığınız tüm cimrileri unutun ve cimrilerin şahı Harpagon ile tanışın. Harpagon'un cimriliği, yok artık bu kadar da olmaz dedirten cinsten. Öyle ki: "İnsan yemek için yaşamaz, yaşamak için yer." Sözünü yemek odasındaki ocağın üstüne altın harflerle yazdırmayı düşünen biri kendisi. Parasını isteyeceğinize canını isteseniz daha az şey istemiş olacağınız bir karakter Harpagon.
Cimri
Cimri
, tiyatro türünde okumaya başlamak için çok uygun bir kitap, film tadında akıp gidiyor.
Molière
Molière
'in dili halk dili, sade ve akıcı. Aynı zamanda komik. Ben okurken çok eğlendim. Harpagon karakteri, bir zamanlar keyif alarak izlediğim Güldür Güldür Show'daki cimri tiplemesi olan Şevket olarak gözümde canlandı. İzlemek isteyenler için: youtu.be/rnmqucJzdJo Tiyatro türüne karşı biraz önyargılı ve mesafeliydim. Cimri, okuduğum ikinci tiyatro eseri, ilk olarak Oğuz Atay'ın Oyunlarla Yaşayanlar eseri ile başlamıştım. Eser güzel olsa da oyun içinde oyun olması ve daha önce tiyatro okumamış olmam beni biraz zorlamıştı. Bu yüzden de Oyunlarla Yaşayanlar kitabına yaptığım incelemeden sonra okurlardan tiyatro eseri önerisi istemiştim. @meselasaatonda'ye bu güzel tavsiyesi için teşekkür ediyorum. Keyifli okumalar diliyorum. Kitapla kalın.
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202224,6bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
İlk tiyatro okumamı bu güzel eserle başlatmış bulunmaktayım.İyi ki bu kitapla başlamışım tiyatro okumaya çünkü tiyatro okumaya hep önyargıyla bakıyordum; karakterler karışır, olayı anlayamam, sürükleyici olmaz gibi düşününcelerim vardı.Bu kitapla bu düşüncelerimi aştığım için mutluyum. Kitabın adının hakkını sonuna kadar verdiğini düşünüyorum. 'Cimri' kelimesinin anlamını Harpagon karakteriyle iliklerinize kadar hissedeceksiniz.Ama bu bizim bildiğimiz cimrilerden değil ' cimrinin de cimrisi '.Düşündüğü tek bir şey var 'para'.Hatta bazı yerlerinde" yok artık bu kadar da cimrilik olmaz " diyececeksiniz.Ve çok güleceksiniz. İnanılmaz keyifli bir okumaydı, okurken çok eğlendim.Konu hiç sıkmıyor, renkli karakterler var, diyaloglar efsane...Bir solukta okunabilecek film tadında bir eser.Kesinlikle tavsiye ediyorum.Keyifli okumalar:)
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200624,6bin okunma

Yazar Hakkında

Molière
MolièreYazar · 35 kitap
Molière, sarayın döşemelerini yapan bir mobilyacı olan Jean Poquelin ile bir zengin burjuva ailesinin kızı olan Marie Cresse'nin oğluydu. Moliere annesini 10 yaşındayken yitirdi ve babası ile bağlantıları hiç sıkı değildi. Annesinin ölümünden sonra babası ile Paris'de o zaman yukarı burjuva sınıfından kişilerin evlerinin bulunduğu Rue Saint-Honoré'de yaşadılar. İlk okul eğitimini Paris'te yaptı ve sonra Paris'in en iyi okullarından Cizvit'lerin idaresinde olan "Collège de Clermont"'da öğrenim gördü. 1641'de bu okuldan ayrıldı. Babası 1531'de bir imtiyaz satın almıştı ve Moliere babasının işini devam ettirmeye başladı ve bu arada hukukçu olmak için çalışmalara başladığı da bildirilir. Haziran 1643'te Moliere 23 yaşında iken birden babasının işini bırakmaya ve Paris'ten ayrılmaya karar verdi. Daha önce tanışmış olduğu tiyatrocu güzel aktrist Madelaine Bejart ile birleşip kendisi 630 livre sermaye katarak ile Bejart'la birlikte Illustre Théâtre adlı bir tiyatro topluluğu kurdu. Böylece bağlı oldugu sosyal sınıf ilişkilerini geride bıraktı. Sahne adı olarak Fransa'nin Midi bölgesinde Vigan şehri civarında bir köy olan Molière ismini kullanmaya başladı. Bundan hemen sonra bu topluğa Madelaine'nin erkek ve kız kardeşleri de katıldı. Moliere hem iyi aktörlük gücü hem de eğitimi dolayısıyla bu gezici tiyatro trupunun idarecisi oldu. 1645'te bu gezici tiyatro trupu, çoğu pansiyon masrafları olmak üzere, 2000 livre borçlanmıştı. Moliere bu borçlar dolayısıyla hapse atıldı ama ya babası ya da topluluk mensupları borcu ödeyerek 24 saat sonra hapisten kurtarıldı. Bundan sonra Moliere ve Madelaine Bejart 12 yıl sürecek bir gezici tiyatro hayatına başladılar. Önceleri "Charle Dufresne"'nin trupuna katıldılar ve sonra kendi truplarını kurdular. Bu topluluk biraz başarı kazanarak Orleans Dükü I. Filip'in koruması ve desteği altında çalışmaya başladı. Bu gezginci tiyatroculuk döneminden Moliere'in ancak iki eseri elimize geçmiştir: "L'Étourdi" ve "Le Docteur amoureux". Bu eserlerde Moliere'in gezginci tiyatroların alışılagelen İtalyan asıllı ve yarı tuluat şeklindeki Comedia del Arte konu ve stilinden ayrılıp kendine has bir oyun uslubu geliştirmeye başladığı gorülmektedir. Bu arada Moliere Languedoc Eyaleti valisi Conti Dükü ile iyi arkadaş olmuş ve onun mali desteğini almıştır. Fakat bu kişi bir zuhrevi hastalığa tutulunca dinsel baskılar dolayısıyla tiyatroculara mali desteğini kesmiş ve şahsi ilişkilerden bile uzaklaşmıştır. 1650 - 1953'te tiyatroyla Lyon'da kaldı ve Lyons'da iken Moliere'in trubuna Markiz sahne adlı Mademoiselle Duparc katıldı. Bu aktrist tanınmış oyun yazarları olan Pierre Corneille, sonra da Jean Racine ile ilişki kurdu ve hatta bir müddet Racine'in metresliğini yaptı. Racine hazırladığı ilk eserini Moliere'in sahnelemesini istemiştir ama Moliere bunu kabul etmemiştir. Paris'te "Rue de Richelieu" ve "Rue Molière" kavşağındaki Moliere anıtı 1658'de Moliere ve trupu en sonunda Paris'e geldiler. Kral XIV. Louis'nin kardeşinin koruması altında, 1658'de eski Louvre'da Kral'a Corneille'in "Nicomedes" adlı trajedisini ve "Le Docteur amoureux (Aşık doktor)" adlı fars oyunun oynadılar. Moliere'in trupu Kral'ın kardeşi Orleans Dükü I. Filip'in mali desteğini kazanarak "Mösyö'nun Trupu" olarak anılmaya başladılar. Yine Orleans Dükü desteği ile bu trup ve Fiorelli'nin (Scaramouche) rolünü benimsediği İtalyan Commedia dell'Arte trubu birleşip Paris'te tanınan yeni bir tiyatro topluluğu oluşturdular. Bu topluluk Louvre Sarayı yakınlarındaki "Petit Bourbon Tiyatrosu"'nda merkezlendi. Bu toplulukla 18 Kasım 1659da "Les Précieuses ridicules (Gülünç Kibarlar)" eserini sahnediler. Bu oyunla Moliere çok dikkat çekti ise de Paris'in tiyatro seyircileri bu oyundan özellikle hoşlanmadılar. Bu sefer Moliere toplulukta arkadaşı olan ve Scaramouche karekteri ile ün yapan Italyan Tiberio Fiorelli'den Commedia dell'Arte hakkında epey ders alıp bunları uygulamaya koyuldu. 1660'da temsile koyduğu "Sganarelle, ou Le Cocu imaginaire (Hayalde Aldatılmış Koca)" adlı oyunu cok tutuldu. Bu trup 1660'da Kral huzurunda birkaç kez oyunlar oynadı. 1661'de Kardinal Richelieu'nün bir tiyatro binası olarak yaptırdığı yeni "Theatre du Palais-Royal"de topluluğuyla oyunlar sahnelemeye başladı. Moliere'in bundan sonra bütün "Paris" oyunları burada sahnelendi. 1662'de trupunun kurucularından olan arkadaşı Madeleine Bejart'ın Comte de Modene'den olan kızı Armande Bejart'la evlendi. Üç çocukları oldu; ama bunlardan yalnızca tek biri yaşadı. Kral tarafından 1.000 livre yıllık maaş bağlandı. 1664'te Kral, Moliere'in oğlunun vaftiz babası oldu. Aynı yıl Kral'ın bağladığı yıllık maaş 7.000 livreye çıkartıldı. Bu dönemde Moliere drama kuramcısı Boileau, La Fontaine ve Racine ile dostluk kurdu. "Kadınlar Okulu" ve "Tartuffe" oyunları yüzünden Cizvit Jansenitlerle arası bozuldu ve onların ve diğer koyu dindarların öfkesi üzerine çekildi. Sağlığı bozuldu. Başrolünü oynadığı "Le malade imaginaire (Hastalık Hastası)" oyununun oynandığı 17 Şubat 1673'teki oyunun dördüncü sahnesinde, Molière sahnede fenalaşıp yere düştü. Verem hastası olan yazar kanlı öksürük krizini atlattıktan sonra, tüm ısrarlara rağmen rolünü tamamladı. Oyundan birkaç saat sonra evinde yeniden fenalaşan yazar, bu ikinci krizi atlatamayarak vefat etti. Zamanının Katolik kilisesi aktörlerden ve tiyatrodan hoşlanmamaktaydı ve kilisenin israrıyla çıkartılan devlet kanunlarına göre de aktörlerin kilise töreni ile kiliselerin takdis ettiği mezarlıklara gömülmeleri yasaktı. Moliere ölmekte iken Katolikler için geleneksel olan bir rahip tarafından son nefeste takdis edilmesi imkânı olmamıştı ve Katolik kilisesi ona dinsel cenaze töreni yapmaktan ve mezarlıkta bir kabir temin etmekten kaçındı. Fakat Moliere'in karısı Armand Krala'a başvurarak eğer kocasının cenazesi töreninin tamamiyle geleneklere uzak olarak geceleyin yapılması ve normal bir kilise cenaze törenine benzemesi için ondan özel izin aldı. Moliere'in ceseti takdis edilmiş bir kilise mezarlığının duvarla ayrılmış bir köşesinde bulunan ve vaftiz edilmeden, yani Katolik mezhebine kabul edilmeden, ölen bebeklerin mezarlığına gömüldü. 1792'de Fransız Devrimi idaresi sırasında Moliere'in ceseti bu mezarlıktan çıkartılarak o zaman kurulan "Fransız Anıtlar Müzesi"ne geçirildi; 1816'de ise Paris'te tanınmış kişiler için bir mezarlık olan Pere Laschaisee şair Lafontain mezarı yakınında bulunan bir mezara konuldu. Molière'in bilinen ilk yapıtları, Paris dışında gezgin tiyatroculuk yapmakta iken 1655'te Lyon'da sahnelenen "L'Etourdi ou contretemps" (Türkçe olarak ilk sahnelenme adı "Savruk", 1876; Dünya Edebiyatından Tercümeler serisinde yayımlanma adı "Şaşkın yahut Beklenmedik Engeller", 1944) ve "Le Docteur amoureux (Aşık Doktor)" idi. Bu eserlerle Moliere bu dönemde gezginci tiyatroların uydukları İtalyan ve yarı tuluat şeklindeki Comedia del Arte tiyatro konu ve stilinden ayrılıp kendine has bir oyun uslubu geliştirmeye başlamıştır. Moliere, 1656'da ilk önemli komedisi sayılan ve Paris'te sahnelenen ilk oyunu olan "Les Precieuses Ridicules"'ü (ilk Türkçe sahnelenme adı "Dudukuşları", 1876; yayımlama adı Gülünç Kibarlar , 1943) yazdı. Sosyetenin kibar davranışlarına özenen iki taşralı genç kızı konu alan bu oyun, Moliere'in bütün yapıtlarında öne çıkan bir temanın ilk işlenişiydi. Moliere burada, toplumsal kuralların gerektirdiği yüzeysel kibarlıkla altta yatan içgüdüsel davranış arasındaki uyumsuzluğun yarattığı gülünçlüğü ele alıyordu. Bu oyunla Moliere çok dikkat çekti ise de Paris'in tiyatro seyircileri bu oyundan özellikle hoşlanmadılar ve çok tenkide uğradı. Bu sefer Moliere toplulukta arkadaşı olan ve "Scaramouche" karekteri ile ün yapan İtalyan aktör Tiberio Fiorell'den Commedia dell'arte hakkında epey ders alıp bunları uygulamaya koyuldu. 1660'da temsile koyduğu "Sganarelle, ou Le Cocu imaginaire (Hayalde Aldatılmış Koca)" adlı oyunu çok tutuldu. Bu eserin aile içi ilişkiler teması Moliere'in insan ilişkilerinin yapmacıklığa dayandığı hakkındaki pesimist dünya görüşünü dramatik olarak ifade etmektedir. Moliere'in topluluğu 1661'de, Kardinal Richelieu'nün bir tiyatro binası olarak yaptırdığı Palais Royal'deki (Kraliyet Sarayı) bir salona taşındı. Moliere'in bütün "Paris" oyunları burada sahnelendi. 1662'de sahneye konan ünlü oyunu "L'Ecole des femmes" (Türkçe'de ilk sahnelenme adı "Kadınlar Mektebi, 1876; yayımlanma adı Kadınlar Mektebi", 1941) daha ilk gecesinde skandal yarattı. Seyirciler ve yetkililer, artık hiçbir değere saygısı kalmamış bir komedyenle karşı karşıya olduklarını düşünüyorlardı. Oyun, kadınlardan çekinen ve bu yüzden de saf, gözü açılmamış bir genç kızla evlenerek onu kendi ilkeleri doğrultusunda yönetmek isteyen bir erkeği konu alıyordu. Oyunun sonunda adam genç eşine aşık oluyor, ama aşkı dile getirmesini ve kadınlara bir sevgili gibi yaklaşmasını bilmediği için gülünç durumlara düşüyordu. Moliere oyuna gelen eleştirilere 1663'te La Critique de L'Ecole des femmes ("Kadınlar Mektebinin Tenkidi, 1944) ve L'Impromptu de Versailles (Versailles Tulûatı, 1944) adlı tek perdelik oyunlarıyla karşılık verdi. Bunlardan ilkinde komedi anlayışını yansıtıyor, ikincisinde ise oyuncuların dinlenme odasını ve prova sırasında sahne arkasındaki konuşmaları çok gerçekçi bir bakışla anlatıyordu.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.