Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nevruz ve Hıdırellez gündemken bu gibi konular üzerine aldığım dersten, öğrendiğim bir kaç şeyden bahsetmek istiyorum. Türk Halk Kültür Bayramları-Türk ortak değeri-olan bu bayramlar tabiat bayramı, ilk yaratılan insanların bir araya gelişine kadar dayandırılan, Hızır as ile İlyas as bir araya gelişi kıssaları, İskender efsanesi,Gılgamış
Gerçekten ister dünyanın eski tarihlerini karıştırın, is- ter şüpheli belgeleri felsefe yoluyla aydınlatın, insan bilgilerinin sanıldığı gibi güzel bir kaynağı olmadığını göreceksiniz. Astronomi, boş inançlardan doğmuştur; güzel söz söylemek hırstan, kinden, dalkavukluktan, yalandan; geometri cimrilikten; fizik, boş bir meraktan ve hepsi birden, hatta ahlak bile, insanın kendini beğenmesinden doğmuştur. Demek ki bilimleri ve sanatları doğuran bizim kötü yanlarımızdır; iyi yanlarımızdan doğsalardı meziyetlerinden daha az şüphe ederdik.
Reklam
Koku duyumuzun yapısı diğerlerinden ayrışır. Koku organlarıyla beyin arasında daha doğrudan, daha az filtrelenmiş bir bağlantı vardır. Koku duyusunda periferik sinirler devrede değildir, beyin doğrudan çevreyle temasa geçer. Diğer duyularda serebral kortekse giden sinir yolakları daha uzun ve dolambaçlıdır; sinirler takip edilir, önce omurilikten
Sayfa 105 - Metis BilimKitabı okudu
6.cilt
1519. Ebû Abdurrahman Bilâl İbni'l-Hâris el-Müzenî radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kul, Allah'ın hoşnut olduğu bir sözü söyler, fakat onunla Allah'ın rızâsını kazanacağı hiç aklına gelmez. Halbuki Allah, o  söz sebebiyle, kendisine kavuştuğu kıyamet gününe kadar o kimseden hoşnut olur. Yine bir kul da Allah'ın gazabını gerektiren bir söz söyler fakat o sözün kendisini Allah'ın gazabına çarptıracağını düşünmez. Oysa Allah, o kimseye o kötü söz sebebiyle kendisine kavuşacağı kıyamet gününe kadar gazap eder." Muvatta, Kelâm 5; Tirmizî, Zühd 12. Ayrıca bk. İbni Mâce, Fiten 12. ... "Hakkı bir zâlime ihtar, o ne şahane cihâd! "En büyüktür" dedi Peygamber-i pâkîze-nihâd!”
İsyan! Bu yalnız bir söz mü, yoksa bir düşünce mi? Düşünce ise benim düşüncemdir. Belki de geçirdiğim bir bunalımdır. Bunalımsa çok kötü, ama bir gerçekse, çok daha kötü olur benim için.
Sayfa 21 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
“Her zaman yeniden yaşamaya başlayan insanlar kötü bir hayat sürerler “ “Nasıl şey o öyle diyorsun ? “ . Bak bu söz gerçekten açıklanmaya değer . Çünkü bu gibilerin yaşamları hep yarım kalmıştır . Daha yeni yaşamaya başlayan insan da , ölüme göğüs germeye hazır olamaz. Sanki yeteri kadar yaşamışız gibi davranmayı öğretmeliyiz kendimize , özellikle yaşamını yeni kurmakta olan bir kimse bunu gerçekleştiremez.
Reklam
Küçük Curley –Steve nefret ederdi Curley’den– istediğini her zaman elde ederdi... Doğuştan yalancı, doğuştan düzenbazdı. Hyrnie de pek hazzetmezdi Curley’den. Dürüst olmadığını söylerdi ve bunu söylerken para konusunu kastederdi haliyle. Bu meselelerde kendisi bilhassa titizdi. Öz annesinin kız kardeşini beceriyor olması yeterince kötü değilmiş gibi ondan kaşar peyniriymiş gibi söz etmesi Hymie’nin kabul edebileceği bir şey değildi. Bir erkeğin bir kadına saygı duyması gerekirdi, fahişe olmadığı sürece. Fahişeyse iş değişirdi. Fahişeler kadın değildi. Fahişeler fahişeydi. Hymie’nin bakışı açısı böyleydi.
Fakat bunu yapan kimi devletler söz konusudur. Kötü yönetilir bunlar, üstelik yönetime müdahale etmek isteyen yurttaşlarını da önceden uyarırlar, böyle bir şeye kalkışmaları durumunda ölümle cezalandırılacaklarını söylerler. Öte yandan bu düzende rahat yaşayanları öven; onlara yardakçılık eden kişileri de iyi yurttaş, büyük politikacı sayarak onurlandırırlar.
Sayfa 216
Yasa neyin izinli, neyin yasak olduğunu söyler; neyin iyi, neyin kötü olduğunu değil. Yasa izinler verir ve yasaklar koyar; haklan ve ödevleri tanımlar. Kimi zaman, söz konusu haklar ve ödevler, korkunç olabilir.
Sayfa 34 - Günışığı Kitaplığı
Bir gün Don Kişot, hüzünlü kişiliğin bu ünlü şövalyesi, dünyanın gelmiş geçmiş şövalyelerinin en saf, en yüce gönüllü, en kalbi temiz olanı Don Kişot, sadık seyisi Sancho'yla serüven peşinde yolculuklara çıkarken birdenbire onu uzun süre düşündüren kuşku ve şaşkınlığın içine gömülüyor. Olay şu: Yaşamöykülerini şövalye romanları adı verilen ve
Sayfa 950 - 951, 952, 953, 954, 955 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Atsız Tekrar Süleymaniye Kütüphanesinde: Atsız aleyhindeki konuşma ve yayınlar nihayet 1952 Mayıs'ında semeresini (!) verecektir. Olaylar şöyle gelişir: "Türk Milliyetçiler Derneği, 3 Mayıs kutlamalarına katılması ve bir konferans vermesi için Atsız'ı Ankara'ya davet etti. Konferansın konusu 'Devletimizin Kuruluşu'
Bugün kalktığında gün boyu bir yalancıya, bir hırsıza, zina işleyen birine, bir katile rastlayacağını düşün. Onlara insan gibi davranacağını anımsa. Çünkü onlar tıpkı senin gibi insandırlar bu yüzden onlarsız olamazsın tıpkı alt çene kemiğinin üst olmaksızın olmayacağı gibi. Markus aurelius için en önemli olan başka insanların davranışlarının
Bu Da Geçer Ya Hû!
Derler ki, Devri Osmanlı’da, Padişah 2. Mahmut etrafına bir haber salmış: “Bana öyle bir söz bulun ki, dertlerin, acıların, sancıların arasında onu okuduğumda umutsuzluğum gitsin, tasam bitsin, kaygım dinsin. Sonra mutlu olduğumda yine onu okuyayım, rehavete kapılmayayım, dünya nimetlerine tamah etmeyeyim, saltanat makamının, tahtımın gücüyle aslımı, insanlığımı unutmayayım. İşte bu sözü, bir yüzüğe yazdırayım, her gördüğümde, neşemde ve hüznümde beni kendime getirsin” Sonra bir derviş gelmiş. Farsça bir dörtlük okumuş. Ve padişahın aradığı sözü bu dörtlüğün redifin de bulmuşlar. 'Vefan çok azaldı, bu da geçer Cefan ise çoğaldı, bu da geçer Bundan önce iyiydi bakışın Artık kötü ne diyeyim, bu da geçer' O gün bugündür bu söz söylenir de kim buna uyar bilinmez...
Şüphesiz söz Ka'b'ın sözüdür. Ben ölümden çekinmem. Çünkü ben öleceğim. Lakin kuyruktan korkanı kuyruk takip eder."166 Bundan sonra Hz. Ömer: "Vallahi, Allah'ın beni said yaratmış olduğunu umanm."167 demişti. İyi olmayı yaratmaya bağlamak, kötü olmayı da yaratmaya bağlamak demektir. Yaralanmanın ve ölümle karşı karşıya gelmenin sebep olduğu fikir değişikliği onu da kaderci bir çizgiye itmişti.
“İngilizler yalnızlıktan söz ederken iki farklı sözcük kullanıyorlar. Loneliness, “kişinin kendi seçimi olmadığı halde yalnız olması ile “Solitude”, “kişinin kendi seçiminin sonucu olarak yalnız olması” Fransızcada iyi ya da kötü her iki duruma da işaret etmek için tek bir sözcük kuşlanılıyor, iki tane olması da gerek yok zaten, insanlar yüzünden hangisi olduğu okunuyor. Fransızcada İngilizlere özgü o soğukkanlılık yok.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.