Vadideki Zambak’ı ikinci kez okudum. İlk okuyuşumda özellikle kırlardaki çiçeklerin anlatıldığı kısımlarda betimlemelerin fazlalığı nedeniyle rahatsız olmuştum. Dahası Balzac’ı betimlemeyi abartan bir yazar olarak değerlendirdim. Ve bu sitedeki bir yorumda bu rahatsızlığımı paylaştım. Belki bunda daha önceki okuduğum çevirinin de payı olabilir.
Buram buram samimiyet kokusu geldi burnuma!
Burnumun direği sızladı!
Yazılan her satırda sevgiyi, özlemi, acıyı en derinine kadar hissettim.
Leylim Leylim
Ahmed Arif'ten Leyla Erbil'e Mektuplar...
Ne kadar inceymiş birçok şey eskiden, ne güzel sevgiler varmış.
Karşılık bulamayınca başkasına gidilmez, sevgi sevilmediği yerde bitmezmiş.
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Hüsn ü Aşk
"Gayret dedi Aşk’a ey birâder
Gel yol eri yolda olmak ister"
Besmele-Hamdele-Salvele..
Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim.
Elimden geldiğince ve kalemim yettiğince, bu şaheseri terennüme ve dahi izaha yelteneceğim. Haddimiz ile
İnsanın akIı çoğaIdıkça can sıkıntısı artar, der Ateş Fedya Dostoyevski. Çoğu konuda olduğu gibi burda da yanılmamıştır. Hepimiz hayatımızın belirli dönemlerinde bir şeylere sıkı sıkıya bağlanırız, diğer bir deyişle kafayı takarız. O konu üzerinde bir süre durduktan sonra nasıl olduğunu kendimizin de çözemediği biçimde uzaklaşmış halde buluruz
Arif Kılıç 'a armağan ediyorum.
Ümit Yaşar Oğuzcan şiir tarihimizde önemli bir yer edinen şairlerden biri. Bu kitabındaki şiirler günlük yaşantısından ve kendi şahsından çok fazla derin izler taşıdığı için incelemeyi Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şiir kişiliği ve yazdıkları
Anlatılan tüm o sevda dolu mektuplar...
Milena'yı dillere pelesenk eden Kafka
Frida'nın Diego Rivera'sı
Leyla'sına güneş olmak isteyen Ahmed
Nazım'ın aldattığı Piraye'si
mektuplarınız elbette, en azından birinizi avutmuştur...
Peki ya Mustafa Kemal'e yazılan bu mektup kimi avutmuştur?
Defalarca sürgün edilen bir yaşam...
Demokrasi ve laiklik
,,
Gözlerinden öperim cânım. En çok burnundan. Gülme, ciddi söylüyorum.
,,
"Mektup, mektubu yazan ve gönderen ile mektubu alan ve okuyan arasındaki gizlidir."
Kitabın giriş cümlesi. Yarım bırakmayı düşünmedim değil neden olsa insanların özeline girmek çokta iyi değil, ama meraklı kişiliğim hemen daldı:D
Öncelikle kitabı okurken
Mektup yazma geleneği günümüzde tamamen tükendi. Artık anlık mesajlaşma ile daha hızlı ve özensiz bir iletişim var. İnsanlar nasıl söylediğini değil, ne söylediğini düşünüyorlar. Modern çağ insanların edebi gücünü de örseledi. Uzun mesaj atmak istediği zaman “ şimdi yazmakla uğraşmayayım , ses atayım ” diyor insanlar. Böylece yazma kültürü
Uzun zamandır kitap incelemesi yapmamıştım. Bu eserle birlikte üzerimdeki ölü toprağını da atma fırsatı bulmuş oldum :)
Ömrü boyunca aşık olmamış insanlara bile aşkı hissettirebilecek kadar güzel mektuplar yazmış Ahmed Arif.
Fakat kitabı yeni bitirmiş biri olarak, ilk birkaç mektupdan sonra Ahmed Arif'in ürkütücü derecede saplantılı olduğunu
MAYIS AYI ÇEKİLİŞİMİZ BAŞLIYOR
#45041225 kazananlarını tebrik ederim. Bu güzel çekiliş için kitap veren herkesin yüreğine sağlık çok teşekkürler. Daha güzel çekilişlerde ve daha güzel kitaplarla buluşalım :))
AHMET ÜMİT - BEYOĞLU'NUN EN GÜZEL ABİSİ
https://1000kitap.com/Aragorn02
AHMET ÜMİT - SULTANI
Leylim leylim...
Nicesin, yaz bana gülüm. Hasretim yazına. Hasretim yüzüne... Kulun...
Ahmed Arif'ten Leyla Erbil'e mektuplar 1954-1959 ve 1977'de son bir mektup.
Neden bilmem kitabı yeniden okuma gereksinimi duydum... İlk okuduğum da aman tanrım bu nasıl aşk demiştim... Bu okumam da karar verdim ki Ahmed Arif Leyla'ya değil yazmaya aşıktı aşk'a aşıktı...
Sürgündü siyasi baskılar yaşıyordu ve hastaydı... Leyla onun dostu oldu, kardeşi, aşkı ve sevdası... her mektubunda farklı bir şekilde seslendi, ustam, sevdiğim, aziz dostum, kardeş çocuk, leylim, Leylam... ona her sıfatı yakışırdı ve her sıfatını ayrı ayrı sevdi... Leyla sevdi mi bilinmez ama Ahmed onu eşsiz ve bir den fazla duyguyla sevmiş...
Ve Ahmed Arif'in dediği gibi
Oysa seni düşünmek, bu kokuşmuş erdemlerin çok uzağında...
Keyifli okumalar..
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma