Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allah'ım biraz konuşabilir miyim bağışla Konuşuyorsun sen, duymuyorum ben ah bağışla Ben de konuştum çok, çoğu boş, boşlukları doldurdum Yarım kalmış bir çay gibi soğuttum kendimi, İçime şeker attın, tatlanmadım yine Seni anlayamadım, tişört yazıları, sokak isimleri, Plaka harfleri, medet umdum tümünden, bir tıkız idrakle tıkandım, Yağmurları
"Zihin dalgın dalgın dolanmak istiyorsa ona mani olamazsın; efendi olan odur, sen değil."
Sayfa 66 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kalbimizin derinliklerini dostlarımıza açmamıza mani olan şey, onlara güvenmiyor oluşumuzdan ziyade kendimize duyduğumuz güvensizliktir.
Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz , kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendiemek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar var "Bu ne budala şeymiş, dur bununla biraz eğlenelim" diyerek bizi maymun gibi oynatırlar. Seyir yerlerinden evlerinin kapısına dek arabanın arkasından toz duman içinde götürürler. Ahlak ve adetlerimizi bilmeyen biri, bir kimseyi bu halde görse elbette "delirmiş" diyecek.
Sayfa 45
İmam Kurtubi ise tefsirinde şöyle diyor: "Düşman, İslâm beldesine hücum ettiğinde ve İslâm toprağına girdiğinde cihad farz-ı ayn olarak o beldedeki bütün Müslümanlara farz olur. Bu durumda genç, ihtiyar herkes kendi gücüne göre cihada katılır. Savaşmaya ve iş yapmaya gücü yeten hiç kimse savaştan geri kalamaz. Eğer bu belde halkı düşmanı defedemezlerse; onlara en yakın olanlar da cihadın farzıyetinin kapsamına girer. Onlar da düşmana karşı başarısız kalırsa bu defa onlardan sonra gelen beldelerdeki Müslümanlara da cihad farz-ı ayn olur. Böylece dalga dalga bütün Müslümanları kapsar. Yardım etmeye gücü ve imkanı olan herkes cihada iştirak etmelidir. Düşman tarafından işgal edilen bölge halkının düşmanı oradan atmaya güçleri yeterse o zaman cihad farz-ı ayn değil, farz-ı kifaye olur. Yani o bölge halkına farz-ı ayndır, diğer bölge halklarına farz-ı kifayedir. Çünkü bölge halkı düş- manı oradan atmaya güç yetirebilmektedir. Eğer düşman bir İslâm beldesine yaklaşsa fakat girmese, o zaman Müslümanlar düşmanı yine karşılamak için sınıra gider. Ta ki Allah dinini hâkim olsun ve İslâm'ın izzeti görünüp düşman rezil olsun."
Niyet
Bir malı yoksula zekât niyetiyle verirken bunun bir bağış veya hediye olarak verildiğini söylemek de zekâtın sahih olmasına mani değildir.
Sayfa 19 - Zekât ve Öşür RisalesiKitabı okuyor
Reklam
Fedai - Bir şey olduğu yok. Komşumuz ... Beyefendi cariyeleri için piyano öğretmek üzere bir madam bulmuş. Biz de heves ettik, sana söylesek belki izin vermezsin diye korktuk da ... Râkım - (Biraz öfkeyle) Evet dadıcığım! İzin vermezdim.Hala da iznim yoktur. Canan piyano öğrenmek hevesine düşmüşsebhiçbir arzumuzun gerçekleşmesine mani olmayan Cenabıhak bu arzunun gerçekleşmesini de kolaylaştırır. Sana fikrimi doğrudan doğruya söyleyeyim mi? Sen yanında olmadıktan sonra Canan'ın sokak kapısından dışarı çıkmasına bile razı değilim. Sen yanında olduktan sonra nereye istersen al götür. Dünyanın hali acayiptir. Sonra kıza verdiğimiz terbiyeyi kabul ettiremezsek yazık etmiş oluruz. Biçare Râkım bu sözleri öyle edebi bir üslupla söyledi ki dadısına anlatmak istediği fikri, Fedai fazlasıyla anladı.
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Ahh Filistin der susarım:(
Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulmün insanlığa el koymasına mâni olmak için.
Sayfa 53 - Diriliş Yayınları 123. BaskıKitabı okudu
Mehmet Şevket Eygi'nin eğitimle ilgili açık mektubu Gazeteci yazar Mehmet Şevket Eygi, 2018 yılında kaleme aldığı yazıda dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a bir açık mektup yayımlamış, Türkiye'deki eğitim sistemiyle ilgili önemli bilgiler paylaşmıştı. 2019'da hayatını kaybeden Eygi'nin mektubunun değerinin bugün de
“Iza titriyordu: Nereye koşmalı? Avcıdan kaçmak için ne­reye koşmalı? Şişen yüzünü ellerinin arasına gizledi. Şimdiye ka­dar gurur, çektiği acıları itiraf etmesine mani olmuştu hep. Bu­gün bomboş evde yapayalnız kalınca dağılıvermişti, bütün yara­lar yeniden açılıyordu, hepsi, artık iyice kapandığını sandıkları bile.”
Sayfa 198
Reklam
Sınır diye bir şey yoktur. İşimize mani olarak görünen şeyler, aslında daha büyük atlayışlar yapabilmemiz için aşılması gereken engellerdir sadece.
Sayfa 142
Güven kontrole mani değildir. #Chernobyl
Gitmek isteyene hak ettiği şiir
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git! Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle, Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle. Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar, Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.
Arkadaş! Nefsin vücudunda bir körlük vardır. O körlük vücudunda zerre-miskal kaldıkça hakikat güneşinin görünmesine mani bir hicab olur. Evet, müşahedemle sabittir ki kat'î, yakînî bürhanlar ile deliller dolu olan büyük bir kalede, küçük bir taşta bir zafiyet görünürse o kör olası nefis o kaleyi tamamen inkâr eder. Altını üstüne çevirir. İşte nefsin cehaleti, hamakati, bu gibi insafsızca tahribattan anlaşılır. Mesnevi[Y] - 80
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.