Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Erdem nedir??
İdealizmin uçukluk diyerek hafife alındığı çağımızda, bu kitabın hikâyesi de belki uçuk bulunacaktır. Fakat tam da bu noktada, ben Nietzsche'nin 'Erdem nedir?' tartışmasında, Hegel'e verdiği cevabı hatırlıyorum. Hegel, erdem için "geçmişte yaşayan insanların şu anda yaşayan insanların önüne koydukları ödev ve yükümlülükleri yerine getirmek" tarifini yaptığında, Nietzsche'nin cevabı şu olmuştur: "Erdem, geçmişte yaşayan insanların şu anda yaşayan insanların önüne getirip koydukları bağlardan kurtulabilmek ve bağımsız olabilmektir."
Acı ve mutluluk, Nietzsche'nin deyişiyle "ikiz kardeşlerdir, birlikte bü­yüyen.
Reklam
Stendhal'i kıskanıyor olabilir miyim? Beni kesinlikle yapabileceğim en iyi ateist şakadan mahrum etti: "Tanrı'nın tek özrü, var olmayışıdır..." Ben de bir yerlerde şöyle demiştim: Varoluşa şimdiye kadar en büyük itiraz neydi? Tanrı...
Sayfa 37
Nietzsche'nin sözleriyle ''Yaşamak için bir nedeni olan insan her türlü nasıl'a katlanabilir.''
ben ümitsizlik içinde, hayatına son verme gibi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olan bir dostumdan söz etmiştim. “Sizden iyileştirmenizi istediğim Nietzsche'nin bedeni değil, ümitsizliğidir.”
''Nietzsche'nin de dediği gibi, şehirde bize verilen rolü oynamak zorundayız çünkü başkalarının bizim hakkı­mızda ne düşündüğüne önem veriyoruz. Oysa doğada, olduğumuz kişi gibi davranma lüksüne sahibiz.''
Sayfa 20
Reklam
Dindeki Hakikat
Consensus gentium* ve genel olarak consensus hominum** sadece bir delilik olabilir. Buna karşılık, hiçbir konuya ilişkin olarak bir consensus omnium sapientum*** yoktur asla, Goethe'nin şiirinde sözü edilen tek bir istisnayla: Tüm zamanların tüm bilgeleri Gülümser ve göz kırparlar ve görüş birliği ederler ki: Budalacadır, budalalan iyileştirmekte ısrarcı olmak! Akıllılığın çocukları, delileri de Deli kabul edin, olması gerektiği gibi! Dizesiz ve uyaksız söyleyecek ve örneğimize uygulayacak olursak: consensus sapientum****, consensus gentium'un bir delilik olduğu yolundadır. * Sıradan insanların, halkın görüş birliği. ** İnsanların görüş birliği. *** Bütün bilgelerin görüş birliği. **** Bilgelerin görüş birliği.
Sayfa 85 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"Pandora'nın kutusu açılıp,Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman,orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı:Ümit."
Bu yüzden gerçek sanatçılar hiçbir şeyi küçümsemez; kesin bir hüküm vermek yerine anlamaya çalışır ve birinin yanında yer alacak­sa da bu yalnızca, Nietzsche'nin deyişiyle hakimlerin değil, işçi ya da entelektüellerden oluşan yaratıcıların hükmedeceği toplumun yanı olabilir.
Acı ve mutluluk, Nietzsche'nin deyişiyle "ikiz kardeşlerdir, birlikte büyüyen [ ... ] ya da birlikte - güdük kalan" Acı engellendiğinde mutluluk yavanlaşıp sıkıcı bir rahatlığa dönüşür. Acıya duyarlı olmayan insan derin mutluluğa kapısını kapatmıştır.
Reklam
Nietzsche'nin "Putların Alacakaranlığında"'ki ünlü sözü bunu çok iyi ifade eder: "Beni öldürmeyen şey beni daha güçlü kılar".
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Yayınları
"Neresi sizi kabul etmezse ve sizi dinlemezlerse ,oradan çıkarken ayaklarınızın altındaki tozu onlara şehader olsun diye silkin. Derim size , doğrusu, yargı gününde Sodom ve Gomorrha'nın durumu bu şehirden daha çekilir olacaktır." (Matta.10:14"15) Ne kadar da Evangelium'ca!
Sayfa 63 - Erasmus yayınlarıKitabı okuyor
Üstüne diyecek bir şey yok...
"Her yağmur damlası bir noktaya düşer, her yaprak payına düşen rüzgârı bilir, her ırmak kendi yatağında akar... ve insan yaşadığı sürece seçenekler içinden bir seçim yapar. Bir seçimle dışarda bıraktığımız binlerce olasılığın, hiçbir zaman bilemeyeceğimiz gerçekliğinin, yaptığımız seçimden daha iyi olacağı düşüncesiyle kıvranmak, Nietzsche'nin deyişiyle, köpeğin taşı ısırması' değil midir?"
Sayfa 83 - Kırmızıkedi
Ben biraz kitap okumayı ve yüksek şeylerle karşı­laşmayı severim. Ama okurken yazarı beğenmişsem, anla­ tılanlardan hoşlanmışsam hemen o olmak isterim; olurum da. Ağzımda Dostoyevski'nin sara köpüğü de, Nietzsche'nin kekemeliği de, Proust'un sonu gelmez tasvirleri de bulu­nur. Ama çok sınırlı miktarda bulunur. Bunların güzel oldu­ğu anlaşılır anlaşılmaz, kitap elimden fırlar ve ben artık onu okumaya tahammül edemem. Bir dize bana büyülenme his­si verdiyse ben o dizedeki yürüyen, sırtını kumların kırbaç­ladığı adam olurum. Büyülenmem hemen kendime yönelir. Okuduğum, işittiğim her şey benimdir.
...Roketler nasıl kapsülleriyle yer çekimine karşı koyabiliyorsa, insanlar da başarı gerekçeleri üzerinde yükselir. Başarı bedenlerimiz ruhsal kaldıraçlarımızdır. Başarı yolunda çekeceğimiz acıları anlamlandırır. Nietzsche'nin deyişiyle, "Yeterince güçlü bir niçini olan, her türlü nasıla dayanır."
Sayfa 95
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.