Yazarımız Albert Camus, 17 yaşında kansere yakalanıyor .Felsefe, tiyatro ve yazarlıkla ilgilenmiş .En önemli iki eseri “Yabancı” ve “Sisifos Söylencesi” .Yabancı 'yı daha iyi anlamlandırmak için öncesinde Sisifos Söylencesi (saçma kavramı ) hakkında okumalar yapmanızı tavsiye ederim."Yabancı" saçmayı yaşayan insanı anlatıyor. Bireyin topluma uyum gösterememesi yabancılaşmayı oluşturur Camus'a göre :"Yaşam saçmadır, çünkü sonunda ölüm vardır, ne olursa son budur. Diğer taraftan yaşam anlamlıdır; sahip olduğu nihai son ona yaşama sevinci bahşetmektedir. Zaman içindeki insanın saçmaya maruz kalmaması şimdi ile mümkündür."Yabancı, sebepsiz bir kayıtsızlığın romanı .Roman, "Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum. Bakımevinden bir telgraf aldım:
'Anneniz öldü. Cenazesi yarın kaldırılacak.' Bundan pek bir şey anlaşılmıyor. Belki dün ölmüştür. " cümlesi ile başlıyor .Ana karakterimiz ve anlatıcımız Mearsault; annesinin ölümüne ,Marie'nin beni seviyor musun sorularına, köpeği kaybolan bir adama ve daha bir çok şeye kayıtsız kalmakta.Mearsault’un tüm bu saçma duyguları hissetmemesi, insanın her şeye alışabilir özelliğinden kaynaklanıyor.Roman karakterimizin başına gelen talihsiz ve sebepsiz bir olaydan dolayı değil de Mearsault'un gerçek duygularını dile getirdiği ve toplumun istediği kalıba girmeyi reddettiği için dışlanan bir yabancıyı konu alıyor .Topluma tamamen yabancı kahramanın toplumla arasındaki çatışmayı anlatan roman etkileyici gücünü altında yatan derin ve sessiz bir acıdan alıyor.