Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Julia özlem dolu bir nefes aldı ve gözlerini kapata- rak onun yanında olduğunu ve omuzlarına masaj ya- parak bütün ağrısını aldığını hayal etti. "Eğer orada olsaydım omuzlarına masaj yapardım. Bana yaslanır- dın ve ben de seni iyileştirirdim." "Hımm... Eminim yapardın." "Ben sana masaj yaparken, sen de başını bacakla-
Sayfa 72
İnsan bir türlü başkaları için o kadar da önemli ve ilginç olmadığını düşünemiyor.
Reklam
Askeriyede bize komutanlarımız ot yoldurmuştu. O zamanlar çok kızmıştım ama sonra haklı olduklarıni anladım. Asker adam eğer boş kalırsa sevgilisini karısını, anasını, babasını düşünüp bunalıma girer ve firar eder. Halbuki sürekli oyalanırsa kimseyi dü şünemez ve mutlu bir asker olur. (Bu anlamı ben yükledim ot yoldurma çalışmasıyla belki de hiç alakası yok, belki de sırf insan gücünden optimum düzeyde faydalanmak için yaptırıyorlardır bunu.)
"Ah, Bahar... Ben kendimi üzgün hissettiğim bütün zamanlarımda seninle tanıştığım günü hatırlayıp mutlu olan biriyim. O gün haftalar boyunca göz değdirmece oynayan iki çocuk olmaktan sıkılıp yanına gelmeseydim, sen sonsuza dek bu oyunun içinde yaşardın da yine benim karşıma çıkamazdın. Zaten sen kütüphanede bir erkeği çaktırmadan kesmeyi bile becerebilecek kadar şaşkın, o erkek ayağına geldiğinde ağlayacak kadar korkak ve 'Neyin var?' dediğimde, 'Annemi özledim' diyecek kadar çocuktun. İstanbul kıştı seninle beraber şehre Bahar gelmişti."
Sayfa 68 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor
İbni Kayyım ne güzel söylemiştir: "Allah'a yemin olsun ki, günahlardan korkum yoktur. Çünkü günahlar af ve mağfiret yolu üzerindedirler. Ancak ben bu vahyin ve Kur'an'ın hakim kılınması hususunda, Kalplerin ondan soyutlanmasından ve adamların görüşlerine, Ve görüşlerinden kaynaklanan kuruntulara rıza göstermekten korkarım. Rahman olan Allah'ın minnetiyle o olmasın."
Sayfa 12
Clay aralarındaki binlerce kilometrenin, onu Julia'nın yalanlarına ve canını yakma ihtimaline kar- şı koruyacağını düşünüyordu. Aralarındaki kilometre farkını kapatmadığı sürece sorun olmazdı. Bu yüzden de telefonu çalıp da ekranda Julia'nın adını görünce hemen cevapladı. "Merhaba." "Selam," dedi Julia uykulu ve
Sayfa 55
Reklam
Can biçaresinin Rakım'da sebep olduğu tesirler gerçekten olağanüstüydü. Öyle ki o zamana kadar Rakım'da Can için bir aşk yoktuysa bile ondan sonrası için ortaya çıkma ihtimali de baş göstermiş denilebilir. "O biçare kızcağız! Ne hallere girmiş! Ahiret insanı suretini almış! Valiahi sevilmeyecek kız da değil. Farsça okumak da ona bastı. Ah! İşte onu bu hallere koyan, Hoca Hafız'ın divanı değil mi? Ben bu derece tesiri olacağını hesap edememiştim. En yanık beyitleri nasıl bir iç yangınıyla dinler ve alırdı? Meğer kendini zehirlemek içinmiş.
Sayfa 149 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okudu
Harbi ben hep tek oynardım kaltaklar hep küslerdi
Hani evcilik oynamak için arkadaş bulamayan küçük kızlar, tek başlarına oynamak zorunda kalırlar ya evlerinin bir kenarında, ama o küçük kız öylesine inanır da evcilik oynadığına, oyuncak bardaklardan bile ikişer tane koyar ya sofraya, aynen öyle bir oyun oynamaktayım işte ben de. Bilirim elbette, bilirim aslında senin hiç olmadığını ve asla da olamayacağını
sen ve ben birlikte: biz
“Sen ve ben gündüz ve gece gibiyiz.” “Ne demek istiyorsun?” “Ne gündüz ne de gece olan bir saat var mı? Yok. O yüzden, anlıyor musun, sen ve ben birlikte bütün zamanı kapsıyoruz, ikimizin arasında her şey var.”
Sayfa 140
Ben, o mezardan Tanrı'nın merhameti sayesinde çıktım, Tanrı'ya intikam borcum var; beni bunun için gönderdi ve işte burdayım..
Sayfa 439 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Nasıl olur ki ben Can'a 'Seni seviyorum' diye yalan söyleyebilirim?
Öyleyse şaşkınlığınıza şunu da katınız; bu fikir Mr. Ziklas'ın da aklına geldi. O da "Şu kızımı al da var kıza duyurmadan gizlice Canan'a olan aşkını yine muhafaza et" dedi. Ama isterseniz daha da hayret ediniz. Çok isterseniz siz de Rakım'ın eşekliğini kabul edin. İşte Rakım bunu da kabul edemedi. "Mr. Ziklas! Bana öyle bir şey teklif ediyorsunuz ki bu teklifi size, bana ve bütün dostlara ıstırap veren elemli bir acıyla etmemiş olsanız adeta bana hakaret ediyorsunuz diye size güceneceğim gelirdi. Zira ben hilekarlığı, yalancılığı bütün dünya mükafatına karşın kabul edemem. Nasıl olur ki ah! Nasıl olur ki ben Can'a 'Seni seviyorum' diye yalan söyleyebilirim?" dedi. Râkım bu sözü söylediği zaman gözlerinden damlayan yaşlar sözünün pek ciddi olduğunu ispat ediyordu.
Sayfa 143 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okudu
Selam. Yatağımda uzanmış, dün geceyi düşünü- yorum. Daha sadece yirmi dört saat önce benim ya- nımda oluşunu ve kollarının arasında uyumanın bana kendimi çok daha iyi, sıcak ve güvende hissettirişini. Tekrar buraya gelmeni ne kadar çok arzu ettiğimi. Ama bunun olmayacağını biliyorum ve anlıyorum. Gerçekten çok iyi anlıyorum. Senin yerinde olsaydım ben de benden nefret ederdim. Senin yerinde olsay- dim. ben de benden şüphelenir ve büyük ihtimalle ben de bana güvenmezdim. Yani aklından neler geçtiği- ni yüzde yüz anlayabiliyorum. Keşke başka bir yol olsaydı, çünkü senin hayatımda olmanı o kadar çok istiyorum ki, yokluğun canımı yakıyor. Ama sana sa- hip olamayacağımı biliyorum ve şu anda sana karşı daha açık olamadığım için üzgünüm. Sen bundan çok daha fazlasını hak ediyorsun. Benden çok daha faz- lasını. Tek söyleyebileceğim bunun çok kötü olduğu. Eğer zamanı geri çevirebilecek olsaydım, inan ki bazı şeyleri çok daha farklı yapmak isterdim. Ama seninle geçirdiğim zamanın, tek bir saniyesini bile değiştir- mezdim elbette. Vay be. Şimdi yazdıklarımı yeniden okudum da, sanırım bugüne kadar birine yazdığım en duygusal şey oldu bu. Beni nasıl da etkilemişsin böyle! Sana fena tutulmuşum ben. Her ne kadar sonradan pişman olacağımı bilsem de cesaretim varken gönder tuşuna basıyorum şimdi, çünkü bunların hepsi doğru. Öpücükler, Julia...'
Sayfa 36
"Ben hayal kırıklığına uğramış biriyim , o yüzden yalnızlık benim ruhuma göre değil."
Ben sana bakardım, yani denize, o güvenli sulardan Her gün bir gemi halatlarını toplayıp uzak seferlere çıkardı Ben onlara bakardım yani gözlerine Gözlerin gidilmemiş denizler kadar kıskanç ve uzaktı.
Sayfa 107Kitabı okudu
"Şimdi ben burada umutsuzluğumla zehirlenirken o yukarıda yine mutluluğundan gülüyor."
Sayfa 311Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.