Steinbeck, bu romanın en büyük eseri olduğuna ve daha önce yazdığı her şeyin sadece pratik olduğuna inanıyordu. Makalesini tamamladıktan sonra bir arkadaşına şunları yazdı:
''Kitabımı bir hafta önce bitirdim. Şimdiye kadar yaptığım en uzun ve kesinlikle en zor iş... Tüm hayatım boyunca yazmak istediğim her şeyi bu kitaba koydum. Duracağım demek istemiyorum ama bu benim için kesinlikle bir kilometre taşı ve artık kendimi serbest hissediyorum. Artık istediğim her şeyi yapabilirim. Hep bu kitabın yazılmasını bekliyordum.''
Steinbeck için bu romanın önemini özetliyor bu mektup.
Kitap 1952'de yayımlandıktan sonra kitlelerce Steinbeck'in başyapıtı olduğu konusunda hemfikir oldular. Sıkışmışlık, iyi ve kötü ancak bu denli güzel anlatılabilirdi.
Yazar çevrelerce hep övülmüyor tabi. Diğer eserleri ile olan alakasızlığı yazarın fikirlerinde olan çelişkinin doğumu olarak yorumlanıyor. New York Times Bestseller'ın tepesine henüz ilk haftadan oturan bir eser. Eskiden bestseller'lar çok ilgimi çekerdi okumak için hep can atardım. Şimdi eskisi kadar hevesli değilim. Bu kitabın bestseller olması veyahut diğer olumsuz şeyler sevmeme engel olmadı.
Steinbeck, kaliteli bir yazar. Her sayfada bunu okuyana hissettiriyor. Sel Yayıncılık'ın eski baskısı bitmiş maalesef. Ancak Amazon'da hala satışı devam ediyor. Çevirisi hoşuma gitti, yormayan cinsten. Okumanızı tavsiye ediyorum. Okuduktan sonra diğer romanlara karşı içinizde bir soğuma hissedebilirsiniz. Öneren arkadaşım isim zikretmemi istemediği için adını anmıyorum. Ama sağolsun, önerisiyle 10 gün boyunca harika bir kitap okudum. İyi okumalar.