Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birileri bana yaklaşmaya başladığı zaman kişiliği, kendimi beğenmişliğimi baskı altına alıyor, özgürlüğümü huzursuz ediyor. Bir günde en iyi insandan bile nefret edebilirim: Yalnızca kötü yemek yediği için ya da nezle olduğundan sürekli burnunu çekip durduğu için. Sanki insanlar bana dokundukları anda onlara düşman kesiliyorum... Ama özelde insanlardan ne kadar çok nefret ettiysem genelde insanlığa duyduğum sevgi bir o kadar ateşli ve büyük olmuştur.
anlat onlara bildiğin en sıcak yerdim ama buza çevirdin beni
Reklam
“..hayvanları insana dönüştürmüştü. Ancak hayvanlar, pek insana dönüşmek istememişlerdi,, zira insanlar onlara canavar gibi görünmüşlerdi.”
Sayfa 172
“Problemleri, onlara sebep olan düşünce yapısıyla asla çözemeyiz.” -Albert Einstein
İnsanlar... dedim fısıldayarak. " Taşırlar insanları. Kundaktayken, tabuttayken. Hep taşıyacak birileri olur. Bazıları dostluktan ,bazıları cepteki paradan,bazıları da içinde bulundukları sistem bir gün onlara da taşınma sırasının geleceğini söylediği için taşırlar insanı..."
Kimse beni anlamıyor diye isyan etme! Herkes kendisi hakkında içinde bilmediğimiz bir savaş veriyor. Onlara karşı nazik olmalısın... Naziklik en büyük güç gösterisidir!
Reklam
Hangi konuda olursa olsun, her şeyin özünü metotla kavramayı deneyen bir başka bilim yoktur. Genel olarak sanatlar, insanların inanışları ve zevkleri üzerinde duramazlar. Yalnız tabii ve yapma nesneleri üretme, çoğaltma ve kullanmayla yetinirler. Bilimlerse, dediğimiz gibi, gerçek varlığın bir yanını yakalarlar sadece, geometri ve benzerleri gibi. Onların edindiği varlık bilgisi bir düşe benzer. Varlığı bütün aydınlığı içinde göremezler, birtakım varsayımlara dayanır ve kanıtlayamadıkları için dokunmazlar onlara. Oysa ki, bilmediğimiz bir şeyi ilke olarak aldığımız zaman, ondan çıkaracağımız sonuçlar, yargılar, bilinmeyenle orulü olacak. Bunları ne kadar düzene soksak, hıçbır zaman tam bir bilime varmış olamayız
"Benim burada ne işim var?" diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz? Üstelik dışarı çıkmanızı sağlayacak birçok yol olduğunu da biliyorsunuz çünkü labirentten çıkmayı başarmış, dışarıda gülüşüp oynayan insanların seslerini duyuyorsunuz. Çalı çitlerin arasından arada bir görüyorsunuz onları. Yaprakların arasından gelip geçen şekiller halinde. Öyle mutlu görünüyorlar ki onlara değil, bu işi onlar gibi yapamadığınız için kendinize kızgınsınız. Oldu mu hiç? Yoksa bu labirentte kalan bir tek ben miyim?
...Aralarında sevdiklerini yine seviyordu... Onlara karşı değildi savaşı... Yaşayışlarının düzenini bozmak isteyenlere karşıydı!
Sayfa 168 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Kişi doğduğu günden beri o kadar çok haksızlığa uğramıştır ki, buna isyan etmeyi bile bilmez ve kölelik ruhu giderek tüm içini kaplar. Böyle insanlar kendine saygı duymayı, kendini önemsemeyi hiç öğrene-meyenler arasından çıkar ve hep otoriteye boyun eğerler. İşte bu yüzden ezilen halklar Hitler gibi insanları destekler, adı demokrasi olan ama demokrasinin hiç uygulanmadığı ülkelerde de ısrarla onlara oy verirler.
Reklam
Psikiyatristlerle rahipler aynıdır; onlara günahlarınızı anlatırsınız. İkisi de bundan nefret eder. Aralarındaki fark, psikiyatristlerin bu sıkıcı iç döküşlere hiç katlanamadıkları için en azından iş olsun diye vizite ücreti altında para talep etmeleridir.
Ebeveynlerle yaşanılan bir acı sizi öldürmez ama onlara karşı duyulan öfke sizi öldürebilir. Ebeveynler değiştirilemez ancak içinizde onları algılayış şeklinizi değiştirebilirsiniz.
Bu insanlar yazılı bir dil kullanmayı reddetmişlerdi çünkü onlara göre, yazı, belleğin gücünü yok ediyordu.
“Biri onlara hayatlarının tehlikede olduğunu söyledi mi irkiliyorlar, şereflerinin tehlikede olduğu konusunda ise yeterince hassas değiller. Ruh yapılarının harab olduğunu söylerseniz aldırmazlar, ama karaciğerleri zedelenmişse <vay başlarına gelenler>.”
Sayfa 52 - Hayatımız Tehlikede Değil, Tehlike Hayatımızda
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.