Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
TAŞ DEVRİ DİYETİ Taş Devri diyetini uyguladıktan en çok bir hafta sonra yorgunluğunuz ortadan kalkar. Kendinizi gençleşmiş hissedersiniz ve daha erken uyanırsınız. Bu sağlıklı beslenme ilkeleri sağlıklı ve hastalıklı herkes için faydalıdır. Hem hastalık önleyici hem de tedavi edicidir (kısmen ya da tamamen). Sadece fazla miktarda protein almaması
"Plastik cerrahi geçirmedin değil mi?" "Hayır," diyerek gülümsedi. "Onlar sadece dış görünüşle ilgilenir. Benim içimin de iyileşmeye ihtiyacı vardı. Dengesiz ve kaotik yaşam tarzı bana büyük bir stres yüklüyordu. Yaşadığım şey bir kalp krizinden çok daha fazlasıydı. Özde bir yırtılmaydı bu."
Sayfa 42
Reklam
Cevşenü'l - Kebir
Işıl. uzun siyah saçlı kız Bu rutubetli mektup selamlarla doludur Hüznümü assam kururdu ütü masasına Ama çoraplarım kurumayacak sabaha Hem bilirsin, Yağmur kadar izmirliyimdir. Plastik gardırobumun karnı deşilmiş. Sanki kanat çırpmaya hazır bir martı. İşe yine geç kalacağım. Kızarsa, müdüre bir parça gevrek atarım. İzmir'de simite gevrek
Sayfa 32 - MetisKitabı okudu
"Homo economicus"... Evet. Bugün diyet endüstrisi, kozmetik endüstrisi ya da plastik cerrahi; başka bir bedene, kimliğe bürünebileceğimiz yanılsaması satıyorlar. Beden oymacılığı, bedenin arkasındaki insanı değiştirme yolundaki anlayış, bir "narinlik istibdadına” dönüştü! Bize aşk satan bir romantizm endüstrisi var! İnsanlar aşkı, narsisistik arzularının doyurulması olarak algıladığı için aşk da tahrif oluyor. Halbuki sevmek, almaktan çok vermektir. “Yalnızlık zamanı"ndaki aşk, tatmin üzerine kurulu.
Sayfa 46
Tıpta "plastik cerrahi" diye bir alan var. İnsanı iç güzelliği, kalp safiyeti, diğergâmlığı, takva ve ahlakı ile değil, sadece beden özellikleri ile değerlendiren "kaporta medeniyeti", vücudunda cerrahi müdahaleye uğramayan nokta kalmamış dışı cilalı içi çürümüş insan tipi üretmekle meşgul... Haris, bencil mütekebbir, kişiliksiz, haya ve ahlak fukarası, edepten bînasip, şefkat ve merhamet yoksunu ama "güzel" ve "yakışıklı" tiplere özendirilen nesillerin oluşturduğu bir toplumun çürümesinden daha doğal ne olabilir?
Tıpta 'plastik cerrahi' diye bir alan var. İnsanı iç güzelliği, kalp safiyeti, diğergamlığı, takva ve ahlakı ile değil sadece beden özellikleri ile değerlendiren 'kaporta medeniyeti' vücudunda cerrahi müdaheleye uğramayan nokta kalmamış dışı cilalı içi çürümüş insan tipi üretmekle meşgul. Haris, bencil, mütekebbir, kişiliksiz, haya ve ahlak fukarası, edepten bînasip, şefkat ve merhamet yoksunu ama 'güzel' ve 'yakışıklı' tiplere özendirilen nesillerin oluşturduğu bir toplumun çürümesinden daha doğal ne olabilir?!
Reklam
Yine kadın hekimlerin özellikle erkek egemenliği olan kimi cerrahi uzmanlık alanlarının dışında , kadın rolüne uygun olan çocuk sağlığı ve hastalıkları , aile hekimliği , kadın doğum , cildiye , KBB gibi alanları daha çok tercih etmek tedirler . Erkek hekimler ise daha çok beyin cerrahi , kalp ve damar cerrahi , plastik cerrahi ve spor hekimliği gibi daha prestijli ve kazanç getirici alanlarda uzmanlaşmayı tercih etmektedirler
Sayfa 122 - Açılım kitapKitabı okudu
Kalp, içinde bir zamanlar yaşattığı her şeyin gömüldüğü mezarlığa dönüşüyor zamanla. Kalbin artık yaşamayanlara duyduğu özlemse soğuk bir mermerin uyuyan toprağında rüzgârın savurduğu o çiçeklere benziyor: Mezarlık çiçeklerine.Görüntüsü kusursuz bir güzelliğe sabitlense de solmayan, açamayan, cansız duracak kadar yapay olan plastik çiçeklere benziyor bazı güzel görünen şeyler. Uzaktan muhteşem görünen ama bir gelincikle bile baş edemeyecek kadar cansız, kokusuz ve tohumsuz plastik çiçeklere. Bakana trajik bir hüzün veriyor. Tıpkı böyle kokusuz, cansız, plastik çiçeklere benziyor aslını yitirmiş her şey. Bunu gerçek bir çiçeğin has kokusunu unutacak kadar özleyince idrak ediyor insan. Olan, aslına rücu edene dek. Özlem, özü işaret eder hep. Özlediği yer, zaman, insan ve her şey... Özlenenler, aidiyete dair ne çok şey söyler. Özlemin olduğu yerde kendimiz çıkar karşımıza. Özlediği şeyler, özünü hatırlatıyor insana.
Kalp, içinde bir zamanlar yaşattığı her şeyin gömüldüğü mezarlığa dönüşüyor zamanla. Kalbin artık yaşamayanlara duyduğu özlemse soğuk bir mermerin uyuyan toprağında rüzgarın savurduğu o çiçeklere benziyor: mezarlık çiçeklerine. Görüntüsü kusursuz bir güzelliğe sabitlense de solmayan, acamayan, cansız duracak kadar yapay olan plastik çiçeklere benziyor bazı güzel görünen şeyler.
Erkekten ne kadar bağımsız olursanız erkek size karşı o denli ilgili olacaktır. Aşağıdaki hikâye benim bu görüşümü kanıtlıyor. İstediği her kadınla beraber olabilen, çekici ve başarılı bir erkek olan Rob, sıradışı bir kadının gizemine kapıldı. Rob Laura’yı uzun pilili etekler giyen “tutucu bir bilgisayar başı tipi” olarak anlatıyor, Birkaç
Reklam
Nottingham Üniversitesi Tıp Okulu'nun diseksiyon salonundayız. ''Dokun'' diyor bana Dr. Ben Olivere ve dikkatimi bir erkek kadavrasının üst göğüs bölgesindeki gevşek bir boru parçasına çekiyor. Borunun tatbikat amaçlı kesildiği kesin. Ben eldivenli parmağımı borunun iç kısmına daldırıp dokuyu hissetmemi söylüyor. Söylediğini yapıyorum: pişmemiş hamur izlenimi veriyor bana sanki bir canneloni silindiri gibi. Ne olduğuna dair hiç bir fikrim yok. ''Aort'' diyor Ben, gurura benzer bir ifadeyle. Cidden şaşırıyorum. ''Öyleyse buda kalp mi?'' diye soruyorum, hemen yanındaki biçimsiz topağı işaret ederek. Ben başıyla onaylıyor. ''Bunlar da karaciğer, pankreas, böbrek, dalak.'' Karın içindeki organları sırayla işaret ediyor ve kimi zaman birini kenara çekerek, altında ya da arkasında kalan organı ortaya çıkarıyor. Bunlar eğitim amaçlı plastik maketler gibi sabit ve sert değil: aksine kolaylıkla sağa ve sola oynayabiliyorlar. Gördüklerim belli belirsiz su balonlarını çağrıştırıyor. Bölgede başka bir sürü şey daha var: birbirine dolanmış kan damarları, sinirler ve tendonlar, metrelerce bağırsak. Hepsi sanki gelişi güzel bir araya getirilmiş, bir zamanlar insan olan bu zavallı, isimsiz şahıs sanki kendisini telaşla apar topar paketlemiş gibi. Bu karman çorman bölmenin karşısında hareketsiz bedenin bir zamanlar oturup kalkmasını, düşünmesini, gülmesini ve yaşamasını mümkün kılan işlevleri nasıl olup da yerine getirdiğini gözümde canlandırmak olanaksız geliyor o an.
Sayfa 160 - DOMİNGO YAYINLARIKitabı okudu
Sağ tarafımda kapak­ları yırtılmış çizgi romanlarla dolu bir raf vardı. Archie, Batman, Kaptan Amerika, Plastik Adam, Mezar Hikayeleri, ne ararsanız. Bu hazinelerin üstlerine elyazısıyla eBay'deki çizgi roman tutkun­larının kalp krizi geçirmelerine yol açacak bir not iliştirilmişti: "TANESİ 5 SENT, ÜÇ TANESİ 10 SENT, DOKUZ TANESİ 1,15. SATIN ALMAYACAKSANIZ DOKUNMAYIN"
70 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.