Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
2. Ergenekon iddianamesi başka ipuçları da veriyor. İşte Veli Küçük'le Sedat Peker ile 5 yıl önce yaptığı telefon görüşmesi. İddianameye göre Ergenekon yapılanması, Büyük Birlik Partisi'ni ele geçirmeye çalıştı. Tabi
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
olmadan. Veli Küçük: Şimdi biz bir çalışmanın içine girdik. Ümit'len devamlı görüşüyoruz. Ben işte bak açık söyleyeyim gönlümden geçen neydi biliyor musun? Gönlümden geçen Muhsin'di. Muhsin'in kendisi için demiyorum. Partisi için. Sonra Sedat Peker söze giriyor. `Muhsin ağabey de bu yapının içine girer' diyor. Sedat Peker: Muhsin ağabey gerekirse ileriki zamanlarda ağabey Muhsin ağabeyi de bu yapının içersine dahil etme. `Yani Muhsin ağabey öyle liderlik hırsı olan bir insan değil. Ülkeye faydası olan her şeye dahil olur Muhsin ağabey.` Oysa Muhsin Yazıcıoğlu Ergenekon`a girmedi. Hatta Ergenekon soruşturmasına verdiği belgelerle katkıda bulundu. Yazıcıoğlu çok şey biliyordu. Üstelik bu bilgilerini adaletle paylaşıyor, karanlık odaklara engel olmaya çalışıyordu.
Necip Fazıl
"Verdim cüceye onun olsun şairlik Şimdi gözüm büyük sanatkarlıkta" Böyle dedi, sonra şiiri bıraktı. Belki de şiir onu bırakmıştı. Ama neydi bu «Büyük Sanatkârlık?» sonraki yıllarda kendisine «Şairliğiniz olmasa sizinle konuşmak bile gereksizdir” dediğimde; oradakilere döner Oktay beni en küçük yanımla sever, derdi. Gizliden gizliye bir sevinç duygusuyla... Şairlik cücelere bırakılmayacak önemli bir uğraştı, bunu küçümseyen kimse bir daha şiirle ilişki kuramazdı elbet. Kuramadı da.. Son güzel şiiri «Senfoni» oldu, sonra adını Çile'ye çevirdiği o uzun yapıt... «Eski esvablarım tutun elimden - Aynalar söyleyin bana ben kimim?» diye kendine, çevresine seslendiği şiir... Ardından politika bataklığına daldı, bir daha da ordan çıkamadı. Şiirde, öyküde, oyun alanında belirli bir düzeye ulaşmıştı. Ama yetmedi ona bunlar, politikada bir çığır açmak, «önder olmak istedi. Ona 'Mürşit' dediler, daha sonra da "Süper Mürşit' diye adlandırdılar. Dönüm noktası 1940'ların ilk yılları oldu. Kırk yıl geçti ardından... Boşa geçen upuzun bir zaman! Şiirde de, düzyazıda da eski düzeyini bulamadı, bir daha gerçek anlamda 'şiir yazamadı. Bambaşka çevrelerin insanı oldu. Eskiden beğenmediği, horladığı, aşağıladığı görüşlerin kişileriyle içli dışlı oldu. Onların yanında, kimi zaman başında yer aldı. Son soluğunu da, tutucu, Atatürk düşmanı, uygarlığa, çağdaşlığa ters düşenlerin saflarında verdi.
Sayfa 55
Reklam
Sektör sattıran algoritmayı keşfetti: Kitap değil, kitap simülasyonu
2000’lerin başında çok satan bir kitap söz konusu edildiğinde iyi edebiyat olup olmadığı konuşuluyordu; şimdinin çok satanlarının edebiyat olup olmadığını tartışıyoruz… Ama sonuçta bu kitapların da çokça seveni, okuyanı var… Bunu gözardı edebilir miyiz, “edebiyat değil” diyerek geçebilir miyiz? Niye böyle oldu? Ve yeni tür yazın ve bu ekonomik
Cihad ruhu ve Türkler
Türkleri yenilmez yapan neydi ? 100 yıldır neden bu haldeyiz nereye gitti bu güç? Çanakkale de bizi geçilmez yapan neydi? Türkçüler bu gücü Türklükden bilir Türk olmaktan bilir ama bu güç imandaydı. Bu hakikati inkar eden müslüman olamaz. Ayrıca sadece Türkler savaşmadi bütün müslüman halklar savaştı ama Kemalizm bunu sadece Türkler savaşmış Atatürk savaşmış ama diğerleri hep isyan etmiş hainlik etmiş gibi anlattı. o gündur bugündür Kürtler ve Araplar veya afganlar vb müslüman topluluklar Kemalizm tarafından hor görülmüş ve ırkçılıkla karşılaşmıştır.
Aslında, biz, kürdüz ama kimse duymasın... Neydi annemi böylesine ürküten, neydi onun kökenini söylerken bile kapıları, pencereleri örtmeye iten korku, neydi...
Sayfa 131Kitabı okudu
*Ķürt halkına özerklik, yerinde öz yönetim sözü verdin mi *Toprak reformunu neden yapmadı, yapamadın yahut ömrün mü yetmedi *Diyaneti devletin tekeline almanın yarattığı sonuçlar yanlış bir politikamıydı *Dersim olayları sırasında uygulanan politika senden habersiz uygulanamazdı.. Devlet yıkılır, bölünür kaygısıyla mı şehre bombalar yağdırıldı.Başka bir şekilde kansız bu iş çözülemezmiydi * Sosyalist Mustafa Supilerin öldürülmesine sebep neydi * Muhaliflerine nasıl davrandın Bunlarda benim Atatürk'e sorularım belki de eleştirilerim.
Reklam
535 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Osmanlı Neden Geri Kaldı? Sorun İslam'da Mı? (Ağır Eleştiri Videosu)
Video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz; youtu.be/ifillnvyU9A Kitabı okumaya başladığınız ilk andan itibaren şunu diyorsunuz, neden geri kaldık? Geri kalmamıza sebep olan şey neydi? Neden bu haldeyiz ve toplumsal olarak neden hep sağ eğilimli olduğumuzun en net kanıtı kitap. Bununla birlikte Türkiye'nin ekonomisinin neden kırılgan olduğunu, aynı şekilde bugünkü sağ sol çatışmalarının nereden kaynaklandığını size kanıtlarıyla beraber sunuyor. İkinci Dünya Savaşı sonundaki gelişmelere bağlı olarak demokratikleşme sürecini başlatmış olan Türkiye'yi ve Demokrat Parti'nin 1950'de yapılan seçimlerle iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye'deki sağ sol çatışmalarına değiniyor. Bununla birlikte arka arkaya yapılan üç seçimi de kazanan Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960'da yapılan askeri darbe ile iktidardan uzaklaştırılmıştır. Peki bunun sebebi neydi diye bakarsak en başta toplumun kutuplaştırılmasının sebep olduğunu bilmek lazım. Burada yazdıklarımın en basit anlatımla olduğunu belirtmek isterim zira videoya tıkladığınız zaman daha sert ifadelerle karşılaşacaksınız..
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi - Cilt: 2 / Demokrasi ve Dış Politika
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi - Cilt: 2 / Demokrasi ve Dış PolitikaKolektif · İdeal Kültür Yayıncılık · 20215 okunma
Demek ki bu dünyada tanyeri ağarır, sabah olurdu! Bunlar Tanrı'nın ne büyük lütuflarıdır. İnsan için bunları bilmek, bunların seyrine dalmak, bunlarla yetinmek, bunlarla gülüp bunlarla sevinmek varken, ve bu Tanrı ihsanı nimetlerden kendi payını alması kabilken nedendi, adına politika kavgaları denen bu haset sıtmaları, bu ateşli ihtiraslar? Nedendi? Bu kardeşi kardeşe, dostu dosta, kocayı karıya düşman eden çekişmeler ve geçimsizlikler? Serin kaynaklardan akan tatlı sular, deniz ve orman kokularıyla dolu taze havalar, güneşin sıcaklığı, ayın ışığı, çiçeklerin kokusu, ağaçların gölgesi herkesin ortak malı, ortak nimeti değil miydi? Şu halde ortada bölüşülemeyen şey neydi?
Sayfa 293
Mustafa Kemal'in ideolojisinin ana ekseni neydi? Birincisi: Antiemperyalist olmak... İkincisi de: Tam bağımsızlıkçı olmaktı...
Sayfa 57 - Alfa Yayınları 10.BaskıKitabı okudu
Doksan üç felaketinden sonra, Sultan Abdulhamid gibi bir dış politika üstadının başımızda bulunuşu hakikaten bir talihtir. Ne yazık ki intelijansiyamız, garip bir cinnete tutulmuştur. Düşmanın kulaklarına fısıldadığı üç beş heceyi, manasını anlamadan tekrarlar durur: "Kanun-ı Esasi, hürriyet "vs. Ferdi hürriyet zaten vardı ; siyasi hürriyet ise devleti batırdı. Sırp'a Bulgar'a Rum'a özenmenin gereği neydi? Dündar Taşer
Sayfa 259 - iletişimKitabı okudu
Reklam
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Doksan üç felaketinden sonra, Sultan Abdulhamid gibi bir dış politika üstadının başımızda bulunuşu hakikaten bir talihtir. Ne yazık ki intelijansiyamız, garip bir cinnete tutulmuştur. Düşmanın kulaklarına fısıldadığı üç beş heceyi, manasını anlamadan tekrarlar durur: "Kanun-ı Esasi, hürriyet "vs. Ferdi hürriyet zaten vardı; siyasi hürriyet ise devleti batırdı. Sırp'a, Bulgar'a, Rum'a özenmenin gereği neydi?
Almanya'da Weimar Cumhuriyeti'ni kim yıktı: Adolf Hitler. Hitler'in kurduğu cumhuriyetin adı neydi: Demokratik Cumhuriyet. Hitler'in parlamento darbesiyle kurduğu bu cumhuriyetin silah gücü neydi: polisler. Hitler'in diktatör olmak istediğini anlamayıp ona "yetki kanunu" veren kimlerdi: merkez sağ partiler. Hitler'i diktatör yapacak yasalara ve uygulamalara mecliste karşı çıkan kimdi: 88 sosyal demokrat milletvekili. Hitler'in arkasındaki meclis gücü neydi: 441 milletvekili. Hitler'e karşı çıkan basının ve muhalefetin başına ne geldi: Hepsi cezaevine tıkıldı. Hitler'in Reichstag yangını gibi provokasyonlarla kandırıp ele geçirdiği son kurum hangisiydi: Alman ordusu..
Sayfa 144 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İsmail Hakkı Tonguç'tan bir anı...
İş derslerimizin birinde, bir toplanma alanına beton döküyorduk. Üç gruba ayrılmıştık. Ben harç karma ve cezgerelere doldurma grubundaydım. Şimdi Nizam'a sorduğum Fikret Öztürk de diğer arkadaşlarımla birlikte cezgereleri taşıyanlardandı. Üçüncü grup ise kürek ve çekçeklerle dökülen betonu usülunce yayıyorlardı. Bir aralık takım elbiseli birinin bizi kenardan seyrettiğini gördük. Bu arada Fikret'in iş arkadaşı rahatsız olmuş olmalı ki tek kalmıştı. Birden kenarda beklemekte olan kişiye dönüp Orada ne bekliyorsun? Gelip cezgerenin bir ucundan da sen tutsana! dedi. Bekleyen kişi ceketini çıkarıp bir kenara koyarak, cezgerenin bir ucundan tuttu ve çalışmamıza büyük bir istekle katıldı. Biz önce bu kişinin Fikret'i görmeye gelen bir yakını sandık. Okul Müdürümüz gelip de Çocuklar Sayın Genel Müdürümüzü niçin yoruyorsunuz? dediğinde ancak bizimle ve büyük bir gönüllükle çalışan kişinin Genel Müdürümüz İsmail Hakkı Tonguç olduğunu anladık. Şaşkın olmasına şaşkındık ama bu durumdan çok ama çok büyük de bir ders çıkarmıştık. Kibir de neydi ki... İnsan, önce insan olmalı, bulunduğu yeri başka insanlardan bir üstünlük yeriymiş gibi görmemeliydi. Baba Tonguç bu davranışı ile bize ders vermişti. Hem de iş üstünde... Nizam Özer
Sayfa 119 - Ubuntu Yayınları Birinci Basım: Nisan 2022Kitabı okudu
112 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.