Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
9/10 puan verdi
"Zulüm bizdense, ben bizden değilim." (Rachel Corrie) "Bilirsiniz: İnsandan daha uzun yaşar kemikleri. Dillerini ne kadar toprağa gömerseniz gömün, kelimelerin kemiklerini örtecek toprak yoktur. Gün gelir, yazılır, söylenirler." Syf:14 Kitap yirmi üç yazarın hikayelerini, Murathan Mungan tarafından seçilmesiyle
Bir Dersim Hikayesi
Bir Dersim HikayesiKolektif · Metis Yayıncılık · 2016375 okunma
167 syf.
10/10 puan verdi
Mehmed Uzun'u Saygı, Sevgi ve Minnetle anıyorum...
~Ruhu zedelenmiş, sesi kısılmış, kendisini ifade etmekte güçlük çeken insanların yazarı, sürgünün yarattığı bir edebiyatçı Mehmed Uzun. "Siverek'te ilkokulun birinci günü bir tokat yedim, bugün bile aklımdan çıkmaz. Okul bahçesinde sıraya girmeye çalışırken aramızda Kürtçe konuşuyorduk. Bir tokat attı İstanbullu yedek subay öğretmen, Türkçe
Nar Çiçekleri
Nar ÇiçekleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20123,961 okunma
Reklam
148 syf.
7/10 puan verdi
SARAH BAARTMAN’A ŞİİR Seni eve götürmeye geldim, hatırlar mısın bozkırı? Yemyeşil çimeni büyük meşe ağaçlarının altındaki Hava serindir orada güneş de yakmaz. Bir tepenin eteğine serdim yatağını Battaniyen çalı çırpıyla ve nane yapraklarıyla çevrili,sarı beyaz çiçeklerle kaplı Akarsuyun şarkısı işitiliyor, çakıl taşlarının üstünden sekerek
Hotanto Venüsü
Hotanto VenüsüGerard Badou · Epsilon Yayınları · 200324 okunma
İktidar red, inkâr, engelleme, yasaklama ya da saf dışı bırakmadan çok kurma, düzenleme, kışkırtma ve çoğaltma teknikleriyle işlemektedir. Bastırmayı ya da yok etmeyi değil, ayrıştırmayı, çeşitlendirmeyi, görünür kılmayı içerir.
Foucault'nun Cinselliğin Tarihi'nde bahsettiğiKitabı okudu
93 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Inanmak tutunma ihtiyacının verdiği bir eylemdir. Bunun gereksizliğini red eden kişi ve kişiler şunu bilmezler. Dünyadaki hiç birşey sebepsiz yaratılmamıştır. Maslow'unda savunduğu üzere tutunma ihtiyacı fikri bir olgudur. Bunu inkar edense koca bir "cahildir". Itiraflarım ciddi anlamda inancı, var oluşu ve hayatı sorguluyan bir kitap ve çok da iyi bir kalemle dile getirilmiş. Illa okunması gereken bir kitapmı derseniz..kaptığınız gibi okuyun derim.
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Kaknüs Yayınları · 201722,9bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
“Diriliş Neslinin Âmentüsü”  kitabında, “diriliş eri” olarak tanımlanan ideal Müslümanın ve İslam kurallarına uygun bir devlet yapısının nasıl olması gerektiğini oldukça güzel aktarır. Kitaba “Kendimin bir diriliş eri olduğuma inanıyorum.” diyerek başlarken ilerleyen sayfalarda “Diriliş eri bir alpinisttir. İnkâr, red ve kara alışkanlık pürüzlerini kıra kıra bu dik yamaçtan dağın tepesine, temiz havaya ve güneşe yükselecektir kişi. Bütün o çekilen sıkıntılar, korkular, bu sevinç ve bu güvenlik içindir.” diyerek kim olduğunu, davasını ve tüm yolculuğunu özetlemiştir.     Bu kitap Sezai Karakoç’un şiirlerindeki başarısını hangi düşünsel arka plandan aldığını görebilmek için okunması gereken bir manifestodur. Ona göre, "Diriliş erinin görevi, yeni bir insan ve toplum psikolojisi oluşturmak için amansız kültür savaşının öncüsü olmaktır. Müslüman/inanmış kişi, çağdaş olmalıdır. Bu çağdaşlıktan kasıt ise Müslümanın geçmişteki İslam medeniyetine hayranlık duymasıyla yetinmeyip onu bugün de gerçekleştirmeyi görev edinmesidir."
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,6bin okunma
Reklam
Osmanlı insanı, bir süre sonra kendi kimliğinden ve kendi kimliğini oluşturan temel değerlerden önce farkında olmaksızın kuşkuya düşer, sonra bu kuşkusunu bilinçli bir şekilde dile getirir hatta onlardan bazıları bu değerlere karşı bir red ve inkar cephesi açarlar.
Sayfa 42 - Sufi KitapKitabı okudu
Müminler yapılan günahları elleriyle, dilleriyle ve kalpleriyle red ve inkâr etmedikçe, bu günahlara müptela olanlara merhamet edip, acıyıp davet etmedikçe, vaaz etmedikçe, tebliğ etmedikçe onlar da sorumluluğa ortaktırlar. Tebliğin ve davetin çok tesiri vardır, insanlar unutuyor, gafil avlanıyor.Bütün bu olanları doğal ve normal zannediyorlar. "Ne var ki bunda?" gibi geliyor ama, içlerine düştükleri bu büyük tehlikenin farkında olmuyorlar.
Hem hatıra gelmesin ki, kısacık bir ömürde nasıl ebedî bir azaba müstehak olur? Zira, küfür, şu mektubât-ı Samedâniye derecesinde ve kıymetinde olan kâinatı mânâsız, gayesiz bir derekeye düşürdüğü için, bütün kâinata karşı bir tahkir olduğu gibi, bu mevcudatta cilveleri, nakışları görünen bütün esmâ-i kudsiye-i İlâhiyeyi inkâr ile red ve Cenâb-ı Hakkın hakkaniyet ve sıdkını gösteren gayr-ı mütenahi bütün delillerini tekzip olduğundan, nihayetsiz bir cinayettir. Nihayetsiz cinayet ise nihayetsiz azabı icab eder.
Xelkek çawa dahat înkar kirin
Red ve inkâr, bir histeri ve paranoyadır. Red ve inkâr edilen de fazlasıyla o histeri ve paranoyadan nasibini alarak farklı bir uç oluşturur.
Sayfa 94
Reklam
"Tarih, insanları ; insanlar da tarihi yarattığına göre ebediyete kadar devam edecek bir fasid dairenin içinde kapalıyız demektir ve tarihin bedbahtlığı da kendisinin, menfaat gördükleri zaman en ilahi hakikati bile red, inkar, tahrif veya ihfa edebilen insanlar tarafından hikâye edilmesindedir. "
Sayfa 91 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Boğazdaki Düğümler
Gözlerimi ona kaydırdığımda anlık olarak bakışlarını yakalamıştım, hemen gözlerini kaçırdı. Yanaklarında oluşan pembeliklerin bana özel bir şey olduğunu düşündüm, dudaklarının kenarında oluşan kıvrımın içten bir gülümseme olduğunu da. Yürüyoruz. Meali "Zamanımı seninle geçirmek istiyorum." olan "Bir şeyler yapalım mı?" soruma
Hem hatıra gelmesin ki kısacık bir ömürde nasıl ebedî bir azaba müstahak olur? Zira küfür; şu mektubat-ı Samedaniye derecesinde ve kıymetinde olan kâinatı manasız, gayesiz bir derekeye düşürdüğü için bütün kâinata karşı bir tahkir olduğu gibi, bu mevcudatta cilveleri, nakışları görünen bütün esma-i kudsiye-i İlahiyeyi inkâr ile red ve Cenab-ı Hakk'ın hakkaniyet ve sıdkını gösteren gayr-ı mütenahî bütün delillerini tekzip olduğundan nihayetsiz bir cinayettir. Nihayetsiz cinayet ise nihayetsiz azabı icab eder.
Sayfa 69 - rnkKitabı okudu
Zulüm çağında mü’mine düşen
Susmak olabilir, belki bir an için yer altına geçmek olabilir, ama davayı öz ağızlarla red ve inkar olamaz. Hele öncüler için böyle bir cevaz, ne derece akla gelebilir bir düşüncedir.
Evet, yeni bir gençlik doğmalı ve bu gençlik, inkar ve red yolunu değil, "tahkik" yolunu açmalıdır. İncelemediği tek eser kalmamalı, geçmişte duyulan bütün heyecanları yeniden yaşamalı...
733 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.