Her açıdan sizi hırpalama ihtimali yüksek, özellikle okuma alışkanlığı olmayanların okurken zorlanabileceği bir eser olduğunu düşünmekteyim. Genelde bu tür eserler giriş kısmında durum karmaşası ile başlar bu da aynı şekilde başlamış ancak neredeyse eserin yarısına kadar bu karmaşa aynı şekilde sürdürülmüş. Roman karakterlerini tanımak için olağanüstü bir çaba sarf etmeniz gerekebilir. Durmadan yukarıdan düşme yeni karakterler ortaya çıkar ve fazla bir yer kaplamadan geldiği gibi birden gider sonra başka bir yerde aynı şekilde tekrar ortaya çıkar. Ancak bu zorlu safhayı geçen yani yaklaşık olarak yüzde 50-60'ını tamamlayan okuru muhteşem diyebileceğim bir safha bekler.
Kitaba 10 üzerinden 8 verdim ve bu tamamen bu ortadaki yüzde 25'lik kısım içindi.
Bu kısımda yazar, hayatın gerçeklerini ya da acımasızlıklarını öyle bir şekilde yüzünüze vurur ki,
algınızda oluşan ve eşik değerini geçen bu acı hissi sizi bambaşka bir dünyaya taşır. Koma haline girip hiçbir şeye müdahale etmeden sadece izlersiniz bütün olup bitenleri
Konusu ise 8 çocuklu Ramsay ailesi ve başta Lily olmak üzere aile dostlarıyla birlikte yazlık evlerinde geçen zaman diliminde, sadece düşüncelerden oluşan bir dünyanın resmidir. Ressam Lily "hayali hayat masası"nda en iyi açıyı yakalamak için durmadan karakterlerin ve diğer nesnelerin yerleriyle oynar. Peki Lily istediği açıyı bulabilecek mi?
"Bu mutfak masası hayal ürünü idi, yalındı; çıplak, sert, süs olmaktan uzak bir şeydi. Rengi de yoktu; sert çizgilerden, köşelerden oluşan bir masa idi, ne yapsanız değiştiremezdiniz, dümdüzdü."
Okumanızı öneririm.