NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Bir roman ne zaman bir sanat eserine dönüşür? Kahramanı Vergilius, yazarı Herman Broch ve çevirmeni Ahmet Cemal’in sözcüklerinin büyüsü birleşip, yüzyıllar ötesinden günümüze uzanan bambaşka bir var oluşa konuk ediyor bizi. Okuduğumuz salt bir kurgu olarak kalmıyor elbet. Şiir, sanat ve felsefenin iç içe geçtiği satırlar aktıkça, Vergilius’un ölüm
Plutarkhos’un aktardığı bilgiye göre Euripides, M.Ö. 480’de, Perslerle Yunanlar arasındaki Salamis Deniz Savaşı’nın yapıldığı gün, Salamis Adası’nda doğmuştur. Okumaya çok meraklı olan Euripides’in dönemin en büyük kitaplıklarından birine sahip olduğu söylenir.
Ön Not: Bu kez "Komedya" kavramı üzerinden Antik Yunanistan topraklarına bir yolculuk gerçekleştiriyoruz. Bu sebeple yazı sadece kitaba dair değildir.
“Çünkü bir ‘komedya’ bile gösterebilir doğru olanı. Ben de söyleyeceğim zaten korkunç ama doğru olanları.”
- Aristophanes
1. Aristophanes Kimdir?
M.Ö. 450-444 yılları arasında doğduğu
Aristoteles “ şairin görevi gerçekten olan şeyi değil, olabilir olanı ifade etmektir” demişti. Yine Poetika’nın başka bir yerinde de şu cümle var: “şair... nesneleri nasıl olmaları lâzım geliyorsa, o şekilde tasvir etmelidir."
"Sevda peşinde koşmak, netice itibarıyla, pek zararlı bir iş."
-Alfred de Musset
1. Alfred de Musset Kimdir?
1810’da doğan Fransız yazar, 47 yıllık yaşamına birçok eser sığdırdı. Yalnızca 1 romanı olmasına rağmen, 21 oyun, 12 öykü ve 25 şiir kaleme aldı. 19. yüzyıl Fransız edebiyatının en önemli yazarları arasında yer alan Musset,
Öncelikle şunu kabul edelim ki: Ortaçağın, hele din konusunda dogmatik anlayışın içinde doğmuş olan Dante, Hıristiyan dininin tüm dinlerinin zirvesinde olduğuna inanan bir kişiydi. Bunu aklınızdan silmeyin ki ileride Cehennem'de kimlerin olduğunu duyduğunuzda küfür etmeyin.
O zaman Cehennem'de kimlerin olduğuna bir bakalım.
Sokrates, Platon,
"... gerçek bir Şair idi, ve bilmeden Şeytan'ın mezhebindendi"
William Blake
Şair John Milton (1608-1674), İngiliz Edebiyatı'nın en önemli taşıyıcı sütunlarından biridir. Yunanca, Latince, İtalyanca dillerine hakim olan Milton, teoloji alanındaki çalışmalarıyla birlikte, eserlerini mitler ve dini öğeler üzerine kurmuştur. İngilizce’ye
“Güzel zamanların anısı bize ancak verebilir
Taze bir güç yeni kahramanlıklar için.”
1. Goethe Kimdir?
Alman yazar ve şair
Johann Wolfgang Von Goethe, 1749’da doğdu. Kültürlü bir ailede büyüyen Goethe, evlerindeki zengin kütüphaneden yararlandı ve küçük yaşlardan itibaren okumayı sürdürdü. Fransızca, Latince, Eski Yunanca gibi dilleri öğrendi ve eserleri orijinal
Şairin görevi meydana gelen şeyi değil, meydana gelmesi mümkün olan şeyi, yani olası veya zorunlu olmasından ötürü meydana gelmesi mümkün olan şeyi tasvir etmektir.
Şair ele aldığı hikaye veya olay örgülerinden çok onları ölçülü (vezinli) mısralar halinde dile getirdiğinden ötürü şairdir.
Çünkü şairi şair yapan eserindeki taklit unsurudur ...
Şair, konusunu herhangi bir gerçek tarihi olaydan almasıyla şair olmaktan çıkmaz.
Çünkü tarihi olaylar arasında bazıları aynı zamanda mümkün veya muhtemel oldukları için gerçekleşmişlerdir ve şair bu özelliklerinden dolayı onları ele alan kişidir.
Sayfa 380 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Şairin Görevi-2
Halkın ve kral, dumanlı, sisli başkentlerde
Nasıl çarpışıyor iki ölümcül güç gibi,
Duymuyor musun seslerini dehşet içinde,
Sen ey toprağına tohum serpiştiren çiftçi!
Sen ey şair, sen ey usta, kapat kulağını!
Bu şamatanın sana hiçbir yararı var mı?
Gürültünün patırtının içinden gelen
Bu insanların arasında asla yer alma!
Dizelerde tanrıya şarkılar söyleyen sen
Uzak dur, uzak dur, onlara sakın karışma!
Arınmış ruh, şarkını göklerde meleklerin
Verdiği huzurlu, barışçı konserde söyle!
Nima, çağdaş İran şiirinin temellerini atan bir şairdir. Ve Yayınevi’nden çıkan bu eser seçilmiş şiirlerinden oluşup M. Bülent Kılıç’ın çevirisiyle ilk kez sınırlı sayıda yayınlanıyor.
Nima yuşiç, kendisinden sonraki birçok şairi etkileyerek öncü olmuştur. Dönem dönem şiirlerinden ülkede gerçekleşen siyasi ve sosyal darbeler ile şairin toplumdan uzaklaşmasına neden olmuştur.İçine çekilen şairimiz, şiirlerinde gerçekçi duygularını işlemiştir. Mesela başlık olan kullandığım şiir dizesi tam olarak hayatımın özeti niteliğindedir. :)
Nima, şairin toplumsal görevi olduğunu savunarak fikri ve felsefi konularına da değinen şiirler yazmıştır.
Furug Ferruhzad bu şair hakkında "Nima benim şiir yaşamımda ayrı bir aşamaydı.Eğer şiirimi değiştirdiyse yani yeni bir çıkış olanağı sağladıysa kuşkusuz ki bu aşamadan geçmiş olmam ve onu tanımış olmamla ilgilidir. Nima gözümü açtı ve ‘bak’ dedi.
Kitabın ilk sayfalarında şairimizin yaşam öyküsünü genişce yer verilmiştir. Daha sonra özenle seçilmiş şiirleri hemen akabinden "Nima Yuşic’ten Mektuplar” ve “Albüm” adlı bölümlerden oluşuyor.
En sevdiğimin, çok sevdiği bir eser olmasıyla kitaplığımda nadide yerini çoktan aldı..
Ey İnsanlarNima Yooshij · Ve Yayınevi · 201629 okunma