Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
536 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk başta okuduğumda Nar ağacı ne alaka dedim. Sonra öğrendim ki yazar kitabın adını Nar ağacı değilde "Taht-ı Süleyman" koyacakmış,yayıncısı izin vermemiş... Çok yazık. Kitap genel olarak güzeldi. Kabullenemediğim ve iki puan kırmama sebep olan şey anlatanın yani yazarın hep orada bulunması. Bu belki de okuyanları rahatsız etmemiş olabilir ama ben bu yüzden kitaba bir türlü bağlanamadım. Her şeyi boş verdim de içinden geçirdiklerini nasıl okuyordu? Takmamam lazımdı taktım.Büyük bir kısmı kurgu olmuş olsa da bir nevi yazarın dedesinin kendi hikayesiymiş. Beğendiğim kısımlar da vardı tabii duygularını güzel kaleme almış mesela. Genel olarak kitabı elimden bıraktıktan sonra özlem duyacağım kitap olmadı.. Keyifli okumalar.
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,2bin okunma
Şu ‘seviyorum’ kelimesi ne acayip bir kelimedir! Ne kadar çok söylenirse söylensin eskimez! Anlamını yitirmez! Modası geçmez! Bir bedbahtın saadetine, bir aşığın felaketine sebep olabilir. Kimini canını kıydırır, kimini mutluluk içinde yaşatır. Nice defalar yalan yere söylenmiş, sahtekarların işine yaramış, nice masumların baştan çıkarılmasını hizmet etmiş, binlerce yaadin yerini tutmuş da hala bu söze itibar ediliyor. Her yerde söylenip duruyor! Hala bir aşığın yüzünü güldürüyor. Bir bedbahtı bahtiyar ediyor. Her gün, her an ve dakika bir yerlerde etkisini gösteriyor! Fazıla da bocasından işte bu sözü bekliyordu...
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
Hayretler içinde okudum, ruh halini anlamaya çalıştım. ''Bir insan kadınları bu kadar küçük görmesine sebep olan ne yaşamış olabilir'' diye kendi kendime sordum durdum. Sonuç: Karoline sendromu. Schopenhauer bu sendromu atlatamamış. Kendi atlatamamış birde bunu Nietzsche'ye aşılamış. Nietzshe'nin kitaplarında da ( bunun kadar değil ) kadın düşmanlığı görmek mümkün. Neyse, bu adam bir düşünür ve düşüncelerini aktarmış, bize de okuyup eleştirmek düşer. Her şeye rağmen akıcı, okuması kolay bir kitap.
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)Arthur Schopenhauer · Say Yayınları · 202013,2bin okunma
266 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı çok daha önce okumalıydım. Bugüne nasipmiş. Bir kitabın yazarını şahsen tanımak o kitabı okurken sempati duymanıza sebep olabilir; kabul. Ama bu kitabın bana sempatik gelmesinin tek sebebi de bu değildi. Çünkü ‘Hayatın Tüh Noktası’ hayatın içinden bir kitap. Bizde okumak ciddi bir eksikliktir ancak en az onun kadar büyük bir eksiklik de
Hayatın Tüh Noktası
Hayatın Tüh NoktasıAyhan Özköroğlu · Kent Kitap · 201312 okunma
512 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitabı almama sebep olan tek şey satranç sevgisiydi. Ne kapağındaki vezire saplanmış bıçağa alıcı gözle baktım, ne de arka kapak yazısını okudum. Polisiye bir roman olduğunu da bilerek satın aldım. Kurgu güzeldi, bu tür kitaplarda olduğu gibi akıcı ve heyecanlandırıcı şekilde yazılmıştı. Kesinlikle iyi bir plan içeriyordu ve zekice yazıldığı açıkça ortadaydı. Eminim çoğu kişi kısa bir sürede okumuştur, bir oturuşta ortalama 100-150 sayfa okunduğuna eminim.(iyimser bakıyorum, belki de 200 de olabilir) Beğendiğimi söyleyebilirim, duşa girdiğimde genelde soğuk suyu tercih etmeme rağmen kitabın etkisiyle üstüme sıcak suyu akıttığımı, derin nefes aldığımı kitabın bazı bölümlerini düşündüğümü ve her an banyonun kapısının açılacağını hayal ettiğimi de belirtmeliyim. Farkındaysanız her şeye rağmen bir şer koyacağım hissi yaratıyorum. Bu konuya girmeyeceğim. Tek söyleyeceğim şey eser güzel lakin okuma tercihlerimizin hep bu yönde olmaması gerekir diyorum. Bu yön derken polisiye kast etmiyorum. Kitabı tavsiye ederim.
Şah Mat
Şah MatMario Mazzanti · Sonsuz Kitap · 20167,6bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
Fazlasıyla Spoiler İçerir!! Felsefe öğrencisi olarak, Mina Urgan incelemesini okumadan, değerlendirdiğimde evet, Platon sonrası devlet ve düzen konusunda yazılan nadir iyi eserlerden birisi. Yine Platon gibi, More da kendi düşüncelerini karakterlere söyletiyor, sanki bir başkası demiş More aktarıyor gibi. Felsefe kitaplarının çoğunda bu durum
Utopia
UtopiaThomas More · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,3bin okunma
Reklam
Bu geceler düşüncemi başka büyük geceye, 1071 senesi Ağustos'unun 26. gecesine götürüyor. Malazgirt'te bileğinin kuvvetiyle, dehasının zoruyla bize bu aziz vatanın kapılarını açan Alparslan'ı, muharebe emri vermeden evvel hangi kuvvetler ziyaret etti ve ona neler gösterdi? Üç kıtada genişleyecek yeni bir Roma'yı kurmak üzere olduğunu, talihini, avuçları içinde taşıdığı milleti, yeni bir tarih ve coğrafyanın emrine verdiğini, yeni bir terkibin doğmasına bir çınar gibi yetişip kök salmasına sebep olduğunu acaba hissetmiş miydi? Hiç tanımadığı dehalı çocuklar müstakbel zaferlerin kumandanları, henüz söylenmemiş şiirlerin şairleri, henüz yükselmemiş şaheser yapıların mimarları, henüz duyulmamış nağmelerin bestekârları etrafında henüz açmamış bir fecrin gülleri gibi dolaşmıyorlar mıydı? Gözlerinde Sultan Hanı'ndan, İnce Minare'den bir hayal yok muydu? Eğer yokduysa, bütün bunlardan habersiz, bu müjdeleri içinde konuşur bulmadan o büyük işi nasıl yaptı? Nasıl on senede Malazgirt'ten Akdeniz kıyılarına, bu toprağın tanımadığı ve tatmadığı bir ideali taşıdı? Fatih'in İstanbul fethinden evvelki uykusuzlukları, Bâkî'nin ve Nedim'in, Neşatî ve Nâilî'nin Sinan'la Hayreddin'in, Kasım'ın Itrî ile Dede'nin, Seyyit Nuh'la Tab'î Mustafa Efendinin ve daha yüzlerce onlara benzeyenlerin dehalarına yüklü bir kaderi kendisine taşımasından gelen bir sabırsızlıktan başka ne olabilir? Ve eğer o mübarek ağrı olmasaydı bütün bu eserler nasıl doğarlar, hangi mucize ile eski hayat ağacı yeni meyvalarla donanırdı?
80 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Hangisine daha çok şaşırdığıma emin olamadım: Öykü kahramanımızın bir sabah uyandığında kendisini bir böceğe dönüşmüş olarak bulmasına mı, yoksa sonrasında ailesinin ona dair duygularındaki dönüşüme mi. Sanırım bende ikincisi daha baskın oldu. Minnettarlık ve sevgi duygularının --hem de kişinin kendinden kaynaklanmayan, salt dış etkilerle-- kısa bir zamanda tiksinti ve umursamazlığa dönüşmesi, dönüşebilmesi gerçekten etkileyici bir tema olmuş. Ayrıca hiç kuşku yok ki bir böceğe dönüşmek nefis bir metafor olmuş. Bununla benzetilen, vurgulanmak istenen hal şudur gibi net bir kanaat açıkçası bende oluşmadı. Belki ben anlayamadım, belki de yazar kasıtlı olarak muğlak bıraktı. Yalnızlık olabilir, toplum normundan ayrılmak, bazı marjinal akımlara kapılmak olabilir. Hangisi olursa olsun, nefis bir metafor olduğu kesin. Çok hazin bir öykü. Kitapta aktarılan o yürek dağlayıcı duygular sözcüklere belki daha güzel dökülebilirdi (gerçi bakmayın, bu yorumu yapmama tonla Stefan Zweig okuduktan sonra bu kitabı elime almış olmam da sebep olmuş olabilir), ama ne olursa olsun, çok hazin bir öykü. Son bir not: Öykünün ismi nefis konmuş. Kafka'nın okuduğum ilk eseri oldu. Kafka'yı keşfetmeye "Dava" 'sı ile devam ediyorum.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,1bin okunma
PİRAYE İÇİN YAZILMIŞ : SAAT 21-22 ŞİİRLERİ Ne güzel şey hatırlamak seni : ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
574 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
2. Dünya savaşı sırasında Nazi Almanya'sının bir mahallesinde sefalet ve açlık ile boğuşan Alman Halkı'nın ufak mutlulukları, korkuları ve heyecanları arasında kalmış küçük bir kitap hırsızının Ölüm'ün ağzından anlatılan büyük dünyasının büyüsüne kapılıyorsunuz. Kitap hırsızının çaldığı kitaplar, her trajedi sonucunda yaşadığı hüzünden uzaklaştıran umudu oluyor. Dönemdeki yürek sızlatan yaşananların gerçekliğini ve insanların duygularını harika yansıtarak her cümlesini sindirmek için yavaş yavaş okunması hissine kaptıran kitap, boğazınızın düğümlenmesine sebep olabilir. Kitaptaki sizi sevdiren karakterlerin arasında hassas, düşünceli, duygusal ve çoğunlukla umursamaz tavırlarıyla hikayeyi anlatan Ölüm'e hayran kalmamak elde değil. Kitap hırsızının çevresindeki herkesin öldüğü bir yaşamda hikayeye tanık olacak ve insanlığı tarafsız bakış açısıyla anlatacak başka kim olabilirdi ki. Ölüm tarafından anlatılması çok yerinde karar olmuş ama dedim ya umursamaz tavırlarından dolayı sürekli spoil vermesi insanı çileden çıkarabilir:) Sonuçta ne diye biliriz ki kabadayılık taslayan, herkesin sonu olan, tartışmaya girmek istemeyeceğiniz Ölüm'ün anlattıklarına boyun eğiyorsunuz. Başında spoil veriyor diye okumamazlık etmeyin sonuca götüren entrikalar olacakları bilsenizde sizi kitaba bağlıyor. İyi Okumalar...
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Kitabevi · 201212,5bin okunma
Reklam
432 syf.
1/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Uzun zamandır kitap yorumu yapmadığımı farkettim. Oysa ki okumalarıma aralıksız devam ediyorum. Bu kadar aradan sonra insan şöyle beğendiği, etkilendiği, çokça tat aldığı bir yazar ile devam etmek ister değil mi? Tabi ki olabilir ama ben seçimimi "diğer"den yana kullanacağım bugün. Bu satırlardan, kitabı pek de beğenmediğimi
Araf
ArafCandan Özer · Panama Yayınları · 2014381 okunma
SORUNUN ESARETİ... Yağmurun sesinin içimin tellerini ıslattığı bu günde yapacak hiçbir şey yok ne yazık ki. Şöyle nette bir sörf yapayım dedim, içim daha da karardı. Dünyanın her yanı savaş tehdidi altında, bir yerlerde barış anlaşmaları, diğer tarafta savaş anlaşmaları. Arada kalanlar ise maalesef ölüm yolcuları. Ülkemize sığınmış bulunan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.