Cengiz Aytmatov hakikaten de öyle özellikle 👧🏻90’lar çocukları sokağın toprağını yutmuş çocuklardır. Bu çocukların gizli bir bağı vardır. Diğer şehirlerde ki çocuklarla. Ve Sadece çocukların arasında “Nasıl ya ?” Şöyle anlatayım efendim; Bazı oyunlar vardır, o zaman herkes oynamıştır. O oyunları her şehir de, farklı isimlerle. Misal biz İzmir’de ⚽️MUÇİ
Bu inceleme yedi bölümden oluşuyor. Dilerseniz istediğiniz bölümü ya da bölümleri bağımsız olarak okuyabilirsiniz:
Bölümler:
1- Homeros kimdi?
2- İlyada destanı
3- Troya savaşının Öncesi
4- İlyada’nın özeti
5- Akhilleus
Platon (Eflatun), Antik Yunan deyince akla gelecek ilk isimlerden. Diğeri de Sokrates. Hocası zaten. Üniversitelerdeki akademinin temelini kendisi atmıştır.
Aristoteles isimli öğrencisi ile birlikte en büyük üç felsefe üstadı olarak kabul görürler. Döneminde yaşayan çoğu önemli isimlerin aksine kendi eserleri günümüze kadar gelebilmiştir. Ortaya önce bir konu
Sevgili E.
Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına şiddete yönelik çalışmalar, boş kelamlar, bol bol reklamlar dilden dile, şehirlerden, en ücra yerleşim yerlerine kadar slogan halinde dolaşıp duruyor.
Şehir efsanesi kisvesi adı altında.
Yapılan çalışmalara bakıldığında, araştırıldığın da ortaya çıkan tablo ve veriler içler acısı.
Sisitem öyle bayağı işliyor ki; dayak yiyeni eğitiyor, dayak atanı ve öldüreni malesef mükafatlandırıyor.
Bu satırları yazarken, anlatırken ben çok utanıyorum, hakikat bu.
“Aşık olmak için görmenize gerek olmayan bazı şehirler var. İstanbul onlardan biri.” demiş Burhan Sönmez bir röportajında. Ve “İstanbul İstanbul” romanı ile güzellik ile çirkinliği, zenginlik ile sefaleti, güç ile zayıflığı, acı ile mutluluğu bir arada bulunduran bu acımasız ama büyülü şehri çok farklı bir kurguyla; yeraltındaki küçücük bir
Kadın..
Maalesef bugünlerde, yaşadığımız ataerkil toplumun içinde sinip kalmış, şiddet görmüş, taciz edilmiş, kendisini aciz bir varlık hissedip intihar etmiş kadınlara rastlıyoruz. Ne acı.. Fakat tarihe damga vuran çok güçlü kadınlar da var feyz alınası. Bu kitapta sadece güçlü kadınlar değil, çıldırmış kadınlar, sadist kadınlar, çok zeki
'Büyüklüğünü' tescil etmek için seçilen en yaygın yöntem, resim ve heykellerinin her yere konmasıdır. Devlet binalarında, okul bahçelerinde, şehir meydanında, mahallenin bakkalında-kasabında, ders kitaplarında ve hatta gazoz kapaklarında bunların resimleri vardır. Kendilerini bizzat görmek pek mümkün olmasa da, her yere konan resimleri ve heykelleri sayesinde halk indinde bir 'tanrı-başkan' efsanesi yaratılır. (Örnek: Rusya'da Stalin'in ve Irak'ta Saddam'ın resim ve heykelleri.)
Îlahî aşkın hikayesidir bu..
Samimi bir dostla Aşk üzerine konuşurken,konusu açılan ve benzer hisleri kalbimde duyarak bende ayrı bir merak uyandıran ,hep kulaktan dolma bilgilerle aşina olduğumuz ama iç yüzüne,inceliklerine vakıf olmadığımız bir aşkın hikayesi olan Yûsuf A.s ile Züleyha’nın
aşkı..
Sanırdım ki aşk köklü bir günah,azılı bir haram
Bana göre Shakespeare'in en iyi oyunu.
Bunun en büyük sebebi ise kelimeler...
Parfümün dansı, kelimelerin dansı, bilinmeyen bir kalemin kağıt üzerinde dansı..
Shakespeare okuyucuları bilir ki yazmış olduğu hiçbir eserin konusu özgün değildir, ya bir halk masalı, ya bir ozanın şiiri, ya mitoloji, ya da tarihte yaşanmış olaylardan esinlenerek
Roma imparatorluğu dünyanın en eski en seçkin imparatorluklarindan birisi, sadece Roma değil Andolu ve Yunan coğrafyasında kurulan şehir devletleri hakkında da bilgi sahibi olabileceğiniz harika bir eser. Kitabın birçok yerinde altını çizerek not ederek okudum, günümüzde halen devam eden ancak geçmişi o yıllara dayanan birçok bilgi de verilmiş. ( maraton koşusu, ege denizi, troya efsanesi, veni vidi vici, Constantinopolis'in kuruluşu vb. )
Anadolu,da kurulan şehir devletlerinden de bahşedilmiş bu sayede sadece Roma değil Anadolu tarihi hakkında da bilgi sahibi olabiliyorsunuz, Son olarak Antik Yunan'dan başlayıp Bati Roma imparatorluğunun yıkılışına kadar süreç hakkında fikir sahibi olabileceğiniz bir kitap. Tarihseveler için önerebileceğim bir kitap.
İşte böyle, bu dünyayı kendilerine de, bize de cehennem yaptılar. İşte böyle... Bu koca şehir şimdi bizim değil. Zenginlerin, Ağaların, Kayserililerin.
Herkese merhaba arkadaşlar,
Sinema ve diziden tanıdığımız ama bir çoğumuzun yazar olduğunu bilmiyor olduğumuz yazarı, burada arkadaşım sayesinde okumaya karar verdim. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde mesleğini yapan bir doktorun eski Türkiye'de yaşadığı siyasal olaylar, gündelik sayısız dertler ve insan çeşitliliği bol olan sohbet tadında bir eser olmuş. Bizden hikayeler olduğu için kitap içine alıyor fakat olaylar arası bağ olmadığı için biranda konu pat diye bitiyor. Eski Türkiye nasıldı dersiniz okumanızı tavsiye ederim yoksa yeni nesil bunları şehir efsanesi sanabilir sonraki yıllarda.... Keyifli okumalar dilerim
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,151 okunma