Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hasan el-Basri şöyle demiştir: Şeytan sana bakar ve senin ibadetlerde devamlı olduğunu görünce önce seni izler, sonra yine seni bırakmaz izler. Sen bu şekilde ibadetlerde daim olunca artık senden bıkar ve seni terk eder. Eğer sen ibadetler üzerinde daim olmaz bir öyle bir böyle olursan şeytan senden ümit var olur.
Yolculuk
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 160 sayfadan oluşan #Yolculuk eserini
Dilek Fırıncı
Dilek Fırıncı
Özdemir Hanımin koordinatörlüğünde #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ ️Dört bölümden, otuzdokuz başlıktan oluşan her cümlesi insanın yüreğine dokunup içini biraz daha dönmesi neden onu anlatımlar, anlamlar ile dolu.... ️Eseri okumaya başladığım ilk sayfada bulunan
Reklam
Bir yazın koynunda temmuz beklemek neyse, öyle bekledim seni. Ama sen, hiç beklemediğim bir mevsimde çıkıp geldin. Bir tesadüf değildi bu aslında. Çünkü sen benim rastladığım değil, aradığımdın! Yıllarımın ayracı oldu gelişin. Senden önce ve senden sonra diye ikiye ayırdım hayatımı. Sen daha yokken, uzaklardayken, sana armağan edeceğim bütün güzellikleri üstümde taşıdım ben. Görenler Bu yüzden hep güzel buldu beni ama o güzellik aslında sana aitti.. seni bekliyordum. Ama sen beklemediğim bir anda geldin. Belki hazır değildim, belki nadasa bırakmıştım yüreğimi, bilmiyorum. Ama gelişin tüm bekleyişime rağmen, hazırlıksız yakalattı beni kendime. Seni sevmek için acele etmedim. Acele sevmedim seni. Ecele gider gibi sevmedim. Ruhumda demlenmesini bekledim bu Sevdanın. Bekledim, bekledim, bekledim. Aşk yaşayarak öğrendiğimiz ama asla ezberleyemediğimiz bir duygudur. Ve aşk bizi her defasında aynı yerden kandırır. Bunu en iyi bilenlerden birisin. Ruhum seni demlerken, aşk beni aynı yerimden kandırdı.
Biraz değiştim, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Değiştim Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum, Seninle değil Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
Annem öldüğünde ufukta gördüğüm kendi ölümümdü. Annem Annem. Senden önce, senden sonra. Geçmişler olsun. Geçeceği de yoktur oysa. Gidenin ardından görülen rüyalar. Bir bayram sofrasının aydınlığında, her şey eskisi gibi. Ah Annem, sen ölmemiş miydin?
Polis akademisini ele alalım... Aylar boyu süren heyecanına rağmen akademiye başlamadan bir hafta önce onun değiştiğini hissetmiştim. O sabah, onu uyandırmamış olsaydım hiç gitmeyeceğini bile düşündüm. Bundan sonra, avukat olmak istediğini söylediği bir dönem geçirmişti. Şimdi ise doktor olmak istiyordu. Bunların arasında, McDonalds ’ta bir işe girmişti ama bir hafta sonra müdürle başa çıkamayacağını söyleyerek istifa etmişti.
Reklam
Acıyı çekerken çekiyorsun, anlatırken gözyaşların senden önce konuşuyor. Yıllar içinde alışıyorsun, her geçen gün daha çok alışıyorsun. Bir zaman sonra başkasının hikayesi gibi anlatmaya başlıyorsun, sanki sen yaşamamışsın, sanki sen çekmemişsin gibi.
Her şeyden önce sen vardın, her şeyden sonra da gene var olan sensin. Her şeyi varlığınla izhar ettin, varlığınla gördün... kendini de her şeyde kendinde gösterdin... ön, son, ne varsa sensin, senden ibaret! Can sicim de gizli... sense canda gizlisin ey gizliden gizli ey canlara can olan Tanrı!
Sayfa 5 - İş Bankası Kültür Yayınları
Böyle ol böyle söyle
Önce besmele En güzel kelime Allahım Yol boyunca Bırakma elimi Düşerim sonra
Sayfa 100
Tıpkı bunun gibi kalbin de önce sevgiye, aşka, muhabbete alıştırılmaya ihtiyacı var. Çünkü insan bir diğerini sevmezse hep kendini düşünür, hep kendi menfaatleri uğruna çalışır ve en nihayetinde de egoist olur. Sadece kendi arzularını, ihtiraslarını, isteklerini sever, bencil olur diğergâm olamaz. insanın güzel hasletleri öğrenmesi sevgiyle başlıyor, bir çiçeği, böceği, bir eşyayı, eşini yahut dostunu, çocuğunu sevmek güzel hasletleri öğrenmenin ilk adımlarıdır. Azizim buyururdu ki, "Sevginin göstergesi fedakârlıktır." Neyi feda edebiliyoruz? Karşındaki insan senden bir şey istiyor, ona istediğini verebiliyor musun? Böyle böyle insan kendinden çıkmaya alışıyor, kalp genişliyor ve dünya ile tatmin olmamaya başlıyor, daha fazlasını arzuluyor. Sonra eksiksiz ve noksansız olana, mutlak olana yöneliyor.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
adresini bulamayan mektuplar
Bu şehir seni hazmedemiyor oysa sensiz tadı yok sokağın,ağaçların,rüzgarın cümle şehrin.. Önce kokun geldi sonra sen. Sebebi,hikmeti nedir bilinmez,ama gelişini sevdim. Gelişin ne kadar sevince boğduysa bu yüreği, gidişin bir o kadardan da beter daralttı içimi... İçim daralıyor Aşk. Vuslata umut taşıyan her bir şeyden uzağım. Gece ıslanıyor yanlızlığımla,bense titriyorum yokluğunda. Sessizliğe başım eğik,yüreğim buruk,ciğerim yanık katlanmak zorunda kalıyorum. Yine ümitvarım. Ümit hüzünle el ele, diz dize imiş meğer. Kilitlendim. Zaman kör karanlığa kilitledi beni. Kilitlenmiş zamanımın anahtarı yok... Seni içimde seviyorum. İçten seviyorum ama en içimdeki içten anlıyot musun ? Aşk ehline kavuşmak cennet, ayrılmak cehennemdir. Ey kıyamet bakışlı, aşkın arada sırat köprüsü olmuştur da bilmezsin... Ey gönlüm, sultanımın adını her kim sorarsa, işaretle gizlice ilk harfi "aşk" son harfi "aşk" de... Ey Aşk!!! Ey benim gece karanlığı çökmüş gönlüme,tan ağartısında sıcak süt nehri gibi akan sen !!! Ey benim karanlık içimde, ışıksız gecelerimde sabab gibi hep doğan sen!!! Bu gönlü fetheden sen , senden mahrum kalan ben !!!
Bir tanem, Yine o yalnız anlardan biri. Radyoda kederli bir şarkı. Uzaklarda huzursuz bir hayvan gibi homurdanan şehir. Radyodaki şarkı özlemle dolduruyor geceyi. Gece tıpkı benim gibi iç geçiriyor. Özgürlük yasak bana, sen yasaksın. Anılarınla oyalıyorum kendimi. Özleminle onarıyorum. İyi ki özlemin varmış diyorum, yoksa dayanamazdım, ya aklımı
Acıyı çekerken çekiyorsun, anlatırken gözyaşların senden önce konuşuyor. Yıllar içinde alışıyorsun, her geçen gün daha da alışıyorsun. Bir zaman sonra başkasının hikayesi gibi anlatmaya başlıyorsun, sanki sen yaşamamışsın, sanki sen çekmemişsin gibi.
Sayfa 49 - Doğan KitapKitabı okudu
"Kime dert anlatmalı! Bu kibirli, vefasız, değer bilmez hayvanların kadınlar elbette taraftarı olur! Zaten kedi, kadındır" (Asıl kibirli olup hayvanlardan üstün olduğunu düşünen, onları aşağılayan üstüne üstlük kadınların kibirli, vefasız ve değer bilmez olduğunu söyleyen sensin! Madem kadınlar kibirli ve vefasız o zaman neden 33 senedir bir kadınla evlisin ve o kadın kedilere senden daha çok değer veriyor diye ağlıyorsun? Sen önce kendini ve neyi neden yaptığını algılayabilecek kapasiteye gel sonra başkaları hakkında yorum yapabilirsin. Bu arada teşekkür ederim, sayende işkence yöntemleri hakkında hayal gücümün ne kadar geniş olduğunu öğrendim.)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.