"Tüm bu olanlara gözlerini kapayıp, kulaklarını tıkayarak o çirkin "seni ilgilendirmeyen işe karışma" yasasıyla hareket etmeyen, duyarsız ve ilgisiz bir şekilde yaşayıp gitmeyen herkesin, cinsel şiddetle yüzleşmesi kaçınılmazdır. Bu bir iddia ya da inanç sorunu değil, aksine istatistiklerin ortaya koyduğu bir olgudur."
Fatih Terim gibi 'Nerede kalmıştık?' diyerek başlamam gerekiyor bu incelemeye sanırım. Neden böyle başlamam gerektiğini anlatacağım birazdan. Çünkü benim için zor bir inceleme olacak... Zor, çünkü peş peşe yaptığım hatalar zinciri yüzünden bir yandan kapana kısıldım, diğer yandan, yani olumlu tarafından bakarsak, iyi de bir okuma deneyimi
Budala romanının narrator-anlatıcı perspektifinde incelenmesi.
Dostoyevski tüm dünyada çok okunan bir yazar. Bizde de öyle. Siteye baktığınızda bu eser hakkında yetmişe yakın inceleme olduğunu görürsünüz. Bu anlamda, madem bu site sıkı okurların olduğu bir mekan, o halde, farklı türde incelemeler yapmasak ayıp olurdu.
Siteye ilk geldiğim zaman
Havalar çok sıcak. İşler yoğun. İkisi bir araya gelince insanı acayip bunaltıyorlar. Gökten düşecek şarıl şarıl yağmur damlalarının serinliğine, yağsa da hem serinlesek hem de işlere ara versek diyerekten, muhtaç bekliyoruz. İnceleme yazmaya başlamadan az evvel her bunaltıcı günde olduğu gibi bunları düşünüyordum. Gök artık isyan derecesindeki
"Ben herkese elimden gelen iyiliği yapmak isterim," dedi. "Önemsiz sosyal sınırlar çizmem. Bir insan bana kalırsa her şeyden önce bir insandır, nerede olursa olsun."
1000 tane niteliksiz kitap okumak yerine, 10 tane nitelikli kitap okurum ve 1000 kitaplık edebi zevk alırım daha iyi.
İşte 1000 kitaplık zevk alabileceğiniz 10 kitap önerim:
1- Robert Musil - Niteliksiz Adam serisi
2- Marcel Proust - Kayıp Zamanın İzinde serisi
3- Orhan Pamuk - Kara Kitap
4- William Faulkner - Ses ve Öfke
5- Yusuf Atılgan - Anayurt Oteli
6- Louis Ferdinand Celine - Gecenin Sonuna Yolculuk
7- Trevanian - Şibumi
8- Laurence Sterne - Tristram Shandy
9- Raymond Roussel - Locus Solus
10- Wolfgang Borchert - Kapıların Dışında
Suskunluğun öbür yüzündeki çığlığın tabiatı nedir? Bazı hatıraların dile getirilemez, unutulmuş ya da amnezi içinde kaybolup gitmiş olmasının anlamı nedir, önemli midir? Bu bihaber kalma rahatlığının gizli bir bedeli var mıdır?..
Uzun yıllar boyunca büyük ses getiren, Freud'dan bu yana yayımlanmış en önemli psikiyatrik eserlerden biri olarak
Beş gün boyunca Faulkner'in dünyasında gezindim. Yoruldum, zorlandım, yer yer boğuldum. Ama iyi ki de okumuşum. Edebi tatmin açısından muazzam bir romandı.
Döşeğimde Ölürken 'i okurken de benzer izlenimler edinmiştim. Aslında önce yazarın öne çıkan eseri
“Yemin ederim size baylar, fazla bilinçli olmak bir hastalıktır. Gerçek, tam bir hastalıktır. “
Yukarıdaki sözü
Yeraltından Notlar'ı okuyan okumayan herkes hatırlayacaktır. Thomas Bernhard'ı okuduktan sonra ise kendisinin gerçekten bu hastalıktan muzdarip olduğunu (belki bizim gibi) fark edeceksiniz hemen.
Önce