Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eyüp Sultan!... bu belde-i emvât bir dâru's-serairdir. Onun tarafeyni, mezar taşlarıyla aralanan, alçacık damlı, köhne, evlerle muhât daracık sokaklarında, İstanbul'un sair mahallâtı halkından, her hususta tamamen farklı, tamamen başka bir cihan yaşar. Ölüler arasında otura otura alem-i gayba, derin bir itikad ile merbût olan ora sekenesinin hissiyyatını okşayacak her türlü esbab o dar sokaklar içerisinde mevcuddur. Sıtma bağlayanlar, sarılığa siyile karşı nefes edenler, esrâr-ı gaybı keşf eyleyenler, büyü yapanlar hülâsâ sâfiyet-i beşerden müstefîd olarak te'mîn-i maîşet kılanlar ekseriyetle o semtte mekan tutarlar.
"Ya Rasûlallah! Hani Müslümanlar'ın bir vücut gibi olduklarını haber vermiştin. Vücudun bir organı acı çektiğinde sâir organlar sabahlara kadar nasıl uykusuz kalırsa, İslâm Coğrafyası'nın bir noktasındaki acının hissedilmesi de her bölgede aynı olacaktı. Nerede bizim ızdırabımızı duyup uykuları kaçacak, sıtma nöbetine girecek o Müslümanlar? Onlar Kur'ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye'nin hâsılası mahiyetinde olan fıkıh mecmularını da okuyor, şu fetvayı da biliyorlar: 'Eğer kâfirler Alem-i İslâm'ın doğusunda bir Müslüman kadını esir alsalar, batıdaki bütün Müslümanlara o kadını fidye vererek kurtarmak vacip olur..."
Reklam
Abrakadabra: İbranice "ab" baba, "ben" oğul, "Ruak Akadaş" Kutsal Ruh anlamına geldiği veya Gnostik Hristiyan tarikatlarca Yu­nanca Tanrı anlamında kullanılan ve tılsımlı taşa yazılan "abrasaks" sözcüğünden kaynaklandığı söylenir. Sıtma, diş ağrısı ve ateşli hastalıklara karşı kullanılmıştır.
İyi bilirim...
"ne ararsan var ya, ölüm de var. Sürünmek de var. Sıtma da var. Verem var. Bakın halime... Yanar Çukurova, yanar. Gelin gitmeyin."
Sayfa 9 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bilir misin Peyami, İstanbul'da Anadolulu hizmetçilere, bilhassa askerlere hiddet edince "meşe odunu" dersiniz. Bu istihfa için söylenen lakırdının onların rasanetini yalnız vücutlarının değil, ruhlarının ve sinirlerinin rasanetini en iyi ifade ettiğini sıtma arasında hastabakıcılık hayatımı yaşayan muhayyilem buldu. Bana Anadolu Ordusu muazzam ve muzlim, eğilmez bir meşe ormanı gibi geliyor.
Aliş oğlan bekliyordu, her ikindi sıtma tutuyordu onu. Sıtmadan kurtulmayı isteyecekti.
Reklam
Vazgeçebileceğin insanlar için ilkeler bahane edilebiliyormuş demek ki
Gandhi modern tıptan nefret ederdi. O kadar çok nefret ederdi ki, zatürreden yatan karısına İngiliz doktorların penisilin vermelerini yasaklamıştı. Çok güç bir seçimle karşı karşıyaydı: karısını kurtarmak veya ilkelerinden fedakârlık yapmak. Ama Gandhi gerektiğinde katı olabilirdi. Karısı ölmüştü, ama ilkeleri sağlamdı. ... Kimi zaman bunun (modern tıbbın) yararlarını gördüğü de oluyordu: örneğin, karısı öldükten sonra sıtma nöbeti geçirdiğinde doktorların kendisine kinin vermelerini kabul ettiği zaman olduğu gibi.
Sayfa 156 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Geçen asırlarda başladığımız modern tıp ve tabib hareketi, Cumhuriyet’teki iyi örgütlenme ve ideolojiyle ilk semerelerini verdi, Türkiye’nin fakir Cumhuriyeti sıtma savaşını kazandı, verem savaşını kazandı ve çok kişi bilmez frengi savaşını kazandı.
639 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
İnce Memed 4 Özet
Kitap ilk üç kitapta olduğu gibi betimleme ile başlıyor. Memed candarmalar ile girdiği bir çatışmada vuruluyor. Yörükler her ne kadar tedavi etmeye çalışsalar da başaramıyorlar. Memed'in atı sayesinde Hürü ana Memed'i buluyor ve ölmek üzere olduğunu anlayınca Anacık Sultan'a Memed'i tedavi ettiriyor. Memed bu sayede iyileşiyor.
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115,8bin okunma
Mustafa Kemal Şubat ayı sonuna doğru geldiği ve Ağustos ayı başında ayrıldığı Arıburnu bölgesinde teneffüs edilen havayı "insan cesetlerinin kokuşmasıyla kimyasal özelliğini kaybetmiş bir hava" olarak tanımlamıştı. Madam Corinne'e gönderdiği mektupta, Arıburnu bölgesinde "gerçekten bir cehennem hayatı yaşıyoruz," demişti. Aylar süren kesintisiz savaşlar, mücadeleler, kırgınlıklar, isyanlar, üzüntüler, kızgınlıklar ve bütün bunlara ilaveten sıtma gibi ciddi bir hastalıkla karşı karşıya kalan Mustafa Kemal, dayanma gücünü nereden alıyordu?Daha sonraları o günler için şöyle diyecekti: "Bütün insanlar, bütün yaratıklar yorgunluğa kapılır. Ama insanların dinlenmeden devam etmelerini sağlayan bir beyin gücü vardır."
Sayfa 73 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
1980 yılında altın arayıcılarının Yanomami yerlilerinin bulunduğu ormanlık araziye el koyması, yerlilerinin sonunun başlangıcı oldu. Brezilya'da ve Venezüella'da yaşayan 20 bin Yanamami yerlisi 1987 yılından sonra dış dünya ile ilişkiye girmeleri sonucu sıtma ve verem başta olmak üzere, çeşitli hastalıklardan yaşamını yitirdi.
Sıtma
Sokağa çıktığım zaman, bana ayağımın altında toprak ve etrafındaki ağaçlar sallanır gibi gelirdi. Yatağa yattığım zaman, çarpıntı ve yüksek ateşten bitik bir hâle düşerdim. Tuhaftır, bu hastalık esnasında hep Viyana ve oradaki muzıkalar kafamı doldururdu. Gözlerimin önünde, âdeta, kırmızı saçlı bir güzel kadın, yüzünde maske, şarkı söylerdi.
Can Yayınları E-Kitap 1. Sürüm Ocak, 2014, İstanbul( 2013, 8. Basım dikkate alınarak hazırlanmıştır) pdfKitabı okudu
Yine, vücutta ateş yükselmesinin ilerleyici felç ve Epilepsi gibi ruh hastalıklarını iyileştirebileceği düşünülerek, hastalara sıtma, tüberküloz etkeni aşılandı.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.