Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Heyet‐i Temsiliyemiz, bütün vilayetler ve bağımsız sancaklar adına bölgelerinde milletin genel oyuyla seçilmiş temsilcilerden meydana gelen ve Erzurum ve Sivas'ta toplanan genel kongreler tarafından ayrılıp seçilmiş meşru bir milli heyettir. Temsil kabiliyeti ve kudreti de çalışmaları ve faaliyetleriyle ortadadır. Meclis‐i Mebusan'ın toplanarak denetime başlayacağı güne kadar, Heyet‐i Temsiliye'nin millet ve vatanın kaderiyle alakadar bulunması zaruridir.
İzmir'e varılmıştı. 19 mayıs 1919'da Samsun'da Anadolu karasına ayak basan yolcu, Erzurum'a, Sivas'a, Ankara'ya ve orada uzunca bir duraklamadan sonra İzmir'e çıkan yolculu­ğunu, artık tamamlamıştı. Akdeniz'i, Körfez'i ve o hercai İz­mir'i, Belkahve doruğundan doya doya seyretmişti.
Sayfa 508Kitabı okudu
Reklam
Orta Karadeniz Bölgesinde, özellikle Ordu ve Sivas'ın kuzeyinde Peçeneklerle ilgili yer isimleri bulunmaktadır. Ordu'ya bağlı Ulubey ilçesinin Kuman/Kıpçaklar köyünde bir mevkiinin ismi Beceneklü/Peçenekli/Puçuklu'dur. Burada dikkati çeken husus hem köyün isminin Kuman/Kıpçaklar; hem de buraya bağlı bir yerin adının Peçenek ismini taşımış olmasıdır. Fatsa'nın bir köyünün ismi ise Bacanak'tır. Bunun akraba ismi "bacanak" ile ilgisinin bulunma ihtimali olsa da tarihi belgelerde Peçenek isminin hep "B" ile verilmesinden bunun Peçeneklerle bir ilgisinin olabileceği de düşünülebilir.
Tarihi kaynaklarda ilk defa Samsun isminin geçmesi
Selçuklu tarihçilerinin eserlerindeki çeşitli bilgilerden Moğollar devrinde Samsun'un durumu hakkında çeşitli sonuçlar çıkarmak mümkündür. Dönemin en önemli kaynaklarından birisi olan Aksarayî, 1258'e ait bir hadiseyi anlatırken ilk kez Samsun adını telaffuz eder. O zamana kadar Canit olarak adlandırılan bölge, Moğolların Selçuklu ülkesini iki kardeş arasında pay etmesi sırasında Samsun olarak anılmaya başlanmıştır. "...Sivas'tan Sinop ve Samsun sahiline kadar olan Danişmendiye vilayeti Sultan....."
Sayfa 139 - İlkadım Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü
Dünyanın neresinde olursa olsun faşistler bayılır katliamlara. Türkiye'de Sivas'ta da yakmadılar mı insanları?
Sayfa 150Kitabı okudu
Berlin anlaşması gerçeği..
93 Harbinin noktalandığı "Ayastafanos Antlaşması"nın uygulanamayacağını gören Rusya, Ayastafanos şartlarından vazgeçmiştir. Rusya işin peşini bırakacaktır, ama İngiltere bırakmaya niyetli değildir. Savaşın planlayıcısı olan İngiltere, bu savaşın ardından "Anadolu'yu bölme" planını devreye sokmak istemekte, bu bakımdan
Reklam
Derin nato ergenekon
Carrington'ın anlattığı gibi ABD, komünist faaliyetleri engellemek için NATO'ya giren devletlerde kendi gizli yapısını kurmak için yeni komite kurdu. Bu NATO dokümanlarında Müttefik Koordinasyon Komitesi olarak geçer. Yani bilinen adıyla "Süper NATO". ABD, Süper NATO örgütlenmesi ile paralel gizli devlet yapılanmaları
Hür Kimdir?
Kuvvetli diye hür olana, önce nefsine karşı bağımsız olana sonra da herkese ve bütün dünyaya karşı bağımsız olarak davranabilen insana denmelidir. Nefsinin azabına, hincina ve tursina mağlup olan, hirslariyle ve hunçlariyle hareket eden insan, başkalarma esir olan kişiden farkh durumda midir? Sezar'ın karşısında zincirlere baghi dururken dişlerini guarda- tan Versengetori hakikaten esirdi. Ama Ingiliz hâkimlerinin karşısında cesaret ve samimiyetle, kendisine kanunun en abr cezasının verilmesini isteyen Gandi hür insandı. Sivas muhafızlarını diri diri toprağa gömdüren Timur, tarihin kaydettigi en bedbaht esirlerdendi. Buna karşılık beklemeden Bağdat'ta asaldığ darağacında burnu ve kulaklar delinmişken kendini taşlayan gafil halk için Allah'ına şu sözlerle yalvaran Hallac hür ve kuvvetli insandı: "Onları affet ve beni affetme. Madem ki benim insanlığam, ulühiyetinde telef ediyorsun; öyle ise benim insanlığın senin ulühiyetinin üzerinde sahip oldu gu hakla, beni sana kavuşturmak için çalışan bu insanları mutlaka affetmeni istiyorum." ... Hür ve kuvvetli olan insan yırtıcı değil, yaratıcı olan insandır. O âleme aydınlık olan güneş misâli bir varlıktır. Kin zaafın ve esaretin mahsulüdür. Muhabbet, bolluk ve rahmet dağarcığıdır. Zayıf beddua eder, kavi duanın sevgilisidir.
Pîr Sultan'ın, Sivas'ta Toprakkale'de mahpus olduğu ve yine Sivas'ta Hızır Paşa tarafından asılarak idam edildiği, halk hafızasında yaşayan rivayetlerden, yazılı kaynaklara aksetmiş bulunuyor.
Sayfa 57 - TÜRK TARİH KURUMU 3. BASKIKitabı okudu
Altından Çapanoğlu Çıkar
Tarihimizde Çapanoğlu lakabıyla anılan bir sülâle vardır. Yozgat şehrini kuran Ahmet Paşa, bu sülâlenin ilk tanınmış kişisi olup 1764 yılında Sivas valisi iken önce azledilmiş, ardından da idam ettirilmiştir. Ahmet Paşa'nın büyük oğlu Mustafa Bey ve ardından da küçük oğlu Süleyman Bey, vali olurlar. Süleyman Bey, bu sülâlenin şöhretini afaka salmış bireyidir. Yozgat şehrini bayındır hâle getiren ve Osmanlı hükümet boşluğundan istifade ile Amasya, Ankara, Elazığ, Kayseri, Maraş, Niğde ve Tarsus'u içine alan bir hükümet kurup adını Celalîler listesinin serlevhasına yazdıran odur. Süleyman Bey zamanında sadece halk arasında değil; devlet kademelerinde de Çapanoğlu adı, korku ve çekingenlikle anılmaya başlar.    İşte o dönemde devlet memurlarından biri, verilecek bir yolsuzluk kararını kovuşturmak üzere müfettiş tayin olunur. Araştırmaları ona, Çapanoğullarından birkaç kişinin de yolsuzluklarda parmağı olduğunu gösterir. Çapanoğlu Süleyman Bey'in nüfuzundan çekinen memur, durumu yakın bir arkadaşına anlatıp fikrini ister. Aldığı cevap şöyledir:    — Bu işi fazla kurcalama; altından Çapanoğlu çıkarsa başın belâda demektir!..    Müfettiş ne yapsın; soruşturmalarını yarıda bırakıp yuvarlak cümleler ile sonucu ilgili mercilere bildirir.    Çapanoğlu Süleyman Bey yaşadığı zamanda, takvimler 1700'lü yılların sonuna yaklaşmaktaydı. Şimdi 2000'li yıllardayız ve bir yerlerde yolları daima bir Çapanoğlu kesmiş oluyor.       
Reklam
Sivas Kongresi-4 Eylül 1919
ilk açılış günü olan 4 Eylül ile beş ve altıncı günler, yani üç gün; İttihatçı olmadığımızı doğrulamak için yemin etmek gereğiyle ve yemin formülü hazırlamakla, padişaha dilekçe yazmakla ve kongrenin açılışı dolayısıyla gelen telgraflara yanıt vermekle ve özellikle kongre siyasetle uğraşacak mı uğraşmayacak mı tartışmalarıyla geçti. İçinde bulunulan savaşım ve yapılan işler, siyasetten başka bir şey değilken, bu son tartışma zemini hayret verici değil midir?
Ben, Erzurum ile Sivas arasındaki yolu belli zamanda aşıp belirlenen günde Sivas'ta bulunamazsak, şurada veya burada, şu veya bu sebeple korktuğum ve durduğum, Sivas'ta ve her tarafta duyulursa panik başlayabilir, işler altüst olabilirdi.
Yalnız tahmin edildiği gibi, Fransızların, Kongre Heyeti'nin Sivas'ta toplanmasına taraftar görünerek ve ondan sonra heyeti ele geçirmeye olanak bulması, bence pek uzak kuruntulardandır
1.500 öğeden 1.471 ile 1.485 arasındakiler gösteriliyor.