Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
HEİDİ, ÖMERCİK VE AYŞECİK EL ELE SANSÜRE
"Düşünce ve yazıda özgür olmak isterim, dünya davranışımızı yeterince sınırlıyor." Wolfgang Van Goethe ______ Osman Şahin'in okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki otobiyografik öğelerin ağırlıkta olduğu Kolları Bağlı Doğanlar kitabıydı. Selam Ateşleri- Ay Bazen Mavidir kitabında birbirine yer yer tema, konu veya ele alınan duygu
Selam Ateşleri - Ay Bazen Mavidir
Selam Ateşleri - Ay Bazen MavidirOsman Şahin · Can Yayınları · 201755 okunma
346 syf.
9/10 puan verdi
Tarih 20 Mart 2020 Koronavirüsün dünyada en son ulaştığı ülkelerden biri olan Türkiye'de yaşıyoruz. Aslında bunun bir dezavantaj olduğunu ve önlemleri çok daha üst seviyelere taşımamız gerektiğini anlamak yerine imanımız güçlü! Melekler tarafından korunuyoruz bize bir şey olmaz dedik geçtik. Mizahını bolca yaptık ölen "gavur"lara
Keklik
KeklikFakir Baykurt · Adam Yayınları · 2000447 okunma
Reklam
Türkiye Birincisi Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Siz Hiç "ZENCİ" Oldunuz Mu?
Ben olmadım. Ben hiç Zenci olmadım. Zenci yazdığımızda ya da bu şekilde telaffuz ettiğimizde ten rengi siyahi olan insanlara hakaret etmiş oluyoruz. Çünkü beyaz ırk, siyah ırkı aşağılamak için hep "pis zenci" demektedir. İngilizce telaffuzu ise Nigger. Sadece insanız hepimiz, rengin ne önemi olabilir? Basitçe giriş yaptım konuya, çok
Mezarlarınıza Tüküreceğim
Mezarlarınıza TüküreceğimBoris Vian · İthaki Yayınları · 20181,571 okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kürt meselesi aklımı üniversiteye gelip de Doğu'dan gelen dostlarla münasebet kurup uzun sohbetler yaptıktan sonra beni meşgul etmeye başladı. Bu raddeden sonra ise bugüne kadar entelektüel saydığım şahısların kıymetini sorgulamaya başladım. Bilhassa kendi cenahımın önde gelen mütefekkirlerinin bu konuya neden bigane kaldıklarını merak ettim.
Barışa Emanet Olun  Kürt Sorununa Yeni Bakış
Barışa Emanet Olun Kürt Sorununa Yeni BakışHasan Cemal · Everest Yayınları · 2011111 okunma
339 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
FIRSAT KOLLAYAN KRİZ
En son ne zaman birinin ağzını yüzünü kırasınız geldi ya da ne kadar sıklıkla bu duyguyu yaşıyorsunuz? Örneğin; kahramanımız Malik Solanka gibi bir gece, uyuyan eşinizin başında elinizde bir bıçakla bekleyecek derece gözünüzü döndüren bir öfkeye kapıldınız mı? Daha ilginci, duyduğunuz öfkenin belirsizliğinde hiç kayboldunuz mu? Ya da bilerek
Öfke
ÖfkeSalman Rushdie · Can Yayınları · 200887 okunma
Reklam
Afgan - Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil
- Okuyun Okutturun. Afganistan'dan yola çıkıp, boydaaan boya İran'ı geçiyorlar, sınırımızdan yürüye yürüye Türkiye'ye giriyorlar. Afganistan'dan çıkıp yürüye yürüye Türkiye'ye gelmen demek, Türkiye'den yola çıkıp yürüye yürüye Hollanda'ya gitmen demek… Arada o kadar mesafe var. Ve hâlâ, bunların yürüye yürüye geldiklerine inanan
135 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Peki ya kaybedenler ne yaşar? Bunu düşündük mü?
“Savaş” sözcüğüne hepimiz aşinayız. İnsanoğlunun bu bitmek bilmez paylaşım kavgasına bir mecburiyetmiş gibi bakmayı, zaferleri kutsamayı, ölümü daha bu dünyada cennet ile taçlandırmayı, haklı-haksızı tespit etmeyi tarih kitaplarından güzelce öğrendik. Hep ileriye, kazanan taraf ile birlikte geleceğe çevirdik yüzümüzü. Peki ya kaybedenler ne
Alman Sonbaharı
Alman SonbaharıStig Dagerman · Everest Yayınları · 201580 okunma
Sosyal medyada vefat etmiş Müslümanların fotolarını PAYLAŞMAYIN! Bu sene Pulitzer ödülünü kazananlar can çekişen Suriyeli göçmenlerin fotoğraflarıyla alkışlandılar. Acı içinde kıvranan insanların resmini çekebilen bir çakala “insan” denebilir mi? (çakalları tenzih ederim) Bir çocuk ölürken fotoğraf çekebilen sen artık insan
Diktatörlere neden bu kadar karşısınız? Amerikanın diktatörlük olduğunu hayal edin.Milli gelirin büyük bir bölümüne nüfusun %1'i sahip olabilir.Vergi indirimleri ile zengin dostlarınızı daha da zengin edebilirdiniz.Kumar oynayıp kaybettikleri zaman mali destek sağlayabilirdiniz.Fakirlerin eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını görmezden gelebilirdiniz.Basın özgür görünür ama bir kişi veya ailesi tarafından gizlice kontrol edilebilir. İstediğiniz herkesi dinleyebilir yabancı mahkumlara işkence edebilir seçimlere hile karıştırabilir savaş açmak için yalan söyleyebilirdiniz.Bütün hapishaneleri tek bir ırka mensup insanlarla doldurabilirdiniz kimse de bundan şikayetçi olmaz.Medya üzerinden insanları korkutur onları çıkarlarına karşı politikaları desteklemeye zorlayabilirdiniz.Biliyorum bunu hayal etmek siz Amerikalılar için zor ama deneyin. 🎬The Dictator
Reklam
Arabaya benzin koydular. Benzin deposu delikti. Kara sakızla hemen delikleri tıkadılar. Otelcinin oğlu , yarısı kopuk direksiyonun başına geçti. Otobüs sahibi olan adam : bir '' Bismillah!... '' çektikten sonra gerildi, gerildi , sonra arabanın üstüne doğru koşarak , arabaya bir tekme indirdi. Tekmeyi yer yemez araba , - Hırrr!... diye çalışmaya başladı. Amerikalı teknisyenler şaşırıp kalmışlardı. Oradan bir bozuk traktörün olduğu yere gittiler. Traktör sarımsak , sovan ,eski papuç , nal ve kurdelalarla süslü , üstüne çuvallar gerilmiş , orası burası halatlarla bağlı bir durumdaydı. Amerikalılar bunu da traktöre benzetemedikleri için bozukluğun nedenini anlayamadılar. Ama bu bozukluğun ne olduğunu anlamadıkları makineyi bir köylü , birkaç kere üstüne varyoz indirerek çalıştırabilmişti. Mister Harry Scott , - Siz bunları çalıştırıyorsunuz , şikayetiniz nedir? diye sordu. Traktör sahibi , - O balyoz kimin kafasına inse çalışır , dedi. Marifet deh deyince laf anlayıp gitmesi , çüş deyince güzellikle durması...
Jim duraksadı. "Nasılsın, Anya? Gerçekten?" "Kalbim atıyor. Soluk alıyorum. Uyuyorum ve uyanıyorum." "Belki birini görmelisin," dedi Jim nazikçe. "Kimi?" "Kaybın hakkında konuşmana yardımcı edecek bir doktor." "Ölüm, üzerine konuşulacak bir şey değildir. Siz Amerikalılar kelimelerin bir şeyleri değiştirdiğine inanıyorsunuz. Değiştirmiyor."
Sayfa 120
"Siz Amerikalılar hepiniz korkaksınız," dedi Aylin. "Siz Türkler de, hepiniz delisiniz," dedi Joe.
Sayfa 236Kitabı okudu
310 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.