Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Soma... Vd.
Özelleştirme ve taşeron sisteminin, aşırı kar hırsının, denetimsizliğin ve göz yummanın, iktidar kayırmasının, ihmal zincirinin sonucu
Sayfa 3
Gerçek mi komutanım, böyle değil miydim ben? Böyle de­ ğildiysem n'oldu bana? N'oldu bize? Nasıl göze alabiliyorum böyle sefil bir ölümü? Vatan yolunda döğüşürken ölmek neden geçmedi benim elime? Şimdi bir şeyler yapılamaz mı? Ben hiç mi bir işe yaramam? Bir işe yaramak için beklemek gerek. .. Bunu göze alamıyorum! Bitmeli bu iş, bir ayak önce ... Bunu anlıyo­rum. Ölçüp biçtim, beklemek imkansız ... Fakat komutanım, ge­ ne de, kolay değil kendini öldürmek! Hele bu sabah yağmurdan sonra ortalık ne kadar güzeldi. Bunu, geceyi uykusuz, bunaltılı geçirenlerden başkaları hiç bilmez. Kendini öldürenlere 'delirdi' derler. Ah keşke, delire bilsem ... Ölümden korkmadığımı gördü­nüz, komutanım; ben, ölmemekten korkuyorum. Yani, öldükten soma da bu acılar sürerse diye ödüm kopuyor! Acı çeken gövde mi, ruh mu? Bunu kesinlikle bilmek ne büyük mutlulukmuş!
Reklam
Rig Veda
Hinduizmdeki bu en eski kutsal eser MÖ 1500 civarında Sanskritçede sözlü olarak bestelenmiştir. Zaten çoktan çökmekte olan Harappa medeniyetini, İndus ve Ganj vadilerini işgal ettikleri sırada yok eden (bir zamanlar Aryanlar olarak adlandırılan) Hint-Avrupalı göçmenlerin ilahilerini ve kutsal şiirlerini içeriyordu. Bu göçmenler yaklaşık beş yüzyıl önce Karadeniz ile Hazar Denizi arasında yer alan ata topraklarını bırakıp İran üzerinden Hindistan alt kıtasına geldiler. Arkeolojik kalıntılar göçebelerin Mahenjo-daro'yu istila ettiklerini, yangınlar çıkardıklarını, oranın sakinlerine kestiklerini ve katlettikleri yerde bıraktıklarını gösterir. Harappa medeniyeti muhtemelen yükselen deniz seviyesinin nehirleri taşırması ve sellere neden olması nedeniyle büyük ölçüde zayıflamıştı. Soluk tenli sığır çobanları yanlarında bir pantheon tanrı getirdiler: Gürbüz savaş tanrısı İndra, güneş ve ateş tanrısı Agni, dinî ayinlerde kullanılan halüsinojenik içecekle ilişkili Ay tanrısı Soma. Rig Veda MÖ 300 yıllarında yazılana kadar sözlü gelenekle aktarıldı. Kitap ve diğer Vedalar ya da kutsal yazılar Vedik döneme (MÖ 1500-600) adını verir.
Sayfa 200 - Kronik KitapKitabı okudu
Alper, Güney Meydan'ın köşesindeki büfenin önünde duran dergilikten Uykusuz'u alıp kapağına baktı. Kapağın yarısından fazlasını kaplayan ve altında "Yeni Türkiye" yazan Türk bayrağının hilalinin yanına, yıldız olması gereken yere, müthiş bir hınçla tekme atan bir adam resmedilmişti. Penguen'i de çekip aldı ve onun
Sayfa 45 - Giriş, Aşka kılavuzmuş yavru kedilerKitabı okudu
İşçide bu kafa olduğu sürece daha çok burjuva tekmesi yer
Başbakanın konvoyu Soma'dan kaçırılırken,Tayyip Erdoğan'ın özel kalem müdürü yardımcısı Yusuf Yerkel, eskort araçtan indi,polisler tarafından tartaklanarak yere yatırılan bir madenciye tekme attı.Rezalette son perdeydi. * ...Rezalette son perde demiştik ama meğer son perde değilmiş,devamı varmış...Yerdeki madenciye tekme atan Yusuf Yerkel,doktora gitti,ayağım zarar gördü diyerek,yedi günlük çalışamaz raporu aldı iyi mi!
Cesur (!) Yeni Dünya
Çünkü bizim dünyamız Othello'nunkiyle aynı değil. Çelik olmadan araba yaratamazsınız; aynı şekilde, sosyal çalkantı olmadan da trajedi yaratamazsınız. Dünya şu anda istikrara kavuşmuş durumda. İnsanlar mutlu; istediklerini alıyorlar ve ulaşamayacakları şeyleri de asla istemiyorlar. Refahları yerinde; emniyetteler; hiç hastalanmıyorlar; ölümden korkmuyorlar; ihtiras ve ihtiyarlıktan habersiz ve bundan da çok memnunlar; veba gibi bir illet olan anne ve babaları yok; güçlü duygular hissedecekleri eşleri, çocukları ve sevgilileri yok; şartlandırmaları uyarınca davranmaları gerektiği gibi davranmak zorundalar. Herhangi bir sorun çıkması durumunda da soma var.
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
Ibn Zakaria al-Razi wrote a separate book on psychotherapy under the title Et Tıbbu'r-Ruhani. In it he has thrown sufficient light on the method, application and scope of psychiatric medicine as well as interpreted general health precepts by pointing out the close relationship between psyche and soma.
Sayfa 131Kitabı okudu
Kazablanka Filmi - 3
BİRİNCİ DRAMATİK AŞAMA Rick'le tanışırız. Yüksek ideallere sahip olduğundan kuşkulanacağımız bir kişi olmadığı kesindir. İnatçıdır ve bencildir. Bu da onun değişimini incelememizi değerli kılar. Eğer karakteriniz zaten yüksek ideallere sahipse fedakarlık kolaydır. Rick'i ilginç kılansa onun bencil, içine çekilmiş ve sert, ama kolayca
Sayfa 233
"Ekselans, bin defa abartıyorsunuz."
Kendisinden soma Türkiye'nin öndersiz kalabileceği düşüncesine asla yer vermek istememiştir. Yıllarca önce, bu konuda ileri sürülen görüşleri yabancı basından okuyunca, yabancı diplomatları kabul ettiği sırada buna değinerek, "Ölürsem yerimi doldurabilecek binlerce Türk bulunur" demişti. Bunun üzerine büyükelçilerden biri hafiften kelimelerin üzerine basarak şu cevabı vermişti: "Ekselans, bin defa abartıyorsunuz."
Sorun sadece her şeyi kendinden başlatan ve kendi çevresinde döndüren Avrupa'nın etrafında gelişmez. (Fanon'un hayaletlerinin evrenselleştiği anlardan biri). Mesela Soma katliamı'nın yaşandığı günlerde cehennemden kurtarılmışken sedyelerin kirlenebileceğini düşünen işçiyi televziyon ekranında görünce de Fanon'u hatırlarsınız. O günlerde soldan pek çok yorumcu işçinin erdeminden söz ediyordu. Muhafazakarlar da edepli bir davranış olduğu için bunu takdir ediyordu galiba. Fanon olsa “bu bir erdem değil, çaresizlik olmasın?” diye sorardı.
Sayfa 27 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Marie Curie
Nobel ödülünü kazanan ilk kadın oldu ve bu ödülü iki kez kazandı. Sorbonne'un ilk ve uzun yıllar boyunca da tek kadın profesörü oldu. On dokuzuncu yüzyılın sonlarında, Marie Sklodowska ve kocası Pierre Curie uranyumdan dört yüz kez fazla radyasyon yayan bir element keşfettiler. Marie'nin ülkesine atfen ona polonyum adım verdiler. Kısa bir süre soma radyoaktivite sözcüğünü icat ettiler ve uranyumdan üç bin kez daha güçlü bir element olan radyumla deneylerine başladılar. Ve birlikte Nobel ödülünü kazandılar. Pierre'in daha o zamandan şüpheleri vardı: Acaba cennetten mi yoksa cehennemden mi bir armağan getirmişlerdi? Stockholm'deki konuşmasmda, bizzat dinamitin mucidi Alfred Nobel'in davranışının bir örnek teşkil ettiği konusunda uyarıda bulundu: "Güçlü patlayıcılar insanlığın hayranlık uyandıran projeleri gerçekleştirmesini sağladılar. Ama bunlar halkları savaşa sürükleyen büyük canilerin ellerine geçtiklerinde korkunç yıkım araçlarına dönüşmektedirler." Bedeni bilimsel alanda elde ettiği başarıların bedelini ödedi. En sonunda kan kanserinden ölene dek, maruz kaldığı radyasyon bedeninde yanıklara, yaralara ve şiddetli ağrılara neden oldu. Yeni radyoaktivite krallığındaki buluşlarıyla yine Nobel ödülü kazanan kızı Irene'i ise lösemiden öldü.
Sel YayıncılıkKitabı okudu
Yeni bir kuşak var, şu an liseyi tüketmekle, üniversite curcunasında sistem ne uygun görürse yöntemiyle bir meslek grubuna yönelmek üzere, dershanelere koşturuyorlar. Kimi salak mekanlarda toplanıp incir çekirdeğine eziyet muhabbetler ediyorlar. Ehliyetsiz ve çok hızlı araba kullanıyorlar. Birinci ve ikinci lig ayak topu maçlarını sıkı sıkıya
Sayfa 78 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Amasra'da grizu patladı. Türkiye Taş Kömürü Kurumu'na ait madendi. 41 madenci hayatını kaybetti. 41 cenazeyi izah etti. "Kader planına inanmış insanlarız" dedi. Zonguldak Karadon'da 30 işçi öldüğünde "kader" demişti, Soma'da 301 işçi öldüğünde "fitrat" demişti, şimdi "kader planı" diyordu. Ne tutuklama vardı. Ne gözaltı vardı. Ne görevden alınan vardı. İstifa eden zaten yoktu. Kader planı dedikleri, buydu.
Sayfa 550Kitabı okudu
Hayata dönen kalbinin ne kadar güçlü attığını kulaklarında bile hissedebiliyordu. Sanki damarlarında sıcak çikolata dolaşıyormuş gibi bir mutluluk hissetti. Sonra kendisinin de şaşırdığı dünyanın en garip tanışma cümlesini kurdu. "Mutluluğun formülü..." SOMA... #CESURYENIDUNYA HUXLEY
Sayfa 98
1.115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.