Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayâl var ki hakikatten evladır Çile var ki çok nimetten evladır Sabır, şükür her ziynetten evladır Üçüncü gözümle baktım dağlara.
Rebiu’l -Ebrar adlı kitapta Hz Ali’den (keremallahu vechehu) şöyle anlatılmıştır: Bir grup insan Allah Teala’dan korktuğu için ibadet eder. Bu ibadet kölelerin işidir. Bir bölük de sevap bekleyerek ibadet eder. Bu da tüccar işidir. Başka bir bölük de nimetler karşısında şükür için ibadet ederler. Böyle ibadet de yiğitlerin işidir.
Reklam
Geçen günler, beraberlerinde en küçük bir zafer veya fetih getirmiyorlar. Buna da şükür.
Sayfa 216 - İletişim Yayınları, Üçüncü Baskı: Aralık-1993.
Kimsenin kendine ait bir zamanı yok. Kimsenin kendi acısı yok, anısı yok, rüyası yok, arzusu yok. Herkes koronun en ortasında en yüksek sesi çıkarmak için çırpınıyor. Oraya nasıl geldiğini bilmiyor. Oradan nereye gideceğini bilmiyor. Kalabalıkla birlikte o da bağırıyor. Tek zamana indirgenmiş bir bellek. Yapıştırma bir gülümseme. Eğreti. Anlamsız. ... Şükür can sıkıntısı da kalmadı. Diplerde bir boğuntu duygusu, azıcık boğazına doğru yürüyecek olsa, hemen yanındakinin eliyle onu tekrar diplere itiyor. Evinden daha kutsal bir huzurun içinde. Evi, kalabalığın tam ortasında. Kalabalık, evinin tam ortasında.
Sayfa 7
Sesini duysam umut var, sabır var. Sesini özledim. Yüzünü görsem huzur var, şükür var. Yüzünü özledim.
"Pişmanlık bir aydınlanma anıdır ve tövbe hem bir psikolojik analiz, hem de 'kendini bilme'nin ideal görünümüdür. Şükür, güzellikleri keşfetmeye yönelik dikkatin gelişkinliğidir. Ayrıca, zamanla tatlanan acı hatıralar ile unutulan mutluluklar arasındaki farka denk gelen saçmalığı telafi eder, Şükreden kişi kendiyle barışarak yücelme imkanlarını genişletir"
Reklam
Hadsiz şükür ve hamd ü sena olsun ki; Risalet-ün Nur gittikçe parlak, hârikane fütuhat-ı imaniye yapar.
Dünyanın meşakkatleri madem sevab verir, geçerler; o musibetlere karşı sabır içinde şükür ile, metanetle mukabele edilmek gerektir.
Kendi cellatlarına oy veren ahmaklaştırılmış halk / o halkın evlatlarının cezaevlerinden yükselen sonsuz çığlıkları/ sürüp gidiyor bunca yıl / durmadan dinmeden sürüp gidiyor/ yeter diyemeden/ korkuyu perdeleyen / şükür ve hamt duygusuyla / hamt sürüngenleri olarak / yaşayıp ölecek…
Bir yağmur yeli sonrası, inen iri damlalar dünyayı toprak kokusuna boğmuşken, içleri pır pırr ederek, derin derin bu dünyanın güzel kokusunu ciğerlerinin köküne kadar içlerine çekmiş, şu dünyaya, doğacak güne, toprağı yaran filize, açtı açacak tomurcuğa, bir çocuğun kapıp koyverdiği gülüşüne hayran kalmış, yaşama bir kez minnet duymuş, çok şükür dünyaya gelişimize, demişler midir?
Reklam
Allah'la pazarlığı böyle bambaşkaydı!..
Vay! Artık yaya yürürnemeye de mi başladı? Estağfurullah! Kendisine her ders için bir İngiliz lirasını ayak teri, hayvan kirası adıyla veriyorlardı. Mademki sonsuz cömertlik sahibi Allah bu geliri de Rakım Efendi'ye şu isimle verdi, artık Rakım Efendi'nin bu nimete şükür olarak ders günleri Beyoğlu'na hayvanla gidip gelmesi gerekir. Hatta sabahleyin de niçin bir hayvana binmemiş olduğuna da üzüldü. İşte bizim Rakım'ın Allah'la pazarlığı böyle bambaşkaydı!
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Ve kıyına geldiğimde, Elime bir avuç şükür alıp, yüzüme çarpacağım.
Evet hiç mümkün müdür ki, insan; umum mevcûdât içinde ehemmi- yetli bir vazifesi, ehemmiyetli bir istidâdı olsun da; insanın Rabbi de insa- na bu kadar muntazam masnûātiyle kendini tanıttırsa; mukabilinde insan îmân ile O'nu tanımazsa... Hem bu kadar rahmetin süslü meyveleriyle kendini sevdirse; mukabilinde insan ibadetle kendini O'na sevdirmese.... Hem bu kadar bu türlü nîmetleriyle muhabbet ve rahmetini ona gösterse; mukabilinde insan şükür ve hamdle O'na hürmet etmese; cezasız kalsın! Başıboş bırakılsın! O izzet, gayret sahibi Zât-ı Zülcelâl bir dâr-ı mücâzât hazırlamasın!..
Ne de tatlıdır felaket beklemek.Çok gülündü mü başka bir iş gelecek diye endişe etmek ne serin,ne leziz bir korkudur. Çünkü insan neşeli bir pikniğin dönüşünde mahallede yangın görmeyi sever; bir yandan evsiz kalan komşuları paylaşmaya uğraşırken içten içe başına gelmediğini sevinir öbür yandan. Kendi başına gelmeyen felaket ne güzeldir can çekişen birini izlerken insan yaşadığı korkunç üzüntüyü büyütür büyüttükçe ölen kendisi olmadığından duyduğu sevinç görünmesin diye. Başkasının helaki hayatta olmaya kıymet katar anlatılacak ömürlük bir tecrübe katar, şükür katar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.