"Çocuklara bisiklet tamiri bedava."ahh ne kadar güzel olurdu...
Sahiden de bedava mı?
Tabiki öyle. "Çocukların parayla pulla ne işi olur? Onların derdi oyun. Kafalarını karıştırmaya ne gerek var?"
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin Tanrısı
6-12 yas grubundaki çocukların bi adaya düştüklerindeki yaşama mücadelesini ele alıyor.İnsanlarin temel ihtiyaçları karşılanmadığında bu yaştaki çocukların bile içlerindeki idin dürtüsü ile nasıl kötü birer insana dönüşeceğini görüyoruz .
İnsan özünde iyi midir ?
İnsan temel ihtiyaclari noktasında eksiklik yaşadığında bütün kötülüklere rahatlıkla uzanabilecek bi yapiya sahip diye düşünmekteyim.Burada en minimal ihtiyaçlardan bahsediyorum.Ki insanların şuan tahammülünun yetmediği sınır şaşırtıcı bir şekilde çıkarlarını gösteriyor.Günümüzde hedefimiz olmazsa olmaz sıfatına bürünen ihtiyaçlarımızı ( ki bu ihtiyaçlar gerçekte karşılanmayan sevgi ve saygı ihtiyaçlarının boşluğundan doğuyor gibi geliyor bana ) karşılaması için çevremizden evrene herkesten bi el uzatılmasını bekliyoruz.
Arkadaşlık kurarken sana uyumlu olmalı çoğu şeyi onay vermeli tabiki destek olacak .
İcler acısı olan evlilikler tabiki maddiyata dayalı olacak temelinde parayı oturup yiyeceğiz ya da umarım parayla iletişim kurulabiliyordur diyesimin geldiği zihniyetler..)
Ya da ne tesadüf ki hep güzelin sevilmesi (Bunun da gerekçesi var tabiki erkekler dürtüseldir ki bunun bilimsel bi dayanagi kesinlikle yokken) Çünkü birileri baktığında anası da güzel danası da güzel olacak tabiki desin .Evet zaten öyle de oluyor .
Eğer bunlardan bir tanesi biraz eksilsin herşey toz duman oluveriyor .
Her sürüye bir çoban lazım tabiki
Tarih boyunca çobanlar ve çiftçiler hayvanlarına büyük sevgi gösterdiler ve onlara iyi bakmaya çalıştılar, tıpkı köle sahiplerinin kölelerini sevip onlara iyi bakmaya çalıştıkları gibi. Kralların ve peygamberlerin kendilerini çoban olarak göstermesi ve bir çobanın sürüsüne özen gösterdiği gibi halkına özen göstereceğini iddia etmesi tesadüf değildi.
Sayfa 109Kitabı okudu
Dikkat spoiler içerebilir !
Kitap 
George Orwell 
1984 ile devamlı kıyaslanması ve çok okunması dikkatimi çekti. Sonuç kısımında söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. George Orwell ve kitabına saygısızlık olarak görüyorum. Bu kitap pazarlaması için kullanıldığını ve başarılı kampanya yapıldığını görüyoruz.
Kitap içeriğine gelince, burası daha vahim kehanet olarak pazarlanan fikir; okuyan ve takip edenler bilir ki Masonların “TEK DÜNYA DEVLETİ” amaçlarıdır. Yani fikir çalıntıdır. Mason olarak bu fikri benimsemiş dile getirmiş olabilir. Ama bu yazarın kehaneti değil. Ve ayrıca Ford ve Rothschild hanedanlarının ismini kitapta geçirmeside tesadüf olamaz.
Kıyaslanan 1984 kitabında,algı yönetimi,kelime seçimi,zıtlıklar; savaş barıştır, özgürlük köleliktir gibi çiftdüşün düşüncesi,bugünün propaganda çeşitlerinden yönlendirme vb… alt yapısı sağlam örgüsü ve kurgusu olan distopik bir eser. Geçmiş yıllarda gerçekleşmiş ve hala yaşayan bir eser.
Cesur Yeni Dünya öngörüsünde ise; psikolojik,sosyolojik,hiyerarşik,bilimsel,şartlanma yolu ile öğrenme,doğum,üreme şekli ve cinsellik üzerine gitmeye çalışmış. Ama hepsinin altı boş kalmış kurgusu ve örgüsü olmayan kitaba dönüşmüş.
Veba gibi anne,baba yok,sevgili yok,çocuklar yok ve bol bol uyuşturucu var mutluluğun anahtarı olarak. Ve tabiki çok önemli olan ayinler. Bol bol sex var başka da kitapta bişey yok durup durup toplu sex hatırlatması yapıyor sevgili yazar.
Bu kitabı okumak vakit kaybı. Tek dünya devleti ve alt basamakları ilgi çekici bir konu başka bir yazar müthiş işleyebilir. Bu kitap olmamış ilk defa emeğe saygıdan puanlama yapmayan ben 1 veriyorum.
