İnsan kardeşlerime karşı ne tür bir ahlâkî yükümlülüğüm olduğunu mu soruyorsunuz? Hiç yok...yalnızca kendime karşı, maddesel amaçlara ve varoluşa karşı bir tek borcum var, o da rasyonelliktir. Benim insanlarla ilişkim, kendimin ve onların yapısının gerektirdiği gibidir: Mantık yoluyladır. Girmeyi kendi gönüllü seçimleriyle istedikleri ilişkilerden başka türlü ilişkileri onlardan hiçbir zaman istemem. Ben, onların yalnızca akıllarıyla ilişki kurabilirim, bu ilişkiyi kendi çıkarım için kurarım ve benim çıkarlarımın onların çıkarlarıyla örtüştüğünü gördükleri zaman kurarım. Örtüşmediği zaman, hiçbir ilişkiye girmem; o kişilerin kendi yoluna gitmesine izin veririm, ben de kendi yolumdan sapmam. Kazançlarım yalnızca mantık yoluyladır ve mantıktan başka hiçbir şeye teslim olmam. Mantığımı teslim etmem, eden insanlarla da iş görmem. Budalalarla korkaklardan kazanacağım hiçbir şey yoktur. İnsanların günahları, aptallığı, namussuzluğu ya da korkusu sayesinde edineceğim kazançların peşinde koşmam. İnsanların bana sunabileceği tek değer, akıllarının emeğidir. Rasyonel insanla görüş ayrılığına düşersem, hakemliği gerçekliğe veririm. Ben haklıysam o öğrenir, o haklıysa ben öğrenirim; birimiz kazanırız, ama ikimiz de kârlı çıkmış oluruz.