Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
135 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Cisim Yaklaşmıyor Efendim! : Godot’yu Beklerken
“Felsefe yapmak, kişinin, gelmeyeceğini bildiği birisini beklemesine benzetilebilir.” -
Oruç Aruoba
Oruç Aruoba
1906’da Dublin’de doğuyor
Samuel Beckett
Samuel Beckett
. 1928-1930 yılları arasında İngilizce okutmanlığı yapıyor ve eserlerini İngilizce yazmaya başlıyor. Ardından aynı kolejde Fransızca okutmanlığı yapmaya devam ediyor. 1945’ten sonra eserlerini Fransızca yazmaya
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınevi · 20008bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Edebiyatta Soylu Vahşi, Yabancı Gözlerden Modern Distopyamız: Göğü Delen Adam
ㅤ ''Kötü olmamızın, karanlıkta olmamızın sebebi ışığı tanımıyor olmamızdı. Oysa Papalagi, ışığı tanımasına rağmen, karanlıkta ve kötülük içinde yaşıyor.'' (s. 98) Her şeyden önce kitabın ismiyle başlamak istiyorum: Der Papalagi. ‘’Papalagi’’ Samoa dilinde ‘’Göğü Delen Adam’’ anlamına gelmektedir. Papalagi denince akla
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,9bin okunma
Reklam
Bir defasında O zamanlar daha lise 1'e gidiyoruz, arka sırada oturan kız.. (ismi neydi yaaa... hah! Aylis) Dedi: "Emre yarın okula gelmeyelim, okula diye çıkalım Kadıköy'e sinemaya gidelim' Tabii o zamanlar erkek olarak kendimize olan güvenimiz sıfır, utancımızdan aynaya bile bakmıyoruz. Tip desen, karakolun önünden geçsek
288 syf.
8/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Vallahi de billahi de çok boş yaşamışım 26 yıl boyunca. İlber hoca bu kitapta bana resmen "Ne boş adamsın, cahil cahil konuşma, git kendini geliştir, yeni şeyler keşfet, öğren, gez, toz, oku." dedi. Ben Türkçe'yi doğru konuşayım da diğer diller önemli değil ne işime yarayacak derken ne kadar yanlış yapmışım oysa ki.. Kitaplarla ne kadar geç tanışmış ve ne kadar az okumuşum.. Çok az şehir gezmişim ve hiç yurtdışına çıkmamışım, hiç film izlememişim. Tek düze devam etmişim herşeye. Yahu ben harbi harbi çok boş yaşamışım. İlber hoca bunu yüzüme tokat gibi vurdu. Saygılar. Kitap samimi bir sohbet şeklinde gidiyor. Söyleşi türündeki eserde İlber hocamın sohbeti sizi kitabın içine çekiyor. Verdiği öğütleri beğendim, şu da bi gerçek bazı yerleri çok uzattığı için sıkıyor yalan yok. Ama boş yaşadığımı 26 yıl sonra bu kitap sayesinde anlayan ben; şiddetle yeni nesile bu kitabı okumaları tavsiye ediyorum. Ben boş yaşadım bari siz yaşamayın diyorum :)
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055bin okunma
531 syf.
8/10 puan verdi
On iki günde okuduğum çok ama çok ilginç bir kitaptı .Yeraltı edebiyatıyla ilk kez tanışmış biri olarak sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin ince çizgisinde bir var olup bir kayboldum.Kitap iki farklı karakteri de çok iyi harmanlamış .Tarafımı seçecek olsaydım kesinlikle Kinyası seçerdim .Çünkü hayatın yaşanmaya değer bir anı olduğunu sonuna kadar destekliyorum .Okuyup bitirildikten sonra ben ne okudum modunda oluyorsunuz .Çünkü yazar çoğu gerçeği yüzümüze tokat gibi çarpıyor.Afrikayı ele alış biçimi acımasızca ve gerçekçiydi. Hani bir gerçeği bilirsiniz içinizde ama duymak istemezsiniz ya işte yazar bunu resmen içimizdeki duyguları harekete geçirmek kendimizi sorgulamak ve duyurmak için yazmış . Diğer kitaplarını da merak etmeye başladım . Sevgiyle tavsiye ediyorum .
Hakan Günday
Hakan Günday
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,8bin okunma
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Muazzam
Merhaba 1000K ailesi.
Jack London
Jack London
dan okuduğum
Martin Eden
Martin Eden
kitabı yazarın okuduğum sekizinci kitabı oldu. Bu güzel kitabı sindire sindire yavaş yavaş okudum. Bugüne kadar birçok uzun uzun inceleme yazdım bu platformda bir çok kitaba. Ama bu kitaba inceleme yazmak istemiyorum çünkü; kitap o kadar mükemmel ki bu kitabı anlatmaya burada kelimeler dahi yetmez. Kitabı yeni bitirdim sıcağı sıcağına bu kelimeleri yazıyorum. Kitap resmen tokat gibi. Hele ki o sonu neydi öyle inanılmazdı. Tek kelimeyle uzun süredir ben böyle kitap okumadım. Bu kitap dışardan bakıldığında yeşilçam sinemasındaki zengin kız fakir oğlan gibi görülüyor konusu. Ancak; kitap öyle metaforlar barındırıyor ki, içinde psikoloji, sosyoloji, felsefe ne dersen var. Bu hikayede
Jack London
Jack London
’nın Martin karakteri ile kendisini anlatığını ve onun ruh halini taşıdığını şahsen düşünüyorum. Özellikle sınıfsal çatışmalar ve Martinin, getto işçileriyle arasında yaşadığı sosyolojik tartışmaları yazar, çok üst seviye ve derin bir anlatımla okuyuculara aktarmış. Ayrıca; kitabı çeviren Levent Cinmere’ye de teşekkür etmek istiyorum. Türkiye İş Bankasından okuduğum bu eseri mükemmel çevirmiş çevirmen. Türkiye İş Bankası yayınlarından okumanızı tavsiye ederim. Toplarlarsam; Martin bana bugün bir kez daha hayatı sorgulama şansı verdi. Bugün yeni bir bakış açısı daha tecrübe edindim. Çok fazla şey söylemek istiyorum bu kitap üzerine ama bence okumalısınız ve benim ne demek istediğimi sizlerde çok iyi anlayacaksınız. tek diyeceğim okuyun ve okutturun. Tüm 1000kitap ailesine keyifli okumalar diliyorum.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,3bin okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
DuygularımınTercümanısınSoseki
Yazardan okuduğum 4.kitap yine ruhumun duygularımın en güzel ifadesiydin Soseki. JaponEdebiyatı ve LatinAmerikaEdebiyatını çok severim Japonlar konuları hep sıradışı ve hiç çekinmeden anlatır ki bu benim için hep ilgi çekicidir, LatinAmerika da çok içimizden duygular çok bizden durumlar mevcut olduğu için bu Edebiyatı da ayrı
Küçükbey
KüçükbeyNatsume Soseki · Maya Kitap · 2021404 okunma
İlk öykü denemem :) Yorumlarınız değerlidir benim için
TURUNCU Soğuk bir kış gecesiydi. Doğa; yeni yılı beklemiş gibi biriktirdiği en sert ve soğuk rüzgarını üzerimize fırlatıyor, dişlerimizin gıcırdamasına yetecek kadar donuk bir hava dağıtıyordu. Rüzgarın uğuldayışı boşlukta süzülüp aceleyle yüzümü yalayarak geçiyor ve sırasını sonraki hava akımına bırakıyordu. Oldum olası bu sert ve kuru havadan
560 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
#1001kitap~~~
SankiBizHiçViktoriaDönemindenÇıkamıyorGibiyiz Thomas Hardy 1840'ta dünyaya geldi. İlk sanat duygularını babasının çalıştığı yapılar karşısındaki gözlemleriyle geliştirmiştir. Londra'da mimarlık eğitimi almıştır. :::Kendime yakın hissetmem belki de sayısalcı olmasından :)::: Mezuniyetinin ardından yazarlık hayatına atıldı. Önceleri roman
Tess
TessThomas Hardy · Martı Kitabevi · 20131,528 okunma
121 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İSİMSİZ KADINLAR
İyi bir okuyucu olarak okurken etkisinde kaldığım yepyeni bir eser hakkında yorum yapacağım siz değerli kitap dostlarım için umarım bunları okuduktan sonra bu değerli ve güzel esere ilginiz olur. Bu yola yeni çıkan değerli yazarımıza eserini temin ederek destek olursunuz. ESER İNCELENMESİ Eser:
İsimsiz Kadınlar
İsimsiz KadınlarSirya · Flora Kitap · 2022204 okunma
Reklam
Öyle...
Ben denizi çok severim ve bunun sebebini de bilmem. Denizi olan bir şehirde de büyümedim. Sivasa deniz gelmedi mesela. Dalgaların hırçınlığından mıdır, tuzlu suya alışkanlığımdan mıdır, zihnimde uzakları çağrıştırdığından mıdır yoksa hadsiz hudutsuz maviliğinden midir -ki mavi umuttur ya- bilmem. Severim işte. Yüzmeyi de bilmem hâliyle. İç denizlerimde defalarca boğulmuşluğum vardır. Dolayısıyla korkarım da bir yandan. Tanıştığım ilk deniz Karadenizdi ama yine de bir maviliği saklıyordu. En azından ben o umuda sığınıyordum. Herkes bilir; Karadeniz denilince akla gelen ilk sıfat 'hırçın'dır..."Sığ sularda yüzmektense derin sularda boğulmak iyidir." (yada öyle bir şey) sözünden de ilham alarak yüzmeyi öğrenmeye başladım. Çırpınışlarımın adı henüz kulaç olmuşken ama bir arpa boyu yol alamamışken resmen ve bizzat tanıştım Karadenizle. Beni içine çeken deniz tekme tokat dalmıştı. Hayatımın film şeridi gibi gözümün önünden akmasını bekledim fakat böyle bir şey olmadı. Bu iyiye işaretti. Ölmüyordum yani. Ama yaşamıyordum da. Nihayet karaya çıkarıldığımda tüm bu yaygarama Karadenizin cilvesi dediler. Ya ben cilve ne demek bilmiyordum yada Karadeniz sert seviyordu. Neticede benim denizi sevdiğim kadar onun beni sevmediği açıktı. O gün bu gündür bileklerimden yukarısı deniz suyu görmedi ve ben, deniz beni sevmiyor diye denizi sevmekten hiç vazgeçmedim. Bunu da neden anlattım bilmiyorum. :) youtu.be/gpSw1I150LY
376 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
DEĞİŞMEZ KURAL;Savaşı zenginler, kodamanlar çıkarır; Garibanlar ölür!
GÜZEL İNSANLAR MERHABA! *NOT incelemeyi şu parça eşliğinde dinlemeniz tavsiye ederim. youtu.be/3azC0_AVLIY Uzun bir aradan sonra bir kitap incelemesi için burdayım. Öncelikle bu kitaptan ve Hasan İzzettin Dinamo adlı yazardan beni haberdar eden
Şeyma Öztürk
Şeyma Öztürk
Hocama ve
Seda
Seda
Hocaya candan sevgiler
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Tekin Yayınevi · 20171,282 okunma
262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.