Bu kitaba inceleme yazısı yazıp yazmama konusunda çok kararsız kaldım. Nedeni herhangi bir linç girişimi ya da şikayet değildi. Gerçekten hakkını verebilecek miyim acaba düşüncesiydi.
İnanç sahibi birisiyim. Ama bu demek değildir ki inançsız insanlara lanet ediyorum; ya da farklı inanışta olanları hor görüyorum. Ben vicdanıma göre hareket
İnsan her daim arayış içindedir. İlk insandan beri kaderi olmuştur. Modern zamanlarda bu arayışlar daha çetrefilli çünkü izmler hakikat arayışında olan insan için bir seçenek diye sunuldu dolayısıyla önündeki seçenekler arttı. Geçmiş zamanlarda daha keskin görünen sınırlar bugün sosa bulanmış iyi görünümlü fikirlerle ayırt edilmesi daha zor bir
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963
2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi
3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi
4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Benim tarafım “insanlıktır.” Tüm insanların bir olması, birleşmesi, ırkçılığın, sınırların ve dinciliğin ortadan kaldırılmasıdır. İsteyen benim tarafıma geçebilir, isteyen de kendi tarafında kalabilir ya da başka bir taraf seçebilir. Ama şunun unutulmaması gerekir; insan öldüğünde mezar herkese eşittir. Mutlu ve refah içinde yaşayacağımıza, neden
Risale-i Nur'un okunduğu yerlerde deprem, yangın, kuraklık gibi hiçbir felaket olmamıştır. Olmuşsa da Risale-i Nur, hemen önlemiş, Nurcular zarar görmesine meydan vermemiştir.
Hiçbir karanlığın perdeleyemeyeceği ışığını sonsuza dek yansıtmaya devam edecek bir hayat... Çocukluk ve ilk gençlik yıllarından, Nadire Hanım’ın vefatına kadar, kendisine hem anne hem baba olan biricik annesinden tüm gücünü alarak başlamıştı zorluklarla geçecek olan hayatına Bahriye. Milli Mücadele yıllarında doğmuş, Gazi Paşa’nın devrimlerine
Turan Dursun bu kitabında objektif olamamanın, okura tarafsız bir eser verememenin en güzel örneğini göstermiş. Kitap diyorum ama bir kitap da değil bu eser, Dursun’un çoğunlukla 2000’e Doğru dergisinde yazdığı yazılarının kitaplaştırılmış hali. 2000’e Doğru dergisi dedikten sonra da yazıların objektif olmama durumu zaten anlaşılıyor. Doğu