Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ey geceler; ey paylaşılan, yumuşak karanlıklar; ey gölgede gizemli bir ırmak gibi akan aşk; ey her birinin öteki olduğu o mutluluk anı; ey mutluluğun masumluğu ve aralığı, ey önce sevişirken, arkasından uyurken bizi kendimizden geçiren birleşme; ey günün ilk ışıkları ve onun seyrine dalışım"
Aşk,beraber her şeye göğüs germekti,biri uyurken diğerinin ağlaması hiç adil değil.
Reklam
Türklerin Türküsü
Dilek yolunda ölmek Türkler'e olmaz tasa, Türk'e boyun eğdirir yalnız türeyle yasa; Yedi ordu birleşip karşımızda parlasa Onu kanla söndürüp parçalarız, yeneriz. Biz Tufanı yarattık uyku uyurken Batı, Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı. Sorsan söyle diyecek gök denilen şu çatı: Türk gücü bir yıldırım, Türk bilgisi bir deniz. Delinse yer, çökse gök yansa kül olsa dört yan, Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan. Yıldırımdan tipiden kasırgadan yılmayan, Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz... ATSIZ
Ya uyusan? Ve ya uyurken rüya görsen? Ve ya rüyanda cennete gidip orada çok garip ve çok güzel bir çiçek bulsan? Ve ya uyandığında çiçeği hala elinde tutuyor olsan? Ah, ya sonra?
Sayfa 394 - İngiliz Romantiği ColeridgeKitabı okudu
Moiraine; favori karakterlerimden birisi…
"Tek söyleyeceğin bu mu? Bir zamanlar Siuan'ın dostun olduğunu sanıyordum, Moiraine. Onun için tek damla gözyaşı dökemiyor musun?" Aes Sedai ona baktı, ve o serin, dingin bakış Egwene'e, o ünvanı kullanmaya başlamadan önce daha ne kadar yol gitmesi gerektiğini hatırlattı. Oturduğu zaman, Egwene neredeyse bir baş daha uzundu, ayrıca Güç'te de daha kuvvetliydi, ama Aes Sedai olmakta kuvvetten daha fazlası vardı. "Gözyaşları için zamanım yok, Egwene. Ejderduvarı daha günler uzakta, ve Alguenya da... Siuan ve ben bir zamanlar arkadaştık. Birkaç ay içinde, Yenidendoğan Ejder'i aramaya başlamamızın yirmi birinci senesi tamamlanacak. Yalnızca ikimiz, daha yeni Aes Sedailiğe terfi etmişken. Sierin Vayu kısa süre sonra Amyrlin olmuştu, içinde biraz da Kızıllık olan Gri idi. Niyetlendiğimiz şeyi öğrenseydi, hayatımızın kalanını cezada geçirirdik, ve Kızıl Aes Sedailer uyurken bile izlerdi bizi. Cairhien'de bir deyiş vardır, ama Tarabon ve Saldaea kadar uzaklarda da işittim aynısını. 'Ne istiyorsan al ve bedelini öde.' Siuan ve ben istediğimiz yolu seçtik, ve sonunda bedelini ödemememiz gerekeceğini biliyorduk."
"Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?"
Reklam
Tam aklımdan geçiyordun ki, gül yüzünü gördüm birden; meğer dalıp gitmişim bilmeden. Bileydim düş gördüğümü, hiç uyanır mıydım uyurken?
Çünkü şair, herkes uyurken uyumayan adamdır. Uyuyamayan değil. İşte bu kontrol, ona şiirin gücünü verir. Günümüz şiirinin problemlerinden biri de budur. Uyuyamayan adamların şiiridir. Problemlerini ve mahremlerini yazarlar uykusuz gecelerinde. Asıl muzdaripler onlar değildir. Orada şiir sadece bir sanrıdır. Uyuyamadıkları için vardır. Salt yadsıdıkları için severler. Oysa uyumayan adamlar, o gecelerde herkesin unuttuklarını hatırlar ve salt yadsımak için sevmezler. Onlar şairdir. Büyük muzdariplerdir.
Sayfa 45 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Uyanıkken yaşadıklarımızı uyurken seyretmekten başka birşey değildir, rüyalar.
Rusya - Tunguska Olayı 30 Haziran 1908, Orta Sibirya Kuzey Bölümleri
"Sabahın erken saatlerinde çadırda herkes uyurken, birden içindeki insanlarla birlikte çadır havaya uçtu. Tekrar yeryüzüne düştüklerinde alile bireylerinin tümü ufak tefek yara bere almıştı. Fakat Akulina ile İvan bayılmışlardı. Kendilerine geldiklerinde, büyük bir gürültü duydular ve çevrelerinde ormana yanıyor olduğunu, büyük bir bölümünden geriye bir şey kalmadığını gördüler."
Reklam
İnsana dair beni hala şaşırtan yedi şey
1.)Dünyaya gelen her bir insan yavrusu bir mucize, muhteşem bir potansiyeldir. Bu potansiyelde hem sınırsız iyilik hem de kötülük vardır. Bu potansiyel şimdiye kadar keşfedilmiş ve şimdiden sonra keşfedilecek bütün yeni buluşların kaynağıdır. 2.)İnsan bedenindeki kan damarlarını birbirine eklesek dünyanın çevresinde dört defa dolaşacak bir uzunluk oluşturur. Sadece insan beynindeki kılcal kan damarlarının uzunluğunun toplamı 160 bin kilometredir. 3.)İnsan burnu bir trilyon kokuyu birbirinden ayırt edebiliyor. 4.)Uyurken bile insan beyni çalışıyor. Birçok kararımız biz farkında olmadan bilinçaltında alınmış kararlardır. 5.)İnsan beyninin kapasitesi, bireysel yakın ilişki kurup "arkadaşım" diyebileceğiniz insan sayısını yüz elli civarında sınırlamıştır. 6.)Bütün toplumlarda ve zamanlarda insanlar arasında yer alan tüm konuşmaların yüzde sekseninin dedikodu olduğu düşünülüyor. 7.)İnsan niyet ederek, bilinçli egzersizlerle kendi beyin yapısını değiştirip geliştirebiliyor.
Köy uyuyordu, uyurken kimseden zarar gelmezdi ama uyanıkkken insanların şeytandan bir farkı yoktu.
:)) :Pp
+Asla yüzünü yıkamadan çıkmamalısın dışarı. -Niyeymiş o? + Çünkü gece uyurken şeytan gelip yüzünü yalar. -Nereden öğrendin bunu? +Öğretmen söyledi diye yanıtladı  büyük çalımla -Öğretmenin yanlış biliyor dedim. Geceleri şeytan gelir  gerçekten ama yüzünü değil çükünü yalar. +"Hadi ya". istemsizce elini pantolonunun önüne götürmüştü -Tabi oğlum.Bazı akşamlar böyle acayip gıdıklanmalar hissetmiyor musun şeyinde? + evet, evet... oluyor öyle şeyler . 
Sayfa 14 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.