Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
456 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“Bu kitabı ilk kez okuyorsanız ve travmatik bir deneyim geçmişine sahipseniz içerikte son derece rahatsız edici unsurlar bulunduğunu unutmayın ve okuma hızınızı buna göre ayarlayın.” diyor kitabın başında. Gerçekten o kadar korkunç, ağır vakalar var ki içerisinde, okurken çok üzüldüm. İşin kötüsü de bunları çocukların yaşıyor oluşları. Henüz
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk
Köpek Gibi Büyütülmüş ÇocukMaia Szalavitz · Koridor Yayıncılık · 20177,3bin okunma
Prag'da yaşayan Alman şair Franz Kafka evvelki gün, Viyana dolayındaki Klosterneuburg yakınlarında bulunan Kierling Sanatoryumu'nda hayatını kaybetti. Onu burada pek az insan tanırdı, çünkü kendi kabuğunda yaşayan biriydi, bilen ve dünyadan korkan bir insandı; yıllardır verem hastasıydı ve bir yandan hastalığı iyileştirmeye çalışsa da, diğer yandan bilinçli olarak onu besliyor ve kafasında geliştiriyordu.
Sayfa 366 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
depresyon zengin hastalığı kızım!bize gelmez.biz kanser oluruz,verem oluruz,ülser oluruz....
Bilge Bir Yönetici ileri Görüşlü Olmalıdır
Bilge prensler, yalnızca var olan sorunları değil, gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları da dikkate alırlar ve her tür çabayı göstererek bunları önlemeye çalışırlar; çünkü sorunlar önceden görüldüğünde, çareleri kolayca bulunur; ama kapına dayanmalarını beklersen, hastalık artık iyileştirilemez hale geldiği için, ilaç çok geç kalmış olur. Hekimlerin verem için söyledikleri burada da geçerlidir: Başlangıçta bu hastalığı iyileştirmek kolay, ama teşhis etmek zordur; zaman geçtikçe, başlangıçta teşhis ve tedavi edilmediği için, hastalığı teşhis etmek kolaylaşır, ama iyileştirmek zorlaşır. Devlet işlerinde de aynısı olur: Devlette ortaya çıkan hastalıklar önceden görüldüklerinde (bunu ancak uzak görüşlü birisi yapabilir) çabuk iyileştirilirler; ama bu hastalıkların görülmemesi ve herkesin görebileceği şekilde büyümelerine izin verilmesi durumunda, artık herhangi bir tedavi söz konusu olamaz.
“Depresyon zengin hastalığı kızım! Bize gelmez. Biz kanser oluruz, verem oluruz, ülser oluruz…”
176 syf.
·
Puan vermedi
Komedi türünde, ders veren nitelikte tiyatro eserleri kaleme alan Moliere'i bu kez George Sand'ın bakış açısıyla Moliere'in hayatına ve duygularına odaklanarak tiyatro metni olarak okuyoruz. Oyun beş perdeden oluşuyor ve her bölümde Moliere'in hayatında önem arz eden olayları gündeme getiriyor. Ve okurken aklımdan şu düşünce
Moliere
MoliereGeorge Sand · İş Bankası Kültür Yayınları · 202254 okunma
Reklam
Aşkın bir hastalık olarak tanımlanmasını anlarım. Hem de öyle bir hastalık ki pek öldürücü! Verem gibi gençlerin başına musallat! Bulaşıcı! O kadar bulaşıcı ki bir hasta tarafından diğerine gönderilen kağıtlar aracılığıyla bile bulaşıyor. Toplumu sarsan bu müthiş illet, nice evliliklere yol açıyor. Ne babalar, ne veliler bu hastaların önüne geçemiyor. Nasihat bunlara deva olamıyor. Bu illetin devası yalnızca “kavuşmak” Evet, kavuşmanın ardından bu hastalık atlatılmış oluyor. O aşıklar, sevilenler birbirleri hakkında kayıtsız olmaya başlıyorlar. önceki mecburiyet yerine bir kayıtsızlık, o hayranlık ve tutkunluk yerine bir ehemmiyetsizlik ve vazifesilik o önemli meseleyi gereksiz bir hale getiriyor. ”Kavuşmak” bu hastalık için bir şifa çaresi ya da bu hastalığı ezip öldürecek, mahvedecek veya yatıştıracak bir ilaç oluyor. Aşıklar var olan kusurlarını, hatalarını işte ondan sonra görüyorlar! Aşk ve sevdanın uygun ve yakışan bir tesadüfü, gerçi meseleyi pişmanlığın takibinden kurtarır, onun yerine mutluluk gelir. Fakat çoğunluk böyle mi? Manevi tahribatı insanlığı sarsmakta olan bu hastalığın, Kavuşmaktan başka devası bulamayacak mı? Sevda bir hastalıksa acaba diğer hastalık illetlerden daha az dikkate değer ve ehemmiyetsiz midir?
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Atina'ya götürülen Ethem Bey'in uzun süredir çektiği hastalığı (midesinden rahatsızdır, verem olduğu da söylenmektedir) tedaviye alındı. Çeşitli işbirliği tekliflerini geri çevirse de uçaklarla cepheye atılacak Milli Mücadele karşıtı bir bildiriyi imzaladı.
Mustafa Kemal, Manastır Askeri Lisesine devam ederken sıtma hastalığına yakalanır. Oğlunun sıtma olduğu haberini alan annesi telaşlanır. Zübeyde Hanım eşinin yakın dostlarından biri olan Selanik Askeri Hastahanesinin Başhekimi Muhsin Bey'e gider ve rica eder: "Oğlum ağır hastaymış, verem olmuş. Oğlumu getirtiniz, teşebbüse geçiniz. Ben burada tedavi ettireceğim". Muhsin Bey hemen Manastır'a telgraf çeker ve aldığı cevabı Zübeyde Hanım'a iletir. "Oğlunuz yarın geliyor, gidip karşılayınız, kendisine üç ay izin verilmiştir". Mustafa Kemal Selanik'e geldiğinde ateşler içindeydi. Annesinin hastalığını haber alışına hayret eder. "Senin heyecanlanacağını bildiğim için bir şey yazmasınlar diye arkadaşlarıma yalvarmıştım" der. Henüz bir delikanlı olan Mustafa Kemal geçirdiği sıtma nöbetlerinin tesiriyle bir hayli zayıflamıştı. Okulda hastalığı şiddetlenir, kendini kaybettiği sırada bir zamanlar babasının kullandığı, sonra da kendisine hediye ettiği altın saati çaldırır. Bu yüzden de üzüntü içindedir. Evinde kendisine güzel bir yatak hazırlanır. İki günde bir nöbet gelmektedir. İki ay evde kalır. Annesi ve kız kardeşi sıhhatine, gıdası ve her şeyine büyük bir dikkat gösterirler. İki ay sonra iyileşir ve tekrar mektebine devam etmeye başlar.
Sayfa 143 - Güven KitabeviKitabı okudu
48 syf.
4/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Spoiler içerir (tanıtımdan*)
Kitap teması ölüm etrafında dönen beş kısa öyküden oluşamaktadır. Toplumsal konumların ve ekonomik durumların insanların ve çevrelerindeki kişilerin ölümlerini nasıl şekillendirdiği bu öykülerde anlatılmaya çalışılmıştır. Kitabın ilk öyküsünde Emile Zola elli beş yaşındaki Kont de Vertueil’in ölümünü ele almıştır. Bahsedilen Kont, Paris’in en
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Kızıl Panda Yayıncılık · 202315,2bin okunma
Reklam
Milena’nın Franz Kafka’yı anma yazısı
Prag’da yaşayan alman şair Franz Kafka evvelki gün, Viyana olaylarındaki Klosterneuburg yakınlarında bulunan Kierling Sanatoryumu’nda hayatını kaybetti. Onu burada pek az insan tanırdı, çünkü kendi kabuğunda yaşayan biriydi, bilen ve dünyadan korkan bir insandı; yıllardır verem hastasıydı ve bir yandan hastalığı iyileştirmeye çalışsa da, diğer
320 syf.
8/10 puan verdi
İnsanlık, ilk insanın oluşumundan beri süregelen çok uzun bir zaman dilimini ve gelişim yolunu içeriyor. Nüfuslar arttığından beri, insanlık tarihinde etkileri korkutucu boyutta olan salgın hastalıklar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Kolera, İspanyol gribi, verem gibi türevleriyle geçmişte çarpıcı izler bırakmış olan salgın hastalıklar, yeni
Aşı
AşıUğur Şahin · Kronik Kitap · 017 okunma
:D
“Depresyon zengin hastalığı kızım! Bize gelmez. Biz kanser oluruz, verem oluruz, ülser oluruz…” “Öyle deme Ülker Abla,” dedim “benim beyim iyi kazanıyor şükür. Ben girebilirim depresyona.”
Sayfa 96 - Everest Yayınları, 6.BasımKitabı okudu
Hekimlerin verem için söyledikleri burada da geçerlidir: Başlangıçta bu hastalığı iyileştirmek kolay ama teşhis etmek zordur, zaman geçtikçe başlangıçta teşhis ve tedavi edilmediği için hastalığı teşhis etmek kolaylaşır ama iyileştirmek zorlaşır. Devlet işlerinde de aynısı olur: Devlette ortaya çıkan hastalıklar önceden görüldüklerinde ( bunu ancak uzak görüşlü birisi yapabilir) çabuk iyileştirirler ama bu hastalıkların görülmemesi ve herkesin görebileceği şekilde büyümelerine izin verilmesi durumunda artık herhangi bir tedavi söz konusu olamaz.
543 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.