Esenlikler, bugünkü ele alacağımız kitabımız Harari’nin meşhur, otuzdan farklı dile çevrilen ve benim elimde elli yedinci baskısı bulunan Sapiens. İnsanların, insanlığın varoluş öykülerine kayıtsız kalmadıklarını düşünüyorum gerek Sapiens ile Tüfek, Mikrop ve Çelik’e gerekse bu tarz diğer kitaplara gösterilen yoğun ilgi bir kanıtıdır. Satılması
Aylar önce Bergson araştırması yaparken karşıma bir kitap çıktı. Başlığı ve içeriğiyle tam da aradığım nitelikte bir kitaba benziyordu. Tanpınar öncesi Bergson okumaları yapmayı, sonrasında Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü okumayı düşünürken işte bu kitabı gördüm.
Kitap kapağının arkasında yazanlar arasında şu cümleler vardı; “… birçok araştırma,
İnsanın zeka düzeyi ister düşük ister çok yüksek olsun görüyoruz ki her birey yaşadığı toplumda yer bulmaya, şartlar ne olursa olsun insan olarak kabul görmeye çalışıyor.
Charlie de 32 yaşında, algılama ve anlama kapasitesi diğer insanlara göre düşük ve bir fırında elinden geldiğince çalışarak hayatını devam ettirmeye çalışan, bu insanlardan
Belirtmeliyim ki, bana göre bu tarz kitaplarda spoiler diye bir şey yoktur. Spoiler olsa olsa filmlerde, romanlarda vs. olabilir. Buna itiraz eden biriyseniz incelemeyi okumamanız konusunda sizi baştan uyarmak isterim.
Normalde yurtdışında adeta bir gelenek haline gelmiş sözlük alışkanlıkları ülkemizde maalesef yaygınlık kazanmamıştır, en
Arkadaşlar selam. Bugün size bir süredir araştırdığım Blockchain teknolojisinden bahsetmeye çalışacağım. Yazı ne kadar uzun olur bilemiyorum. Siz yine de klasik Bilal Günaydın incelemesi uzunluğunda olabileceğini düşünüp ona göre çayınızı, çorbanızı yanınıza alın :D
Bu kitabı 2.kere okudum. Kitapta yer alan tüm başlıkları anlatmam mümkün değil.
Merhaba
Emre Timur'un ikinci okuduğum kitabıydı. Ötekiler adlı romanı bende öyle bir yer etti ki... Şimdi ise bu kitabı benim için çok daha büyük bir anlam ifade ediyor.
Yazarımızın kalemi çok iyi. Kendisini çok tebrik ediyorum ve böyle bir kalemle tanıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Kitabın sayfa sayısı az(192)sayfa olmasına rağmen
Bir israf romanı: Zift
Anahtar Kelimeler: Kendini öncü biri sanma, öykünme, kâğıt israfı, zaman israfı, boş, bomboş.
Çağdaş edebiyatın çatısı altında kendisine yer edinmek isteyen bir kitap Zift. Kullandığı argo kelimelerle ve zihnindeki isyanı aforizmalarla yansıtmaya çalışmasıyla da biraz yeraltı edebiyatına sığınmaya çalıştığını zannediyorum.
Şimdi 2 tane adam var. Kinyas ve Kayra... Bu adamlar Türk ama hayatlarının bir dönemi yurt dışında ve özellikle Afrika'da geçmiş. Bu adamlar her ne kadar yurt dışına çıkıncaya kadar sade vatandaş gibi yaşadılarsa da ülkeyi terk edince azılı iki katil, tecavüzcü, mafya, uyuşturucu, silah vs. taciri oluyorlar. Ne kadar suç varsa hepsini işliyorlar
Kadın / Erkek dediğin şöyle olur..
Kadın / Erkek dediğin şöyle davranır..
Kadın / Erkek dediğin evde şöyle olur....
Kadın / Erkek dediğin dışarda böyle olur...
Kadın / Erkek dediğin çok gülmez ( nedense ! )
Vs..... Vs... çok var eklenecek yazın sizlerde.
İnsanları rahat bırakın ( Kadın / Erkek ) özgürce yaşayalım lütfen 🙏
A... A.
45 gün önce başladığım bu keyifli kitap, normalde iki günde rahatlıkla bitirilebilecek akıcılığa sahip olmasına rağmen çeşitli projelerle, sınavlarla vs. dolu yoğun bir süreç geçirdiğim için benimle birlikte sürüklendi durdu oradan oraya. Ancak şimdi bitirebildim. Bir insan kaleminden, o insanın öz duygu ve düşüncelerine dair dökülebilecek en
Arkadaşlar az önce beni ...partisi adına aradılar.Şeçim sürecindeyiz,az kaldı.Daha önce oy kullanmışsanız veya ilk defa kullanacaksanız...kişisine desteklerinizi bekliyoruz.Bu kişiye vereceğiniz her oyda ülkemize...olacak.Gençlik adına vs.
Beni az çok takip edenler bilir burada her türlü siyasete karşıyım desteklediğim veya desteklemediğim fark etmez.Sadece merak ettim sizi de aradılar mı?Bana özel olacağını zannetmiyorum.
İnsanlarda gördüğüm bir hata duyguları hedef hâline getirme olayıdır. başarı bir hedeftir, iş veya bir kazanç da hedef olabilir. Bu normal lakin bu yolda onların yanına sanki ulaşılması gereken bir şeymiş sanılan: mutluluk,keyif gibi duyguları hedef haline getirmek sadece o yolda yorulmaya sebep verir.Mutluluk vs. gibi duygular bir sonuç ile ilişkilendirip hedef haline gelmesiyle asıl hedefin şaşmasına,bitmiyor gibi de keyif alması gereken her ânı kendine ağır bir yük haline getirmesiyle insanı yıpratıyor.Bence yapılması gereken sonuç değil yol odaklı olunup bu yolda mutlu olduğundan emin bir şekilde sonuçlara ilerlemek olmalı lütfen hedefler uğruna mutluluğunuzdan kısmayın...
Dikkat edilirse devleti kurtarmaya çalışan her grup Osmanlı'yı, teknolojiyi, ilmi gelişmeleri vs takip etmemekle suçluyor ama devleti kurtarmaya geldiği zaman çözüm teklifleri arasında teknoloji ve ilmi transferleri sunamıyorlardı.
Grange'nin ikinci kitabı, Kızıl Nehirler.
350 sayfalık kitabın yaklaşık ilk 250 sayfasında birbirinden tamamen bağımsız iki olay, iki polis var. Her ne kadar iki olay da ilgi çekici, müthiş olsalar da yazarın bu iki olayı nasıl birbirine bağlayacağını görmek için de olsa okumaya değer. 1k verilerine göre bu kitap, yazarın ilk kitabı olan Leyleklerin Uçuşu'ndan daha popüler. Bunun nedenini bilmiyorum fakat ilk kitabındaki olay örgüsü, mekan çokluğu gibi sebeplerden dolayı onu daha çok beğenmiştim. Kızıl Nehirler her ne kadar güzel bir polisiye olsa da bana göre klasik bir polisiye. Tess Gerritsen'in kitapları gibi. Fakat Leyleklerin Uçuşu bambaşkaydı.
Bunların dışında yazarın dili sade ve akıcıydı. Gereksiz ayrıntılar, bilerek uzatmalar vs yoktu. Deyim yerindeyse "elinizden düşüremeyeceğiniz" bir kitap. Özellikle şu sıralar okuma alışkanlığı körelmiş, düşünce kitaplarına bir ara vermek isteyen okurlara öneririm. İyi okumalar.
Kızıl NehirlerJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202114,8bin okunma