Şimdi aklıma düştü, 1000K mahellesi olsa da biz de orada yaşasaydık nasıl olurdu diye. Hayal değil mi Kınalı Adası gibi bir yer olsun. Rıhtımında kocaman çınarların altında da herkese açık kütüphane ve kahvehane tarzı bir yer ki sohbetler kitap tartışmaları burada yapılsın, tiyatro ve sinema gösterileri de burada yapılsın oldu olacak burayı da ben
Küçük kankam Alex* geceleri yüksek sesle müzik dinlediğinden anne ve babasına uykuyu haram ediyor ve Ludwig Van'ın dokuzuncusunu dinlerken kendini; cıyaklayan morukların kafalarını, harika kocaman çizmeleriyle ezerken dikizliyordu hayallerinde.(*
Günün kıyağı olsun size..BURÇLARINIZ 😄
•KOÇ: O değil de sen çok boşladın bu aralar şuursuz aşkım. Bak benden söylemesi hep böyle bi eğleneyim, dünya umrumda değil modundasın. Aslında haklısında lan valla koy götüne gitsin anasını satayım ;)
•BOĞA: Sıkıntıdan napacağını şaşırdın yine gerizekalı. Ya ne yapsan mutlu olamıyorsun hep bi off poff
"Tarih, bir anlamda halkların kutsal kitabıdır."
M. İ. Karamzin
Karamzin'in bu sözünü çok severim. Çünkü bana, Tarih'i ne kadar iyi ve ne kadar doğru bilmek zorunda olduğumuzu hatırlatıyor. Kitabı okumaya da bu söz ile başlıyorsunuz zaten ve kitabın size ne anlatmak istediğini daha ilk sayfasında görüyorsunuz. Kitabın
"fakat sevdiğimiz kadının karşısında, orada bu kötü hırs kalmıyor, inan bana. O zaman yine çocuklar gibi sade ve iyi oluyoruz; armağanlarımızı almak, başımız kucağınızda en güzel düşleri dinlemek istiyoruz."
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu