Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Daha Ne Olsun...
Zaman değil, bir sonsuz hüzün, dedim, usulca doğrularak. Yazarken, yaşarken... bir çınlama, bir ân, beşinci mevsim, on üçüncü ay, sekizinci gün. Belki de bir yetinmeme ruhu. Gizli bir geçicilik acısı. İçimizde dışımızda bir boşluk. Geçer ve yoktur. Her şey yabancıdır artık. Hem acı hem arzu, hem hayal hem hatıra, hem unutuş hem kırbaçlı bir bellek. Eşyalar, ağaçlar, kuşlar, dağ başları, lambalar, ay ışığı, ırmaklar, sesler, parmaklar, çocuklar... gövdemizde çiçeklenen ne varsa, kalbimizde yaprak dökmektedir aynı anda. Zaman hüzündür...
Şiirin, daha doğrusu sanatsal yaratıcılığın günlük hayatla ilişkisi, bir sonsuzluk, genişlik ve derinlik ilişkisidir. Bir başka ifadeyle, gündelik olanla yetinmeme ilişkisidir.
Reklam
Modernizm insandaki mutluluk algısını, tamamen tüketim anlayışına hizmet edecek şekilde değiştirdi. Ekonomi, kısıtlı kaynaklarla sonsuz ihtiyaç ve arzuların karşılanması şeklinde tanımlandı. Halbuki temel ihtiyaçlar ile arzular karıştırıldı. İnsanın temel ihtiyaçları sınırlı, arzuları sınırsızdır. Moda gibi akımlar, insanın arzularıyla ihtiyaçları arasındaki dengeyi bozarak tüketim kültürünü arttırdı, beklentiyi yükseltti. İnsandaki tüketim algılamasını değiştirdi. "Modaya uygun giyinmediğinde takdir edilmezsin, onaylanmazsın, gelişmiş değilsin algısı oluşturuldu ve propagandası yapıldı. Modernizm insanı izafi, yani görece yoksul yaptı. Sahip olduklarıyla yetinmeme durumunu ortaya çıkarttı
'psikanaliz, Yahudi mistisizminden de izler taşır.. Museviliğin gizli öğretilerinden -özellikle kabakacilikta- bir tanesi, görünür olanla yetinmeme, görünür olanın arkasındaki görünmeyen manayı açıklama pratiğidir. ' Kemal Sayar,muhit, edebiyat bize ne söyler, syf59
Beşinci mevsim.. hüzün..
Zaman değil, bir sonsuz hüzün, dedim, usulca doğrularak. Yazarken, yaşarken... bir çınlama, bir ân, beşinci mevsim, on üçüncü ay, sekizinci gün. Belki de bir yetinmeme ruhu. Gizli bir geçicilik acısı. İçimizde dışımızda bir boşluk. Geçer ve yoktur. Her şey yabancıdır artık. Hem acı hem arzu, hem hayal hem hatıra, hem unutuş hem kırbaçlı bir bellek. Eşyalar, ağaçlar, kuşlar, dağ başları, lambalar, ay ışığı, ırmaklar, sesler, parmaklar, çocuklar... gövdemizde çiçeklenen ne varsa, kalbimizde yaprak dökmektedir aynı anda. Zaman hüzündür...
Sayfa 52 - Pdf-Kırmızı Kedi Yayınevi ~ ‘2017’ •••DAHA NE OLSUN...Kitabı okudu
Zaman değil, bir sonsuz hüzün… bir çınlama, bir ân, beşinci mevsim, on üçüncü ay, sekizinci gün. Belki de bir yetinmeme ruhu. Gizli bir geçicilik acısı. İçimizde dışımızda bir boşluk.
Reklam
Ancak ilkeli davranıp hakkını arayanlar ve pratik adımlar atanlar şeyleri ve ilişkileri değiştirebilir. Bu devrimciliğin de özü olan , geçmişte olanlarla yetinmeme davranışıdır.
Sayfa 40 - Devlete Karşı İtaatsizlik Görevi Üzerine, Henry David ThoreauKitabı okuyor
Yetinmeme hastalığı
Her güzel, daha güzeline nazar edildiği zaman çirkin, her mutluluk daha büyüğüyle kıyaslandığı zaman mutsuzluk olur.
Zaman değil, bir sonsuz hüzün, dedim, usulca doğrularak. Yazarken, yaşarken... bir çınlama, bir ân, beşinci mevsim, on üçüncü ay, sekizinci gün. Belki de bir yetinmeme ruhu. Gizli bir geçicilik acısı. İçimizde dışımızda bir boşluk. Geçer ve yoktur. Her şey yabancıdır artık.
Kapitalist sistem, basit zevkleri insanları harekete geçirmekte ustaca kullanmıştır. Ancak bu sistemde sürekli bir mücadele hali söz konusu olduğundan insanları kaygıya sürükleyerek, psikolojik sorunların artmasına sebep olmuştur. Kapitalist ekonomiye dayalı düzen, ümit duygusunu canlı tutma yöntemi olarak maddi kazanç ve çıkarları ön planda tutmuştur. Her türlü maddi olanağa sahip olan insanlarda ise bir süre sonra, yetinmeme duygusunun körüklediği mutsuzluk ve depresyon vakaları görülmeye başlanmıştır.
Reklam
Açgözlülükte sınırsızlık vardır, Her şeye Sahip olma İsteğinin mutlak gücü, daha fazlası mümkün ise daha azıyla yetinmeme var­ dır. Bununla herkese yetecek kadar olmadığına dair korku ve eksik güven dengelenmek istenir.
Sayfa 156Kitabı okudu
“Evet, senin kim olduğunu biliyorum. Üç-beş yıl sonra ölüp gidecek ve dünyadan izi silinecek bir fanisin. En ufak bir hastalık alıp yerden yere vurabilir seni. Bir dakika sonra başına ne geleceğini bilemezsin. Onca malı mülkü, parayı, rüşveti de yanında götürmene gerek yok. Nedir bu ihtiras? Nedir bu kavga? Nedir bu yetinmeme?”
Şiirin, daha doğrusu sanatsal yaratıcılığın günlük hayatla ilişkisi, bir sonsuzluk, genişlik ve derinlik ilişkisidir. Bir başka ifadeyle, gündelik olanla yetinmeme ilişkisidir.
İnsanın temel ihtiyaçları sınırlı, arzuları sınırsızdır..Modernizm insanı izafi, yani görece yoksul yaptı. Sahip olduklarıyla yetinmeme durumunu ortaya çıkarttı.
Sayfa 226 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Belki de bir yetinmeme ruhu. Giz­li bir geçicilik acısı. İçimizde dışımızda bir boşluk. Geçer ve yoktur. Her şey yabancıdır artık. Hem acı hem arzu, hem ha­yal hem hatıra, hem unutuş hem kırbaçlı bir bellek. Eşyalar, ağaçlar, kuşlar, dağ başları, lambalar, ay ışığı, ırmaklar, sesler, parmaklar, çocuklar... gövdemizde çiçeklenen ne varsa, kal­bimizde yaprak dökmektedir aynı anda. Zaman hüzündür...
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.