Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
800 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Avrupa'da yaşanan 1848 devrimlerinin arkasından Almanya'nın Baden bölgesinde 1849 yılı Mayıs ayında bir ayaklanma yaşanır. Takiben bir devrim olur ve ömrü fazla sürmeyecek bir yönetim oluşur. Kısa sürede bölge devrimcilerin eline geçer ve bu bölge 3 ay boyunca kurulan cumhuriyetle yönetilir. Bu olaya tarih kitaplarında pek fazla rastlanmaz. Ama 1940 larda yani olaydan yaklaşık yüzyıl sonra yazar Stefan Heym , devrimin önderlerinden biri olan Andreas Lenz'in günlüklerine ulaşır ve bu kurgu kitabı yazar. Kitapta önce günlüklerden bir bölüm yazılıyor, daha sonra bu bölümle ilgili olay kurgulanarak derinlemesine olarak okuyucuya aktarılıyor. Ayaklanmanın sebepleri, öncesi, başlangıcı, iç savaş, yönetimin kurulması, fikir ayrılıkları ve verilen dramatik mücadele tüm ayrıntılarıyla anlatılıyor. Her iç savaşta yaşanılan vahşet ve çaresizlikler gözler önüne seriliyor. Ayrıca kırka yakın sayıdaki prensliklerle yönetilen o günkü Almanya toprakları hakkında da geniş bilgi veriliyor. Tabii ki bu tür romanların olmazsa olmazı olan aşk hikayeleri de dramatik bir şekilde kitapta yerlerini alıyorlar. Kitap oldukça akıcı yazılmış. Zaman zaman karşılaşılan uzun ve devrik cümleler dolayısıyla güçlük çekilse de genelde kolay okunuyor. Ben beğenerek ve keyifle okudum Bu tür romanları sevenlere de kesinlikle okumalarını tavsiye ederim.
Lenz Belgeleri
Lenz BelgeleriStefan Heym · Yordam Edebiyat · 202010 okunma
Şuna inanıyorum: Tek bir insanın özgür, kâşif zihni dünyadaki en değerli şeydir. Ve şunun için savaşırım: zihnin yönlendirilmeden, istediği yönde ilerleme özgürlüğü. Ve şuna karşı da savaşmam gerekir: bireyi sınırlandıran ya da yok eden her fikir, din ve yönetim. Ben buyum, böyleyim.
Reklam
Eskiden dilsizdik, şimdi sağır olacağız.
Der­dini dile getirenlerin ağzını tıkayacak yerde, kendi kulaklarını tıkarlar.
Talihsiz insanları ekmeksiz bıraktıktan sonra, ne şatafatla, ne güzel sözlerle, ne giz dolu vaatlerle bağışlatamazsınız kendinizi.
Savaş bitti koynum boş
(...) “yalnız bırakıp gitme bu akşam yine erken” “öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken” şimşeği atlattım diye kimseye can bahşedecek hale gelmedim demek âdem ahfâdından savaş bittiği için koynu boşalan bir kişi gerekiyormuş o da bendim diğerleri ellerini çabuk tutup kesme şeker hakkında edindikleri barut kokulu fikre acilen tadilât getirmişler sıkı yönetim kalkmış savaşın bittiği kesin yama bulmak dirseklere hünerse kendi kumaşından kim neylesin (...)
İsmet Özel
İsmet Özel
~ Amr İbn As (R.A.) ~
“Etrafımdaki her bir insanla aramda bir ip varmış gibi düşünürüm. Bu ip gerilip kopma noktasına yaklaşınca, onu biraz gevşetirim. Gereğinden fazla gevşediğini hissettiğim anda ise onu hemen gererim. Böylece bütün insanlarla ilişkimi belli bir denge içinde devam ettiririm.” Dışlanan her insan, muhalif ya da düşman safına destek veren bir konuma itilmiş demektir. Bunun yerine herkesi bir şekilde daire içinde tutabilmek, feraset, basiret ve dirayetli bir liderlik ister. Aşırı gideni dengelemek, geri kalanı ilerletmek, uzaktakini yakınlaştırıp, yakında olanı şımartmadan büyütmek, gerçekten firaset ve basiretli bir yönetim üslûbu gerektirir. Adâlet herkese eşit davranmak değil, herkese hak ettiği muameleyi gösterebilmektir."
Reklam
.. Nur öldürülebilir hale gelirse mahvoluruz.. Şuna inanıyorum: Tek bir insanın özgür, kaşif zihni dünyadaki en değerli şeydir. Ve şunun için savaşırım: zihnin yönlendirilmeden, istediği yönde ilerleme özgürlüğü. Ve şuna karşı da savaşmam gerekir: bireyi sınırlandıran ya da yok eden her fikir, din ve yönetim. .
Sayfa 143 - İletişim
248 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
BENLİKLER VE "BİZ"LİKLER ÜZERİNE
Yevgeni İvanoviç Zamyatin, hayatı boyunca birçok defa sansüre maruz kalmış bir yazardır. Totaliter bir rejimi anlatan meşhur kitabı “Biz” de, 1920’de yazılmasına rağmen anadili Rusça’ da ilk kez 1952’de; anavatanında ise ilk kez, Zamyatin öldükten tam 51 yıl sonra, 1988’de yayımlandı. Yazar, 1905’teki Birinci Rus Devrimi’nde, devrim hareketlerine
Biz
BizYevgeni İvanoviç Zamyatin · İthaki Yayınları · 20219,2bin okunma
Toplumun çocukluk aşamasında, insanlar barbarlıktan çıkmaya çalışırken, şefler ve din adamları, ilkel yönetimin en etkili kaynakları, umut ve korku üzerinde güç sahibi olduklarından, büyük yetke sahibiydiler. Elbette bu durumda ilk yönetim biçimi aristokrasi oldu. Ama kısa süre sonra, çatişan çıkarlarla denge bozuldu; hırs dolu savaşımların getirdiği kargaşadan galip çıkan monarşi ve hiyerarşi oldu; bu ikisi feodal yasalarla koruma altına alındı. Monarşiye ve din adamlığına özgü gücün kökeni ve uygarlığın şafağı buymuş gibi görünüyor. Ama böylesine patlayıcı maddeler uzun süre olduğu gibi korunamaz. Nitekim, başka ülkelerle savaşlar ve ayaklanmalar sırasında bazı boşluklardan yararlanan halk, kargaşa içinde güç kazanır. Bu da onları yönetenleri, baskıcı rejimlerini daha hakçaymış gibi göstermek zorunda bırakır. Savaşlar gibi, tarım, ticaret ve edebiyat da zihni geliştirir;...
216 syf.
7/10 puan verdi
Ben lise yıllarındayken popüler olan ve tartışmalarıyla gündemden inmeyen bir kitaptı. Sonrasında alıp okudum tabiş bir okuma bağımlısı olarak... Romanda bir bankada yönetim kurulunda çalılan Aydan ile zengin, baba parası yemeye devam eden, şımarık ve umursamaz Cem kştabın ana kahramanları.. Onların yasak aşkına odaklanıyoruz. Diğer kitaplarına göre sevdiğim bir Ahmet Altan kitabı oldu. İlk olarak yalın bir yazı dili ve akıcı üslubuyla sürükleyici bir eserdi. İkinci olarak bol sevişmeli ve erotizm dolu sayfalarına rağmen, tüm bu seksi şeyleri psikolojinin süzgecinden geçirip başarılı bir şekilde aktarabilmişti. Ardından, psikolojik tahlilleri çok iyiydi. Aldatan bir kadın olsun, itici erkek karakterin yasak aşktaki durumu olsun; Ahmet Altan her yönüyle psikolojik tahlillerini çok güzel yapmış karakterlerin...
Aldatmak
AldatmakAhmet Altan · Everest Yayınları · 20195,9bin okunma
Reklam
YÖNETİM
"Adaletsizlik konusunda başöğretmenlerin kim olduğunu biliyor musunuz? Memurlar, yasaların bekçisi olan görevliler! Onlar halka yasalara uymamayı öğretiyor. Bu nedenle kanunların uygulayıcısı olan siz memurlardan, yeni Finlandiya adına bir ricada bulunmak istiyorum: Vatandaşlarımıza yasalara saygılı ve daha fazlası olan derin adalet duygusuna sahip bireyler olarak yetiştirilmesi için bize yardımcı olun. " Bunun bilincinde olan, geleceğin yöneticileri olan bizler bugünkü yanlışları düzeltmek için daha azimli olmalıyız.
Sayfa 102Kitabı okudu
"Demokrasi eğitimli toplumların yönetim şeklidir, bizim halkımız eğitimsiz olduğu için demokrasi ülkemize lükstür"
Sayfa 202 - Timaş Yayınları - 2.BaskıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.