Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitabın beni sesli güldüren sayfası :)
-"Bu damat adaylarının listesi."diye söyledi Eleanor ağabeyine. Cliff ona sanki Çince konuşuyormuş gibi bakıyordu. Kağıdı koparırcasına eline aldı ve kıkırdamamak için kendini zor tutdu. "Burada sadece dört isim var!" - "Amandaya mükemmel bir koca bulmaya çalışıyorum" -John Cunningham? Bu kim
Sayfa 283Kitabı okudu
348 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
O iyi kitaplar olmasaydı şimdikinden daha ....
Canımın içi kitaplar iyi ki varsınız. Kalem tutan eller siz iyi ki varsınız! Kitaplar olmasaydı diye bir dünya düşünmek istemem. Ama mecbur kalıp düşüneceksem direkt felç+kalp krizi ölüm sebebi. Borges'ın, Ben hayatı yaşamadım, okudum dediği yerdeyim. Bir de Kafka'nın Cehennemimden edebiyat sayesinde çıktım, dediği. Ya da ikisinin
O İyi Kitaplar Olmasaydı
O İyi Kitaplar OlmasaydıEmin Özdemir · Bilgi Yayınevi · 2017101 okunma
Reklam
YÜZ: GÜZEL FELÇ
Kadavralar arasında bireysel farklılıklar vardı. Ölüm, ifadelerini yumuşatmış olsa da yüz kaslarının gelişimi, her birinin yaşarkenki tutumuna dair ipuçları veriyordu. En fazla değişkenlik gösterenler, ağız köşelerini yana doğru çekerek gülümsememizi sağlayan zygomaticus major ve minor kaslarıydı. Bu kaslar kimilerinde, kahkahalarla geçmiş bir hayatın izleri gibi kalın ve belirgin olurdu. Kimilerindeyse acı dolu yılların göstergesi olan kuruyup büzüşmüş ince tellere benzerdi. Bazen de geçirilmiş bir inmeye ya da belki, Bell paralizisi denen, sinir hasarı nedeniyle gelişen tek taraflı yüz felcine işaret edercesine, bir tarafın kasları daha gelişmiş, diğer tarafınkilerse zayıf görünürdü.
Sayfa 46
"Ayrıca, etkinliğiınİ artırmadan ya da dolaysızca hare­ ketlendirmeden bana yalnızca bir şeyler öğreten her şeyden de nefret ederim." Bunlar Goethe'nin sözleri; Tarihin değeri ve değersizliği üzerine incelememiz, içtenlikle dile getirilmiş bir Ceterum censeo1 olarak bu sözlerle başlayabilir. Bu in­ celemede canlılık vermeyen, bir şeyler öğretmeyen, etkinliği gevşeten bilgiden, pahalı bir bilgi fazlalığı ve lüks olarak ta­ rihten niçin ciddi ciddi, Goethe'nin sözleriyle nefret etmemiz gerektiği gösterilecek - çünkü hala en gerekli olana sahip almadığımız için ve fazlalık olan, gerekli olanın düşmanı ol­ duğu için. Elbette, tarihe gereksiniyoruz ama bilgi bahçesin­ deki şımarık bir aylağın gereksindiğinden farklı bir biçimde gereksiniyoruz; isterse böyle biri seçkin bir tavırla, bizim kaba ve zarafet t en uzak gereksinimierimize ve zorunlulukla­ rımıza tepeden baksın. Yani, biz tarihe yaşam ve eylem için gereksiniyoruz, yaşamdan ve eylemden rahatlık içinde yüz çevirmek için değil, bencil bir yaşamı ve ödlekçe ve kötü bir eylemi güzel göstermek için hiç değil. Tarih yaşama hizmet ettiği ölçüde, hizmet etmek istiyoruz biz de tarihe: ama tarih yapmanın bir derecesi ve tarihe değer vermen i n yaşamı felç eden ve yozlaştıran bir türü vardır ki: günümüzün dikkate değer semptomlarında deneyimlenı n esi hem zorunlu olan hem de acı verebilecek bir fenomendir bu.
İlk Çin İmparatorluğu/3. Bölüm
MO 221'de kurulan Çin Imparatorluğu. Romalıların herhangi bir manda egemen olduğundan çok daha fazla sayıda insana egemen olmuştur. Bu imparatorluk, standart dingil genişliğindeki yuk ve savaş arabaların geçebileceği 6800 kilometre yol yapmıştı (Roma Imparatorluğu'nun ranın uzunluğu 5984 kilometredir). 3000 kilometrelik ilk Çin Seddi'nin pimı için
Baba tarafım Bursalı; Kırım asıllı. İzet Bey, Birinci Harpten önce Celal Bey(Bayar)'lerin mağazasında tezgahtqr olarak çalışı­yor; sonra 4 yıl askerlik; yaya olarak sevk edildikleri Çanakale'­de de kasık fıtığı olduğu için geri hizmette, ortaokula da devam etmiş oldukça okuryazar olduğu için de yazıcı olarak çalıştırıl­nuş. Yazısının güzel olduğu keşfedilince de meşhur Nusret Ma­yın Gemisi'nin bütün yağlı boya yazıları kendisine yazdırılmış. Fıtığı, burada bayağı işine yaramış; ama ölene kadar, bu fı­tıktan muzdarip oldu; üniversitede okurken turist rehberliğin­den kazandığım ilk parayla kendisine Fransız malı 'Docteur Gibaud-Paris' markalı bir fıtık korsesi almıştım, İstiklal Cadde­si'nde, o zamanlar Ağa Camii'nin hemen bitişiğindeki, ünü yüz yılı aşkın lavanta kolonyalarının imalatçısı Rebul Eczanesi'nden. Hemen o gün takmıştı, Üsküdar Çiçekçi'deki iki akrabamızı ziya­rete gitmiştik ve de "Aman yarabbi, dünya varmış; ne rahat yü­rüyorum artık" diyerek, tekrar tekrar memnuniyetini ifade et­mişti. Ama bu korseyi takmak bir daha nasip olmadı kendisine: O gecenin ertesinde felç geçirdi, yattı dört-beş seneliğine, bir daha ayağa kalkamamak üzere.
Reklam
_Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Tam Metin
(Çok uzun bir sessizlik) Ama senin dostların var. (Uzun bir sessizlik) Çok dostun var. Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Kara Yarısı-Hikaye Özeti
Kitabım hikayelerinin özetini arayanlar için kısaca:(SPOILER) 1- Burada bir sokak: Sokakta oynayan çocuklardan biri kaçan topun peşinden giderken bir araç ona çarpar, çocuk felç olur ona çarpan bir vekildir. Çocuğun tüm masrafları karşılanır annesine iş bulunur böylece aile şikayetçi olmaz. Baba vefat ettikten sonra çocuğa anne gün içinde
Kara Yarısı
Kara YarısıMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20191,516 okunma
Reklam
Yardım etmek isteyen varsa...
Benim için bunları deftere geçirmek isteyen varsa eğer dönüşünüzü bekliyorum 😂😂😂😂😭 A HARFİ İLE BAŞLAYAN TIBBİ TERİMLER ABDOMEN: Karın,batın. ABORTUS: Çocuk düşürme, düşük. ABSANS: Kısa süreli şuur kaybı. ABSE: Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi cerahat ile dolu oluşum. ABSORBSİYON: Emilme, örn.sindirim,
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Canterville Hayaleti
Canterville Hayaleti
iki öyküden oluşuyor. İlk öykü "Mutlu Prens", yaşamını Prusya'daki Sanssouci Sarayı'nda halktan asimile bir şekilde geçiren ve takma adını sahip olduğu mutluluk ve neşeden alan prensi konu alıyor. Ancak prensin yaşamının hikâyesi değil bu, şehrin tüm insanlarının hayranlıkla baktığı altın kaplamalı, zümrüt ve yakutlarla bezeli eşsiz heykelinin ve bir kırlangıcın öyküsü... Sürüsüyle birlikte zamanında göç etmemiş bu Kırlangıç, sadece bir gece Mutlu Prens'in heykelinin altına sığınıyor ve hikâye de bu şekilde başlıyor. Hayatını mutlulukla geçiren Prens'in her gece göz yaşlarına bozulması ise hikâyenin temelini oluştuyor. Görünen ve gerçekte yaşanan arasındaki uçurumun mükemmel bir tasviri diyebilirim. Kısacası
Oscar Wilde
Oscar Wilde
'dan yine eşsiz, masalsı ve dramatik bir hikâye... Esere adını veren "Canterville Hayaleti" ise trajikomik ve eleştirel bir öykü. Yüz yıllardır çok sayıda kişiyi korkudan öldürmüş, kimini felç bırakmış ve herkesi Canterville Malikânesi'nden uzak tutmuş hayaletin, Amerikalı Bakan Mr. Otis ve ailesiyle mücadelesini konu alıyor. Herkese kök söktüren hayaletimizin, bu Amerikalı 'ultra gerçekçi' ve 'pragmatik' aile karşısındaki savaşı oldukça eğlenceli. Yeni Dünya'ya yapılan göndermeler ve Eski Dünya'nın eleştirisi güldürü ve trajedi ile güzel harmanlanmış. Ben eseri çok beğendim, tavsiye ederim.
Canterville Hayaleti
Canterville HayaletiOscar Wilde · Can Yayınları · 20211,035 okunma
İhsan Oktay Anar - Puslu Kıtalar Atlası sözlüğü
Abıru: 1.Yüz suyu. 2.Irz, namus, şeref, haysiyet. Acuze: Huysuz, yaşlı kadın Adülkahır: (Ödül kahır) Pembe çiçekli, çok yıllık otsu bir bitki Agâh: 1.Bilen, bilgili 2.Haberli Akarca: Sürekli işleyen çıban, fistül Altar: Adak adanan ve kurban kesilen dini yapı, sunak. Arkebüz: XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli
YÜZ: GÜZEL FELÇ
(…) kuvvetle kasılmış yüz kasları güzelliği mahveder.
Sayfa 59 - DomingoKitabı okudu
87 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.