Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zina ve Gençlik
Alımlı,esmer genç kız,temiz yüzlü hafif kaslı başında takkeyle dolaşan müslüman genci hafifçe süzdü:-Şunu tavlarsam bu gecelik ekmeğim çıkar kaslı da bayağı iyi sevişir dedi.Kendisini süzen,esmer,yeşil ay şeklinde küpeli kızın kendine doğru yanaştığını ve niyetini fark eden takkeli genç:Benim sikim harama kalkmaz deyip sakin ve hafif adımlarla yoluna devam etti.
İngiliz kocalar 1970 yılına dek, karılarıyla zina yaptığı sabit olan erkeklerden tazminat isteme hakkına sahiptiler; aynı hak, kadınlara tanınmamıştı. Bu nokta, yani zina karşılığında kocanın tazminat isteme hakkı, kadının kocanın mülkiyeti altında görülmesinin bir uzantısıdır. Zaten İngiltere'de kadınlar, 19. yüzyıl ortalarında bile, başka birçok yerde olduğu gibi, babalarının ve koca­larının mülkü sayılıyorlardı ve 1882'ye dek mülk edinme ve işletme hakkından yoksundular.
Reklam
Bana hep öyle gelmiştir ki, hemşerilerimizin iki tutkusu var: fikirler ve zina. Rasgele,sanki. Onları suçlamaktan da kaçınalım hani; yalnız onlar değil, tüm Avrupa bu durumda. Gelecekteki tarihçilerin bizim için ne diyeceklerini düşünüyorum bazen. Günümüz insanı konusunda bir tümce söylemek yetecektir onlara: Zina ediyordu ve gazete okuyordu. Bu güçlü tanımdan sonra konu biter, diyebilirim
Etrafınızda hiç yalan söylemeyen, dedikodu etmeyen, haram yemeyen, zina etmeyen; vicdanlı, merhametli, adaletli biri olduğunda ona güvenirsiniz ve dünyanın hâlâ yaşanabilir bir yer olduğuna dair umudunuzu korursunuz.
Sayfa 33
Ulu Allah cenneti yaratınca ona konuş diye buyurdu. Cennet de \"Bana giren mes\'uddur\" dedi. Bunun üzerine ulu Allah söyle buyurdu. «İzzet ve celâlim hakki için şu sekiz çesit kimse, sende barınamayacaktır. 1— Devamli içki içenler. 2 — Zina etmekte ısrar edenler. 3 — Koğucular 4 — Karısını başkasına peşkeş çekenler 5 — Zorba zaptiyeler 6 — Kadınsı erkekler. 7 — Sila-i rahmi terkedenler. 8 — Allah adına söz verip yerine getirmeyenler.
hukuk: mezopotamya’da, özellikle de işin içinde seks varsa, başkalarının kötü davranışlarını bildirmemek yasaktı. (fahişelerin peçe takmasına izin verilmeyen asur’da da durum farklı değildi; eğer bir adam bir fahişenin peçe taktığını görüp de bildirmemişse kırbaçlanır, başına at yularına benzer bir ip dolanır ve alay edilsin diye şehirde dolaştırılırdı.) mezopotamya’da garsonlardan içki içen müşterilerin konuşmalarına kulak misafiri olmaları istenirdi. şayet suç teşkil eden bir şeyi duydukları halde bildirmezlerse, ölüm cezasına çarptırılırlardı. zina, en azından kadınların işlediği, ağır ceza gerektiriyordu. kocasına karşı entrika çeviren sadakatsiz kadın en feci cezaya çarptırılırdı: uzun bir direğe bağlanarak halkın gözü önünde yavaş yavaş ölüme terk edilmek
Reklam
İşte insanların sersemliğine güzel bir örnek: Çoğu kez kendi ektiğimizi biçtiğimiz halde, bahtımız kapandı mı, başımıza gelecek felaketlerin sorumluluğunu gider güneşe, aya ve yıldızlara yükleriz. Sanki zorunlu olduğumuz için kötülük yaparmışız gibi; sanki göklerin zoru ile budala, doğuşumuza egemen olan burcumuzun baskısı ile alçak, hırsız ve hain; sanki yıldızımızın etkisine boyun eğmek gerektiği için sarhoş, yalancı olur, zina ederiz. Yaptığımız bütün kötülükler kutsal bir gücün zoruyla olur. Orospu peşinde koşan bir zamparanın şehvetini bir yıldıza yüklemesi harika bir kaçamak doğrusu! Babam annemle Ejder Takımyıldızının kuyruğu altında birleşmiş, ben de Büyük Ayı'nın altında doğmuşum, huyum da ondan kaba saba ve şehvetli olmuş! Saçma! Ben pic olarak ana rahmine düşerken, en saf yıldız göklerde parlasaydı bile, ben neysem o olurdum yine.
Bu nedenle gurur,onur,görev ve sadakat başka her türlü tehdide,hatta ölüme bile meydan okuduktan sonra,bir tek cinsel sevginin karşısında alanı terk ederler.Gene özel hayatta,vicdansızlığın,başka hiçbir konuda,cinsel sevginin söz konusu olduğu yerdeki kadar büyük olmadığını görüyoruz:Vicdanın sesine bu durumda kimileyin en dürüst ve adil,haksever kimseler bile kulak tıkarlar;tutkulu aşk,yani türün çıkarları vicdana hakim olunca hiçbir şeye aldırış edilmeden zina bile yapılır.
Benim adımı anarak yalan yere yemin etme. Zira şurası muhakkak ki, beni tenzih etmeyen ve isimlerime hürmet göstermeyen kişiyi tezkiye etmem, temize çıkarmam! Hırsızlık yapma, komşunun kadını ile zina etme. Zira bu takdirde ben, yüzümü senden çevirir, gök kapılarını da yüzüne kaparım.
Sapan ve Taş
İlk intifada günlerinden beri mazlum Filistinliler, işgalcilere karşı silah olarak sapan ve taşı seçmişlerdir. Aslında bu sadece bir çaresizlik ve yokluktan kaynaklanan bir tavır değildir. Bunun arkasında dini ve tarihi açıdan çok anlamlı bir arka plan vardır. Buna göre sapan ve taşın üç olumsuz anlamı vardır. İlki, genç Davud'un, İsrailoğullarının en azılı ve güçlü düşmanı Calut'u sapanıyla attığı taş ile alnından vurup öldürmesi; ikincisi Yahudi şeriatinde zina edenlerin recm uygulamasıyla taşlanarak öldürülmesi; üçüncüsüde hacda şeytanın taşlanması. İşte bundan dolayı, sapanla taş atma, Yahudilerce psikolojik olarak çok ağır hakaret olarak algılanmaktadır.
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
Kalplerinde bir hastalık vardır." Buradaki hastalıktan kasit, şüphe, tereddüt ve münafıklık hastalığıdır. Çünkü kalp kendisini sağlık ve itidal sınırla rının dışına çıkartan iki türlü hastalığa maruz kalır: Birisi batıl şüphelerden kay naklanan hastalık, diğeri de helâke götüren şehvetin (nefsi arzuların) yol açtığı hastalıktır. Küfür, münafıklık, şek ve bid'atler, şüphe ve tereddüt hastalıkları tü- ründendir. Zina, hayāsızlık ve masiyetleri sevmek ve işlemek ise şehvet hasta lıkları türündendir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Yoksa kalbinde hastalık bulunan kimse(ler) (kötü) ümitlere kapılır." (el-Ahzab, 33/32) Buradaki "hastalıktan kasıt ise zina arzusudur
Hz Allah kıyamet günü kimlere bakmaz.
Üç zümre vardır ki, Allah kıyamet günü onlara konuşmaz bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Ve onlara can yakıcı bir azap vardır. 1. İhtiyarlamasına rağmen hala zina edenlere. 2. Yalancı hükümdarlara. 3. Kibirli fakirlere. ( DÜRRETÜL VAİZİN. )
Her şey ölür Zina'cığım, her şey, anılar bile...
Sayfa 166Kitabı okudu
Pek çok erkeğe, metresleri olabilir mi, sorduk. Cevap aynıydı:'' "Olabilir ama kimsenin fark etmemesi şartıyla.'' Zina, vahim bir boşanma nedeni. Aile birliği, demir gibi sert yasalarla korunuyor. Ama sorunlarin mahkemelere ulaşmaya vakti olmuyor. Aldatldiğinı bilen kadın,kocasını bir işçi konseyinin önünde ihbar ediyor. "Sonunda hiçbir şey olmuyor," diyordu marangozun biri. ''Ama mesai arkadaşları, sevgilisi olanı hor görürler." Aynı işçi, karısı bakire olmasaydı onunla evlenmemiş olacağını açıklamıştı bize.
Sık sık Âyete'l-Kürsî'yi Okumak
Hz. Abdurrahmân (ra) evine her girişinde Âyete'l-Kürsî'yi okur, sık sık da : "Allah'ım, beni nefsimin tamahkârlığından koru!" diye dua edermiş. "Bundan başka, Allah'tan isteyeceğin bir şey yok mudur?" diyenlere şu cevabı verirmiş : "Şayet nefsimin tamahkârlığından korunursam ne hırsızlık eder ne zina yapar ne de herhangi bir günah işlerim." İbn-i Hilam es-Sîre, 2:256
Sayfa 49 - Âyete'l- Kürsî, Hz Abdurrahmân ra,Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.