Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zülal

Belli miktarlarda gaz, boş bir kutuya pompalandığında kutu ne kadar büyük olursa olsun onu tamamen ve eşit dağılım göstererek doldurur. Aynı şekilde ıstırap da ister küçük ister büyük olsun insan ruhunu ve bilincini tamamen doldurur. Bu yüzden de insan ıstırabının “boyutu” tamamen görelidir. s.56 Dünyada iki insan ırkı olduğu sonucuna
Reklam
Bu yöntem gerçekten, kötü bir kişiyi topluma yararlı bir insan evladı yapabilecek mi? Asıl sorun bu bizce. İyilik kişinin içinden gelir. Kişi iyiliği seçebilmelidir. Kişiye seçme hakkı tanınmazsa, o kişiliğini yitirir. s.74 Tanrı biz kullarından ne istiyor? Tanrı’nın istediği iyilik mi yoksa iyiliği seçebilme şansına sahip olabilmek mi? Kötülüğü seçen biri gerçekte iyiliğe zorlanan birinden daha mı geçerli Tanrı’nın gözünde? s.86 -Seçme hakkına sahip olmayan kişi kişiliğini yitirmiş demektir. s.142
iş bankası y.Kitabı okudu
“Usta ne demektir? Hemen söyleyeyim: usta bir şey öğreten değil, Öğrencinin zihninde zaten bulunan bilgiyi keşfetmesi için ilham veren kişidir.” s.25 En iyi dostlar herkes gibi düşünmeyenlerdir. İşte bu yüzden, okçuluk merakını seninle paylaşacak yoldaşlar ararken sezgilerine güven ve başkalarının yorumlarına kulak asma. İnsanlar başkalarını yargılarken bunu hep kendi sınırlamaları üzerinden yaparlar -üstelik üçüncü kişilerin görüşleri sıklıkla ön yargılar ve korkularla doludur. s.34

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İyi ve mutlu yaşama kabiliyeti bulunmayan insanlara her çağ ağır gelir. Buna karşın her iyiliği kendinden bekleyenlere doğadaki zorunluluğun neden olduğu bir şeyin kötü görünmesi mümkün değildir. s.5 Ağaçlardaki meyvelerin ve topraktaki ürünlerin mevsiminde olgunlaşarak kuruması ve düşmesi gibi, insan ömrünün de bir sonunun olması kaçınılmazdır, bilgeye düşen buna uysallıkla katlanmasıdır. s.5 Yaşlılığa karşı en uygun silahlar ilimler ve erdemlerin eyleme dökülmesidir. Yaşamın her çağında geliştirdiğin bu iki unsur, uzun ve zahmetli bir yaşam sürdüğünde muazzam ürünler verir. Bunun nedeni, Bu unsurların sadece yaşamın sonunda bile seni aldatmayacak olması değil, aynı zamanda onlar sayesinde iyi bir yaşam sürüldüğü bilincinin ve bir çok faydalı iş yapıldığı düşüncesinin en tatlı şey olmasıdır. s.7 Yaşlılıkta hiçbir iş yapılamadığını söyleyenler anlamsız konuşmuş oluyor; Deniz yolculuğunda kimi direğe tırmanır, kimi güvertede koşuşur, kimi sintineyi boşaltırken, kaptanın dümeni tutarak pupada öylece oturduğunu, gençlerin yaptığı türden hiçbir işi yapmadığını söyleyenleri andırıyor böyleleri, oysa kaptan çok daha önemli ve daha iyi olan işler yapar. Büyük işler kuvvet, hız ya da çeviklikle değil, düşünce, otorite ve karar verme yeteneğiyle yapılır; bunlar da yaşlılıkta azalmak şöyle dursun, daha da artar genellikle. s.12 Platon hazzı “kötülüklerin yemi” olarak adlandırıyor. Zira insanlar balıklar gibi onunla yakalanır. s.23
iş bankası y.Kitabı okudu
“Yüreğim acı çekmekten korkuyor,” dedi bir gece Simyacı’ya, aysız gökyüzüne bakarlarken. “Yüreğine, acı korkusunun, acının kendisinden de kötü bir şey olduğunu söyle. Düşlerinin peşinde olduğu sürece hiçbir yürek kesinlikle acı çekmez. Çünkü araştırmanın her anı, Tanrı ve sonsuzluk ile karşılaşma anıdır.”
Sayfa 149 - can y.
Reklam
“Biraz şikâyet edecek olursam,” diyordu yüreği, “bu yalnızca benim bir insan yüreği olmamdandır ve insanları yürekleri böyle olur. Ulaşmaya layık olmadıklarını ya da ulaşamayacaklarını sandıkları için en büyük düşlerini gerçekleştirmekten korkarlar. Dirilmemek üzere sona ermiş aşklar, olağanüstü olabilecek, ama olamayan anlar, keşfedilmesi gereken, ama sonsuza dek kumların altında kalan hazineler daha aklımıza gelir gelmez bizler, yürekler hemen ölürüz. Çünkü böyle bir durumla karşılaşınca ölümcül acılar çekeriz.”
Sayfa 149 - can y.
İnsan her zaman aynı insanları görürse, bunları yaşamının bir parçası saymaya başlar. İyi, ama bu kişiler de bu nedenle, yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır.
Sayfa 31 - can y.
Kişiliğin Gelişimi -Carl Gustav Jung
Çocukları görmek istediğimiz gibi değil oldukları gibi görmeliyiz ve onları eğitirken gelişimin doğal yollarını izlemeli, ölü yönergelerden kaçınmalıyız. s.44 Sadece gençler için değil aynı zamanda yetişkinler için de devam okulları olmalı. Şu an insanları sadece bir yaşam kazanıp evlenebilecekleri noktaya kadar eğitiyoruz; sonra sanki tam bir
Pinhan Y.Kitabı okudu
Böyle Söyledi Zerdüşt -Friedrich Nietzsche
İnsan bir iptir, hayvan ile Üstinsan arasında gerilmiş - bir ip ki uzanır bir uçurumun üzerinde. Tehlikeli bir öteye-geçiş, tehlikeli bir yolda-oluş, tehlikeli bir geriye-bakış, tehlikeli bir Ürperiş ve duraklayış. İnsanı büyük yapan onun bir amaç değil, bir köprü olmasıdır: İnsanın sevilebilecek yanı bir öteye-geçiş ve bir batış
İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Fahrenheit 451 -Ray Bradbury
Fahrenheit 451 -Ray Bradbury “Espri yapmadığım halde gülüyorsun ve anında yanıt veriyorsun. Sana ne sorduğumu durup düşünmüyorsun hiç.” s.28 “Tabii, iyi olacak. Zararlı maddenin hepsini buraya, bavulumuzun içine koyduk; artık ona zarar veremez. Dediğim gibi, eskiyi çıkarıp yeniyi koyunca iş tamamdır.” s.35 “Sen orada değildin, görmedin,” dedi
ithaki yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kendime Düşünceler Marcus Aurelius
KENDİME DÜŞÜNCELER -Marcus Aurelius Çok dikkatli ve titizlikle okumayı, kendi yüzeysel düşüncelerimle tatmin olmamayı ya da başkalarının sıradan görüşlerini hemen kabul etmemeyi Öğrendim. s.2 Yardımseverliği, hoşgörülü olmayı ve dürüstlüğü; doğru yola yönelen birinden çok, doğru yoldan çıkarılamayan biri izlenimi vermeyi; günün birinde herhangi
iş bankası yayınlarıKitabı okudu
İrade Terbiyesi -Jules Payot
Okul zavallı gençleri her şeye temas etmeye mecbur bırakınca hiçbir şeyin esasına vâkıf olamıyorlar. s.18 Bizim ayağa kalkışımız da sabırla olacaktır. İnsan kendine hakim olmanın paha biçilmez bir değer olduğunu zamanla öğrenecektir. Hayattan ne istediğimiz, ne olacağımız, hayatta oynayacağımız rol kendine hakim olmaya bağlıdır. İnsanlardan
Ediz YayıneviKitabı okudu
Sineklerin Tanrısı -William Golding
Cahilliklerini bilmenin utancı içindeydiler ve bilgisizliklerini nasıl açıklayacaklarını da bilemiyorlardı. s.43 Şef olunca düşünmen gerekiyordu, akıllı davranman gerekiyordu. Sorun buydu. Sonra bir fırsat kaçırılıyordu; şef olan hemen karar vermek zorunda kalıyordu. Bu durumlar insanı düşündürüyordu ve düşünce değerli bir şeydi, sonuçlar veren bir şeydi. s.91 Korku sizlere zarar vermez, düşlerin zarar veremediği gibi. s.97 “Belki” dedi, “bir canavar vardır belki.” “Demek istediğim şu... Bizden başka canavar yok belki...” s.105 En büyük düşünceler, en basit olanlarıdır. s.158 “Bana bir iyilik yap da, gözlüğü mü geri ver demiyorum, diyeceğim. Sen güçlüsün diye efendice davranmanı da rica etmiyorum, diyeceğim. Doğru olan doğrudur. Doğruyu yapman için sana bunu söylüyorum diyeceğim.” s.210
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Devlet -Platon
Denebilir ki, Platon bütün ömrünü sokrates’i öldürmeyecek, tersine onu ve onun gibileri baştacı edecek bir toplumun, bir devletin nasıl kurulabileceğini düşünmekle geçirmiştir. ... Devlet’te Platon insanlara bütün duygu ve düşüncelerinin, bütün sevgi ve öfkelerinin, şüphe ve hayallerinin özetini veriyor. En iyi devletin bir ütopya olduğunu
iş bankası yayınlarıKitabı okudu
Beyaz Geceler
“Bir zamanlar tek başıma mutlu olabildiğim yerleri anımsamaktan, oraları zaman zaman ziyaret etmekten çok hoşlanırım; bir daha geri gelmeyecek geçmişi aynı şekilde bugün de kurmayı pek severim.” s.29 Mutsuzken başkalarının mutluluğunu da daha çok hissederiz; bu seyrelmeyen, tersine, yoğunlaşan bir duygudur... s.43 Tanrım! Bir anlık mutluluk! Koskoca bir ömürde az şey mi?.. s.62
iş bankası yayınlarıKitabı okudu
Ağırdan almak namına şimdiye dek yürümekten daha iyi bir şey bulunamamıştır. Yürümek için iki bacağınızın olması yeterlidir. Gerisi fasa fisodur. Hızlanmak mı istiyorsunuz? O halde yürümeyin, başka bir şey yapın; tekerleklileri kullanın, kayın, uçun! Yürümeyin. Ve unutmayın, yürürken takdire şayan tek şey gökyüzünün parlaklığı, manzaranın
Reklam
Anlaşmazlıklar doğru ve yanlışla, güzel ve çirkinle, iyi ve kötü ile ilgili olabilir mi? Yani üzerlerinde anlaşamayıp uygun bir karara varamadığımız için seni, beni, hatta bütün diğer insanları birbirine düşman eden şeyler bunlar değil mi? s.11 Öyleyse dine uygun olan, dine uygun olduğu için seviliyor, aksine sevildiği için dine uygun olmuyor,
İş bankası y.Kitabı okudu
Hayatını sürdürebilmek için insanın “inanmak” zorunda olduğu anlaşılır. İnanmayı burada tırnak içinde yazmamın sebebi, bir şeye inanmak kadar inanmamanın da bir inanç olmasıdır. s.18 Bir toplumu, rastgele oluşmuş gelip geçici bir kalabalıktan ayırt eden nitelikler, ortak amaçlar, ilişkiler Ve ilişkileri düzenleyen kurallar olmak üzere üç esasta
Tanrı her zihne, kişinin gerçeklik ile rahat bir yaşam arasında kendi tercihini yapması için bir olanak sunar; hangisini istersen al -Ama asla ikisini birden alamazsın. -Ralph Waldo Emerson s.22 Davranışlarımı rahat, hoş ve pratik olana göre değil, nihai ve ebedi olarak doğru ve iyi olan şeye uygun olup olmamasına göre yargılıyorum. Benim
Hiçbir şey, hayvan sürüsünün yaptığının aksine, önden giden kalabalığın izinden gitmememiz ve herkesin gittiği yere değil de gidilmesi gereken yere gitmemiz gerçeğinden daha önemli değildir. s.4 İnsani durumlar, çoğunluğun daha iyi şeyleri tercih edeceği kadar iyi işlemiyor, en kötü tercihin kanıtı kalabalığın kendisidir. Dolayısıyla en çok ne
İş bankasıKitabı okudu
“İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir.” s.24 Ölümü umursadığı yoktu, ama yaşam çok şey demekti. s.138 “Yüreğini kolla, ölmeden çürüyorsun.” s.188 Babasının onu buz göstermeye götürdüğü o uzaklarda kalmış günden sonra, tek mutlu anları ufacık balıklar yaptığı gümüş işliğinde geçen zamanlardı. Sadeliğin üstünlüğünü, ayrıcalığını anlayabilmesi için otuz iki savaş çıkarması, ölümle bütün anlaşmalarını bozması, ün denilen pisliğe bir domuz gibi bulanması ve tam kırk yıl yitirmesi gerekmişti. s.193 “Bağışla, savaş her şeyi silip götürdü.” s.198