Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

BaharHediyeYapıcılar

BaharHediyeYapıcılar
@BaharHediye
Uzman Pediatri Hemşiresi
Koç Üniversitesi , Yüksek Lisans
11 Ocak 1991
27 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
“Oysa biz; birbirinden nefret eden, birbirinin hayatını zehirleyen ve bunu görmemeye çalışan, birbirine prangalanmış iki mahkûmduk.”
Sayfa 61 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Uzun bir süre kimseyle konuşmadım;içime döndüm. Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi; içim de güzel olsun istedim.
“Açsın, ekmeksiz, susuzsun, sütün şarabın yok! Bak, ne hallere düştün. Kaldın karanlıklarda, lambanda bir damla yağın yok! Fakat; Tanrı’nın keremine inanıyorsun, imanını yitirmedin henüz, hamdolsun !”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Artık kimse et yiyemiyor.” “Ekmek varsa şükretsinler!” “Doğru, insanlar kuru ekmeğe bile razı!”
“Sinemanın arka kapısından çıkıp, arkamdan bana bakan insanları hiç umursamadan üzerimdeki gece kıyafetiyle karanlık sokaklarda eve doğru ilerlerken, kendimi çok yalnız bir adam gibi hissettim.”
Reklam
“Bu bozuk dünyada tek sığınak, huzur ve avuntu; duaydı. Çünkü dua, olağanüstüydü.”
“Zira bir gemi yolculuğunda en ufak bir şey olaya dönüşür; ufukta beliren bir yelken, sıçrayan bir yunus, yeni fark edilen bir flört, ayaküstü yapılan bir şaka…”
“Güç güçtür, madde maddedir, irade iradedir, sonsuz sonsuzdur., hiçbir şey hiçbir şeydir. Elde edebileceğim tüm sonuç bu.”
Sayfa 57
Reklam
“Ölmeye ve dirilmeye dair yüzlerce olay hatırladım. Gördüm ki ben yalnızca Tanrı’ya inandığımda yaşıyordum. Tanrı’yı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. O’nu unuttuğum, O’na inanmadığım zamanlarda ise, yaşam da yok oluyordu. Yaşamın bu diriliş ve ölümleri neydi? Tanrı’nın varlığına inancı kaybettiğimde, sanki yaşamla ilgili bağlarım da kopuyordu. Tanrı’yı bulmak konusunda az da olsa umudum olmasa, yaşamıma çoktan som verirdim. Fakat yaşıyordum, O’nu hissettiğim ve O’nu aradığım zaman yaşıyordum. Öyleyse, O vardır. O, O’nsuz yaşanmayan şeydir.”
“Yarım kalmış bir düş gibi; önümden geçip gidiyorsunuz.”
“Vanilya dünyanın en güzel kokusudur. Vanilya kokusu giren eve mutsuzluk girmez. “
"Herkese yetecek kadar gözyaşı;herkese yetecek kadar tebessüm.""İçinde hep ayni cümle;"siz gidin,ben çok yorgunum.Konuşacak çok şey,yürünecek çok yol var.Oysa ben çok yorgunum."
“Bu kadar korkunç bir dünyada, hiç yalan söylemeden kalabilmek için yaşamamış olmak lazım. “
“Bazı aileler vardı hani, çok önemsenmezdi. Ama her bayram kapınızı çalar, az oturup giderdi. Biz işte o aileydik.”
Reklam
“Kendimi bildim bileli,Cahide’nin ayak izlerini takip etmiş, nefes alışını izlemiş, baktığım her yerden onu görmüştüm. Biliyorum , çok kısa bir süre sonra o olmayacak. Cahide için çarpmış bir kalp, o olmadığında acaba nasıl hisseder?”
“Tiyatronun sihirli cümlesi, gözlere yıldız tozu serpmek, tam da bu olmalı.”
“Kendisini bir düşünceye kaptırıyor, bir daha kurtaramıyordu..İçinden geçen hiçbir şeyi ,hiç kimseye belli etmiyordu…”
“Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın çeşitlemesidir... Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Kendisine ait olmayan bir şeyi alan insan, bu ister bir can olsun isterse bir dilim nan(ekmek) adiliktir. Çalmaktan daha kötü bir suç yoktur...”
İlk günlerimizin birinde aynanın önünde durmuş ve orada başka bir kadını gördüğünü söylemişti.Bedeni Müzeyyen olan başka bir kadın.”Aynadaki kadın benim zıttım.”demişti,”ben ne kadar ev haliysem o,o kadar sokak.Ben sokulgan isem,o başını alıp giden.Ben gündüzüm, o gece…Çapkın,güçlü,özgür.”
Sayfa 36
“Okumaktan başka yapılacak işim, gidecek tek yerim yoktu; çünkü çevremde saygıya layık, beni kendine çekebilecek bir meşguliyet bulamıyordum . Dostoyevski, Yeraltından Notlar; s.52.