Toprak ve su insanlar arasında eşit olarak paylaştırılınca , kendi tarlamız olunca , kendi tarlamızı sürüp eker , kendi ürünümüzü kaldırınca , biz de mutlu olacağız . Bu güzel hayalle başlar Tolganay'ın hikayesi . Ama insanlığın en büyük yanlışı " savaş " her şeyi değiştirir .
Eşi ve üç oğlunu savaşa gönderir . Gelini Amina ile zorlu köy hayatında yalnız kalır. Ama asla vazgeçmez , toprağı ekip bicmekten. Köyde kalan kadınlar , yaşlılar ve çocuklarla el ele vererek toprağı dişi tırnağı ile ekip biçer. Yetiştirdiği buğdayı cepheye askerlere gönderir.Bu zor günlerde acılarını , umutlarını ,sırlarını Toprak Ana ile paylaşır ...
Yarım kalmış hayatlar , gerçekleşemeyen hayaller , aşklar , yitirilen sevilenler , iyilik , kötülük , öyle içten anlatılmış ki romanda bi duygu selinde gezdiriyor sizi..
Ve kitabın son cümlesini hak ediyor Tolganay ;
" Sen kadınsın . Sen her şeyin üstündesin , daha bilgesin...
Keyifle mutlaka okunması gereken bir roman . Kitapla kalın .