Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Büyükler sayılara bayılırlar. Yeni bir arkadaş edindiniz diyelim; onun hakkında hiçbir zaman asıl sormaları gerekenleri sormazlar. "Sesi nasıl?" demezler örneğin, ya da "Hangi oyunları sever?", "Kelebek koleksiyonu var mı?" diye sormazlar. Onun yerine "Kaç yaşında?" derler. "Kaç kardeşi var?", "Kaç kilo?", "Babası kaç para kazanıyor?". Ancak bu sayılarla tanıyabileceklerini sanırlar arkadaşınızı."
Sayfa 19 - Mavi Bulut YayınlarıKitabı okudu
Yahudilere böyle hizmet eden yöneticilerin ödülsüz bırakılması tabii ki düşünülemiyordu. Siyonizmin babası olarak kabul edilen Theodor Herzl tarafından 19'uncu yüzyılın sonlarında kurulan ve kısa bir süre önce 100. yaşını kutlayan Yahudi kuruluşu "American Jevis Congress" ya da bilinen kısa adıyla "AJC", Tayyip'e bu hiz-metlerinden dolayı cesaret öülü veriyordu. 5.2.2004 tarihinde; Taha Kıvanç ya da nam-ı diğer Fehmi Koru Yeni Şafak Gazetesi'ndeki köşesinde bu ödülü adeta sevindirik ola-rak şöyle değerlendiriyordu:
Reklam
Vincent Van Gogh
Belki de en büyük ressam olan Vincent van Gogh'u hatırlamanı istiyorum. Babası onun bir din adamı olmasını; saygın, rahat, uygun bir hayat yaşamasını istiyordu - ve sadece bu dünyada değil, ölümden sonra öteki dünyada da. Fakat Vincent van Gogh ressam olmak istedi. Babası ona "Sen delisin!" dedi. "Olabilir"
Sayfa 50 - Butik YayıneviKitabı okudu
"Naacaller, bu ülkelerdeki okullarda rahiplik ve bilim eğitimi vermekteydiler .. Herkes okula kabul edilirdi. Prens ya da köle olmanın hiçbir farkı yoktu. Hepsi doğrudan tapınağa geçerlerdi. Hepsinin babası olan Göksel Baba'nın huzurunda hepsi birbirine eşit halde dururlardı. Ve orada hepsi gerçekten de birbirlerinin kardeşleri haline gelirlerdi. Hiçbir şey için para alınmazdı. Her şey bedavaydı."
SELEFİLİK ve SELEFİYE...
Selefîlik/Selefiyye, itikadî konularda Kur’an ve Sünnet’in lafzına bağlı olan ve te’vili kabul etmeyen, gelenek ve mezhep karşıtı bir ekoldür. Selefîlik, İbn Teymiyye eliyle kurulmuş olup Vehhâbîler eliyle Suudi Arabistan’da devletleştiği gibi “Yeni Selefîlik” diye aynı çizginin farklı tonlarda devamı söz konusudur. Selefîliğin kurucusu,
Sayfa 14 - 15,16,17,18,19 Kazım Albay, Aylık/Baran Fikir ve Aksiyon Gazetesi, Ocak2023, İkinci Devre, Sayı 11Kitabı okudu
Sıradan erkeklerin kafalarında savaş, ister zaferle ister yenilgiyle sonuçlanmış olsun, en önemli yeri teşkil ediyordu. Kimin babası ya da amcası varsa, o hep onların kahramanlık öykülerini duyuyordu. Yenilgilerini bile kahramanlığa dönüştürmüşlerdi, savaşta yaptıkları alçaklık ve ahlaksızlıkları da savaştan sonra hatıralarında utanmadan madalya olarak taşıyorlardı.
Reklam
Muhtemeldir ki Abdullah'ın bu ani ölümü onu lider tanıyan Şiîleri bir belirsizlik ortamına sürükledi. Sâdık'a isnat edilen bir rivayet öyle görünüyor ki bu kritik süreçte önemli bir işlev gördü. Bu hadis, "Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den sonra imametin asla bir kardeşten diğer kardeşe geçmeyeceğini" söylüyordu.
Sayfa 90 - M.Ü. İLÂHİYAT FAKÜLTESİ VAKFI YAYINLARIKitabı okudu
S: Gerçeği keşfettiğimi ne zaman bilirim? M: "Bu doğru", "Bu doğru değil" fikri ortaya çıkmadığı zaman. Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilme- si için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. S: Fakat sahte nedir? M: Kuşkusuz, varlığı olmayan sahtedir. S: Varlığı olmayan demekle neyi kastediyorsunuz? Sahte olan orada karşınızda çivi gibi kaskatı duruyor. M: Kendi kendisiyle çelişkide olanın varlığı yoktur. Ya da anlık bir varlığı vardır ki bu da aynı anlama gelir. Çünkü başı ve sonu olanın ortası yoktur. O boştur. O yalnızca zihnin ona verdiği isim ve şekli taşır, ama onun ne cevheri, ne de özü vardır. S: Madem ki bütün geçici olanların varlığı yoktur, öyleyse evrenin de bir varlığı yoktur. M: Bunu kim inkâr eder? Elbette evrenin bir varlığı yoktur. S: Neyin vardır? M: Varlığı için bir koşula, bir şeye bağlı olmayan, evrenle birlikte doğup evrenle birlikte batmayan, kanıtlanmaya ihtiyacı olmayan ve dokunduğu her şeye gerçeklik veren. Bir an için gerçek gibi görünmek sahte olanın doğasıdır. Doğru, sahtenin babası olabilir. Ama sahte olan, zaman ve uzay ile sınırlıdır ve koşulların ürettiğidir. S: Sahte olandan kurtulup hakiki olanı nasıl kazanabilirim? M: Ne amaçla? S: Daha iyi, daha doyurucu bir yaşam sürmek, bütünlük içinde ve mutlu olmak için. M: Zihnin kavradığı herhangi bir şey sahte olmak zorundadır, göreli ve sınırlı olmaya mahkûmdur. Gerçek, kavranamaz olandır ve herhangi bir amaca hizmet edemez. O kendisi için aranıp istenmelidir.
Ensest Roman
Ansızın bir yerden çıkıp gelen; ‘Ailen nerede yaşıyor? Annen baban nasıllar?’ sorularıyla karanlık bir boşluğa düşüyordu Mavi. Her seferinden yalan uydurmak, geçiştirmek canını acıtıyor; doğmadan ölmek istiyordu o anlarda. Onları görmese de varlıklarından, dünyaya gelirken yükledikleri görevin tanımlarından kurtulamıyordu. Bir anne babası vardı ve bunu kimsenin değiştirmeye gücü yetmezdi. Sevgili olsa, alt kat komşu ya da dostu olsa; insandır, ‘içinde bok vardır’ deyip başımızı öne eğer; vazgeçeriz, hayatımızdan uzaklaştırır ve unuturuz. Hatırlatan hiç kimse olmaz. Anne baba öyle mi oluyor? Yok. Bok çukurunda da yaşasalar atamıyor, satamıyorsun. Onlardan ne kadar uzağa gidersek gidelim fark etmiyor. Toplum onları unutmana izin vermiyor.
Sayfa 244 - Mavi UluKitabı okudu
Babam :)
Onun gözünde babası bir yaşam ustasıydı. Saatlerce felsefe konuşurlardı, sonra sarı kırmızılı atkılarını takıp Galatasaray maçına giderlerdi ya da sinemaya. Hayır, ona bir erkek çocuk gibi davranmamıştı ama bir kız gibi de yaklaşmamıştı.
Reklam
Anlayamadığı bir şey vardı. Bilmediği bir sebepten ötürü ne babası ne asker ne de halk tarafından sevilmemişti. En tarafsız bir gözle sebepleri araştırıyor, düşünüyor ama bir neticeye varamıyordu. Sevgi bir yana, nefrete benzer bir hisle sanki çevresi sarılmıştı. Bozuk olan ve cemiyetle bağdaşamayan bir tarafı vardı. Bu bozukluk, ya kendisinde ya da toplumun anlayışındaydı. Onlardan ayrı düşündüğü besbelliydi. Çünkü defalarca vicdânî kanaatleriyle çevresinin hükümlerinin çalıştığına şahit olmuştu. Ama ne taraftan bakılırsa bakılsın görünen acayip durum için bu bir sebep olamazdı. Bu düşünce beyninde acı veren bir ur gibiydi.
Bundehiş
Kutsal raven bitkisinin sapı iki ayrı insan olana kadar büyür; ölümlü ırkın anası ve babası Masya ve Masyanag. Çift tam bir saflık içinde yaşarken, Angra Mainyu (başka bir anlatıda devler) tarafından yoldan çıkarılır. Bu yoldan çıkmanın bir sonucu olarak, bu ilk çift metinde geçen ismiyle 'Hürmüze' yani Ahura Mazda'ya değil ona (ya da onlara) tapar. Böyle yaptıkları için bu ilk ölümlüler orijinal saflıklarını yitirirler ve ne onlar ne de onların soyundan gelenler, ruhun kurtuluşu üzerinde görevli tanrı Mitra'nın yardımı olmaksızın saflıklarını geri alabilirler.
İSA'NIN SIFATLARI
Yuhanna Müjdesi'nde İsa'ya birçok sıfat atfedilir. Bu kitapta İsa'yı tanımlamak için en az altmış farklı sıfat kullanılır. Yuhanna İsa'nın adını neden bu kadar çeşitli sıfatlarla ifade eder? Bunun nedeni Yuhanna Müjdesi'nin ana amacıyla bağlantılıdır. "Ne var ki yazılanlar, İsa'nın, Tanrı'nın Oğlu Mesih
Sayfa 222 - Yeni Anadolu YayıncılıkKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.