Ömür İklim Demir , ceza avukatı, reklam ve blog yazarı.İlk öyküsü 2010 da,
Muhtelif Evhamlar Kitabı ise 2015 te yazmıştır.Kitabı ile yazar Haldun Taner Öykü Ödülü, Ankara üniversitesi öykü ödülü, Notre-Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü, GIO ödüllerinde de yılın en iyi öyküsü ödülü almıştır.
inançların kaç şiddetinde ki depreme dayanır ?
yeryüzü içinden kimsenin kurtulamadığı kaç felaketi yaşadı
bizim bildiğimiz son yüzbin yılın öyküsü
kaç format atıldı dünyaya bilen yok ..
medeniyet kötülük üzerinde yükseliyor
iyilik yaşamın ayrıntılarında mevcut
yapılan her buluş , seni daha kolay öldürmek için ya da paranı kendi elinle vermen için yapıldı ..
ülkelerinde ki sokak köpeklerinin su sorununu bile çözemeyecek kişiler
dünya ile evcilik oynuyor ..
evrende şeytanın öyküsü bir meleğe güç verilmesi ile başladı
bana gücün çıldırtmayacağı birini göster ona boynumu uzatayım ..
medeniyet sana seçme ve seçilme hakkı tanıdı
yönetilmeme hakkını verecek bir medeniyet daha kurulmadı .
yuvarlak bir dünya çizmişler
bunlar kendi çapında
bizler ise bu dairenin kenarından izliyoruz
aynı hikayeyi baştan dinlemek için uyanıyoruz her sabah
sırf takvimler gücenmesin diye sayıyoruz günleri , ayları .
hafta sonuna sığan özgürlüğün köleleriyiz
pazar günü boynunda ki zinciri gevşetiyorlar
hadi bana bunu hissetmediğini söyle
dünyayı bir kaba boşaltmışlar
biz kimin kaşığındayız , bilmiyoruz ..
Aşkın da tüm diğer değerler gibi hızla sömürüldüğü bir “hız ve haz çağında” yaşıyoruz. Artık insanlar sevmiyor, dokunup geçiyorlar sadece. Şiirlere, şarkılara, romanlara, filmlere konu olan aşklar yok artık, aşk yaşanmıyor, yaşanamıyor çağımızda, içi en fazla boşaltılan kavramlardan biri de aşk aslında. Bir konuyu bu kadar dillere pelesenk edersek
Merhaba dostlar. Geldi, geliyor diyerek heyecanla beklediğimiz
Osman Şahin okuma etkinliğinin sonlarına yaklaşıyoruz artık. Gerçi henüz bir haftamız var, ama ben genç arkadaşlarımı kıramadığım için onların okuma etkinliğine katıldım. Gençlere destek her bakımdan önemli çünkü.
İnsanlık, Birinci Dünya Harbi ile sarsılmakta. 100 yılın ardından arka sayfalarında gizlenmiş büyük yangınlar, buhranlar ve insanlık trajedisiyle tarihine kara bir danga vurulmuştur. İyi ile kötünün mücadelesi var olma savaşını verirken; her asrın tamda gecenin çöktüğü yerde filizlenen umutlar vardır. Karanlıklara aydınlık olsun diye, zafer
“Sesi duydunuz mu?”
“Bence dışarıdan geliyor.”
Yazmış olduğum bir önceki incelememde dalga seslerine vurgu yaptığım için tekrara düşmek istemezdim. Fakat benzerlikler ve farklılıkları yakalamak için yazdığımızı düşündüm sonra. Hatırlarsanız zor bir yılın aralık ayıydı yine. O gün günlerden çarşambaydı. Usta bir yazarın ritim konusunda neler
Tarihi Değiştiren Diktatörler, Ali Çimen’in ‘Tarihi Değiştirenler’ serisinin bir kitabı. Nisan 2010’da ilk baskısı yapılmış. Dünya tarihine, tabii ki menfi manada damgasını vurmuş olan belli başlı diktatörleri anlatıyor kitap.
Kimler mi var? Stalin, Hitler, Mussolini, Mao, Pol Pot, Salazar, Franco, Bokassa, İdi Amin, Pinochet, II. Leopold,
I.
bir yıl daha bitiyor
İşte bu kadar duru, bu kadar yalın,
bu kadar el değmemiş
sıradan bir gerçeği daha
kolları bağlı hayatımızın
bir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleri
her sonda her başlangıçta ve her defasında
alır gibi bir başkasını karşımıza
perdeler çekip, ışıklar söndürüp
oturup yatağın içine bir başımıza
sorgulamak
•••
Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum. Böyle olmakla beraber, inanın ki doğru tek söz bile söylememişlerdir. Ancak, uydurdukları birçok yalanlar arasında, beni usta bir hatip diye göstererek sözlerimin
Ebru Ince 'in düzenlemiş olduğu etkinlik sayesinde bu sözü, "Mart ayı, Aziz Nesin ayı" na evirmiş bulunuyoruz. Dertse dert, hüzünse hüzün, mizahsa mizah, yergiyse yergi, edebiyatsa edebiyat...Hepsi en sağlamından, temeline kadar!
Ne mutlu ki, bu ay, platformda sağımız, solumuz,