Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
264 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır.
Bir trene binmek, rastgele defolup gitmek istiyorum, der
Attila İlhan
Attila İlhan
Sisler Bulvarı'nda. Hepimizde var o biraz yola çıkma isteği, kimimiz olduğumuz yerden kaçmak istiyor, kimimiz anlamını kaybettiği hayatı yeniden bulmak. Sahi, sizinki neden? Hayatın anlamı nedir? Yaşıyor mu yoksa sadece nefes mi alıyoruz? Sanki hep bir şeyler eksik gibi ama
Elif
ElifPaulo Coelho · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
Bir kadının her şeyin yanlış olduğunu göre göre birinden gidememesi aşka beslediği umut muydu, yoksa karşısındakini düzeltmeye olan inancı mı? Zamanında verilmiş bir veda kararının ardından çekilecek olan acı, ağır hasar aldıktan sonra çekilecek acıdan daha büyük değildi. Görmüyorduk, göremiyorduk. İçinde canlı yetiştiren, büyüten kadınların erkekleri tamir etme çabası dinmiyordu. Eksik sevgileri yanlış mekan ve zamanlarda tamamlama hissi bitmiyordu. "Emek verdim gidemem, nasıl olsa düzelir, bir gün beni anlar, toparlarız, aslında iyi biri ama..." İşte bizleri ilişkilere hapseden bu cümleler gün geliyor ayağımıza pranga, boynumuza halat ve ayağımızın altından itilen sandalye oluyordu.
Sayfa 173 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Her şeyi İşiten için, sessiz çığlıklar bile aslında seslidir.
Bazen bizim de canımız yanacak. Susayacağız, bazen bir çölde susuzluktan öleceğiz. Ve bazen hiçbir şey bulamayacağız. Tekrar tekrar deneyip hiçbir şey bulamamak. O zaman acaba problem bende mi diye düşünmeye başlarız ister istemez. Belki içimde eksik bir şey var, belki sadece bir zayıflık. Belki de mükemmel değiliz, kusurlarla doluyuz. Ama, ey Allah'ım, yine de koşuyoruz, çabalıyoruz, ayağa kalkıyoruz; çünkü hareket edemeyen biri bile gözleriyle ima yoluyla namaz kılabilir. Konuşamayan biri bile kalbiyle haykırabilir. Her şeyi İşiten için, sessiz çığlıklar bile aslında seslidir.
Kötü biri değilsin ama sende eksik olan düş gücü. Yalnız gözünle görüp, parmaklarınla dokunduğunun var olduğuna inanıyorsun.
"Kendimi sürekli başka biri olmaya uğraşıyormuş gibi hissediyorum. Yeni bir yer bulmaya, yeni bir hayata başlamaya, yeni bir ben olmaya çalışıyorum sanki. Bu büyümenin bir parçası sanırım, aynı zamanda kendini yeniden keşfetme çabası. Yeni bir ben olarak her şeyden kurtulabilirdim. Kendimden kaçabileceğime cidden inandım –çabalamaya devam ettiğim sürece. Ama hep sonunda dibe vurdum. Her nereye gidersem gideyim karşımda hep kendimi buldum. Eksikler olduğu gibi kaldı. Aynı eksik parçalar asla doyuramayacağım bir açlıkla üstüme geliyordu. Galiba beni tanımlayan şeyler bu noksanlıkların ta kendisiydi."
Doğan Kitap
İnsanlar kendini paranoyak okumaya kaptırdıklarında, kendilerini ve diğerlerini eksik bulmayı öğrenir. "Eğitilmiş" olmak, birini kendisinin pedagoğu haline getirir, İmparatorluk hakkında, tahakküm hakkında, şiddet hakkında tespitler saçarız ve diğerlerini zamanla naif ve cahil olarak görme eğilimi içinde oluruz. Paranoyak okuma ve onun
İletişim Yayınları
Reklam
Efendi Hazretleriyle beraber kılınan namazlara dikkat ediyordum: Yakınlardan bazılarını, namazda titremeler tutu- yordu. Omuz ve kol başlarından göğse doğru akan ra'şeler... Bu ra'şeler, namaz dışında, mukaddes isimlerden biri geçerken de oluyordu. Bilhassa Efendi Hazretleri konuşurlarken ve Allah Resûlünün isimleri geçerken... Hareket, yalnız Efendi Hazretlerinde yoktu. Tam ve kat'î temkin makamındaydılar. Sonradan öğrendim ki, bu da, yolun başına mahsus husu- siyetlerden biridir; ve kalbde nur ile zulmet çarpışmasından doğmaktadır. Tam ıstıfaya varmış, süzülmüş temkin ve istikrar makamına varmış olanlar, böyle hallerle alakalı değil... Bana başta, kendisini gizleyememek, zaaf gibi görünen bu ra'şeler, epey sonra, namazlarımda beni de sardı. Zaaf olmaya zaaftı; çünkü eksik çok eksik, her ân renk değiştirici bir makamın habercisiydi. Fakat ben bu zaafı düşünürken, eksikten de eksiktim. Demek ki, o ân, bana göre çok fazla bir nimetti bu...
Sayfa 159Kitabı okudu
İki benzer insan, bir elmanın iki yarısı. İki başka insan, biri yoksa diğeri eksik, yarım.
Değersizlik duyguları yaşayan bir insan, ilişkilerinde tutarsızdır. Bazen üstünlüğünü kanıtlamak amacıyla insanlarla yoğun bir ilişkiye geçer, kendisini eksik ve yetersiz bulduğu zamanlarda da onlarla karşılaşmamaya çalışır. Böyle bir insan ancak kendi üstünlüğünü yaşayabileceği ortamlara girme yürekliliğini gösterir, ikinci planda kalacağını hissettiği ya da üstünlük maskesinin düşerek değersizlik duygularıyla yüzleşme tehlikesinin bulunabileceği durumlardan uzak durur. Örneğin, para gücüyle kendisine saygınlık sağlayan biri, entelektüel değerlere önem verilen bir ortamda bulunmaktan kaçınabilir; her yerde birinci planda olmak isteyen bir başkası, girdiği bir toplulukta diğer insanların görüşlerini paylaşmamak ve onlardan farklı biri olduğunu vurgulamak için konuşmalara katılmayabilir. Çünkü değersizlik duyguları yaşayan bir insan üstün olmak "zorundadır".
"Bilinmedik bir hüzün var. İçimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik."
Can Yücel
Can Yücel
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
"Kalpte açılan yaralar da iyileşir mi?" . . "Dokuz yaşında bir çocuğu evine götürdük. Baba sordu: 'Bu çocuk kimdir?' Dedik senin çocuğundur. Adam kendi çocuğunu tanıyamadı ve hanımlarına, çocuklarından eksik olup olmadığını sordu. İlk eşi on iki çocuk saydıktan sonra eksik olmadığını söyledi. İkinci eş sekiz, üçüncü eşi
Ben Meryem
Ben MeryemAlişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 2023166 okunma
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
122 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size kişisel gelişim kitaplarını sevmeyenler için sevebileceğiniz bir kişisel gelişim kitabı ile geldim. Hayatı daha iyi, güzel yaşamak için bu 4 maddeyi hayatımıza geçirelim. Kendimizle 4 anlaşma yapalım. 1- Söz büyüdür. 2- Hiçbir şeyi kişisel alma. 3- Varsayımda bulunma. 4- Yapabildiğinin en iyisini
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311bin okunma
Hz. İbn Mes'ûd
Kur'ân insanlara, onun emir ve yasaklarına göre hareket etsinler, okuyup inceleyip gerekenleri yerine getirsinler diye indirildi. Oysa sizlerden biri başından sonuna kadar bir harf bile eksik bırakmaksızın okur da, okuduğunu uygulamaya koymaya hiç yanaşmaz!
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.