Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
15 Teşrinievvel 1328 [28 Ekim 1912]
En büyük intizamsızlık, açlık, perişanlık içinde ric’at ediyoruz. Abdülhamid’in İstanbul’a gittiğini duyduk. Padişah yüz yirmi bin kişi ile Edirne’ye hareket etmiş. Buna da kimse inanmıyor.
16 yıldır bu işi yapmaktadır Faik Usta. Oğlu Kamil’in hocası “bulyon” konusunda uyarana kadar geçen 14 yılda, beyin kimyasını harekete geçiren ve bağımlılık biyolojisinin ürünü bulyonu kullanır. 2012 yılında artık kullanmamaya başlar. Lakin daha ilk haftada %60 müşteri kaybeder. İşte bu %60’lık büyük kayıp çiğköftenin sadece doyurucu, açlık giderici bir yiyecek olmadığını gösteriyor. Aynı zamanda rahatlatıcı, duygulara hitap eden tuzak bir yiyecek olduğunu gösteriyor.
Reklam
'' Gördüğüm bakışların hiçbirinde kederin izi bile yoktu, omuzlar yüksüzdü, b mutlu ruhlar büyük olasılıkla ne bir karanlık düşünce ne de gizli bir acı taşıyordu. öte yandan b kişilerin arasında yürüyen ben, gençliğime ve yeni serpilmiş olmama karşın, mutluluğun neye benzediğini bile unutmuştum. ''
Sayfa 22
“Bir şeyler öğrenmek ve güç kazanmak için büyük bir açlık duyuyordu.”
Sayfa 26 - Metis Yayınları
Yaşam bir balo salonuymuş gibi nasıl da süzülüyorlardı. Gördüğüm bakışların hiçbirinde kederin izi bile yoktu, omuzlar yüksüzdü, bu mutlu ruhlar büyük olasılıkla ne bir karanlık düşünce ne de gizli bir acı taşıyordu
"Kendini savunabileceği vahşi hayvan, açlık tehdidi altındaki ilkel insan'a kıyasla, modern birey, karşısında savunmasız olduğu birçok şey tarafından tehdit edilmektedir: * Nükleer kazalar, * Yiyeceklerdeki kanserojen maddeler, * Çevre kirliliği, * Savaş, * Artan vergiler, * Özel yaşamın büyük kuruluşlar tarafından istila edilmesi, * Yaşam tarzını bozabilecek ülke çapındaki toplumsal veya ekonomik olgular."
Reklam
Batı toprakları, başlayan değişim altında tedirgin. Batı eyaletleri fırtınadan önceki atlar gibi tedirgin. Büyük toprak sahipleri, sinirli. Bir değişme olduğunu sezmekte, ama değişmenin ne olduğunu bilmemekteler. Büyük toprak sahipleri önlerine gelen şeye saldırıyorlar. Hükümet yetkilerinin genişletilmesine, işçi birliğinin kuvvetlenmesine; yeni vergilere, planlara kızıyorlar, ama bunlar neden değil, sonuç; neden değil, sonuç... Neden, derinde ve basit: Neden, midedeki açlık. Milyonlarca kere büyütülmüş açlık; bir tek insandaki açlığın, neşe açlığının ve biraz güven açlığının, milyonlarca kere büyütülmüşü, Gelişmek, çalışmak, yaratmak isteyen kasların ve kafaların milyonlarca kere büyütülmüşü. İnsanın en son, belirli, kesin fonksiyonu... Çalışmak için ağrıyan kaslar, basit ihtiyacın üstünde bir şey yaratmak için ağrıyan kafalar... İşte insan bu. Bir duvar yapmak, bir ev, bir baraj yapmak ve duvara, eve, baraja insanın kendisinden bir şey katmak ve duvardan, evden ve barajdan insanın kendisine bir şeyler almak; sert kaslara bir şey kaldırtmak; bir kavramdan, açık çizgiler ve biçimler çıkarmak. Çünkü insan, evrendeki bütün organik ve inorganik şeylerden ayrı olarak yaptığı işin ötesine geçer, kavramın basamaklarını tırmanır, başarılarının üstüne çıkar.
Sayfa 184Kitabı okudu
CENÂB-I HAK NEFSE DEMİŞ Kİ...
"Hadisin rivayetlerinde var ki: Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?" Nefis demiş: "Ben benim, sen sensin" Azab vermiş, cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: "ENE ENE; ENTE ENTE". Hangi nevi azabı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş. Sonra açlık ile azab vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş:
Sayfa 294 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Zebani
Zebaniler, Tanrı’nın beni affetmeyeceği ve hakkaniyetinden mahrum bırakacağı büyük bir günah işlememi sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Reklam
"İlme yasak koyanlar veya insanları yalanla meşgul edenler, aklın ve insanlığın en büyük düşmanlarıdır."
İbn Haldun, kendisinden sonra birçok düşünürü ve araştırmacıyı etkilemiş büyük bir bilim insanıdır. Onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri, bir siyaset adamı olarak toplumları iyi gözlemlemiş ve anlamış biri olmasıdır.
"İbn Haldun, herhangi bir zamanda, herhangi bir ülkede, herhangi bir zihin tarafından yaratılmış, en büyük tarih felsefesinin sahibidir." Alnold Toynbee
tiksinti
"oradaki ufak bir kapta, içinde küçük ekmek parçalarının yüzdüğü şekerli süt bulunuyordu. nerdeyse sevinç çığlığı atacaktı, çünkü sabahkinden daha büyük bir açlık duyuyordu ve başını neredeyse gözlerine kadar kabın içine soktu. fakat hayal kırıklığına uğrayarak hemen geri çekti; sadece yaralı olan sol yanı nedeniyle yemesi güçleştiği için değil -çünkü ancak bütün bedeni soluk soluğa hareket ederse yiyebiliyordu- ayrıca her zaman en sevdiği içecek olan ve kız kardeşinin kuşkusuz bu nedenle hazırlamış olduğu sütü de bu şekilde hiç beğenmemişti, evet neredeyse tiksintiyle başını kaptan çıkarıp sürüne sürüne odasının ortasına çekildi."
Sayfa 26
Bir zamanlar bir üstat varmış. İnsanlar konuşmasını dinlemek için toplanmış. Söyledikleri harikulade imiş, sevgi sözcükleri ona kulak veren herkesin ta yüreğine işlemiş. Kalabalığın arasında bir adam, Üstadın ağzından çıkan her sözcüğü dinlemiş. Gönlü yüce olduğu kadar alçakgönüllüymüş de. Üstadın sözleri bu adamı öylesine derinden etkilemiş ki
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.