Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tefekkür binası da bol malzemeyle inşa edilir; her bir kelime, her bir kavram/mefhum, bir inşa malzemesidir. Islah yerine ılga, acizlerin işidir. s.13 Tasavvuf, öncelikle çok ciddi bir disiplindir. s.17
Sayfa 156 - MecraKitabı okudu
Adam aptal çıktı rıza baba :d
-Bir zen-gi-riz (kadın düşmanı) diyordu: ”Hiç ömrünüzde bir kadın ile beraber bir dağa tırmandığınız vâki midir? (olmuş mudur?) Çıkarken daima siz ilerde­siniz o geridedir; inerken o daima önde gider siz geride kalırsınız. Yanyana gitmeniz ancak düz yolda mümkün olabilir!”
Reklam
adam iflah olmaz bir cahil çıktı rıza baba.
Bir ara, taklitçiliğin onulmaz noktalara geldiği Arap ülkelerinden birine ait bir müzik topluluğunu izledim. Beş altı Arap delikanlı, boyunlarına astıkları gitarlarla pop müzik yapıyorlardı. Psikolojide kendiliğinden öğrenme dediğimiz olayla, pop müziğinin asıl sahipleri tarafından nasıl icra edildiğine dair bir bilgimiz, bir kulak bilgimiz mevcut. Arap popçularını izlerken, bir tek şey hissettim: UTANÇ… Bu topluluk, koca bir Arap milletinin, içinde İslâmiyet’in zuhur ettiği ve Peygamberinin mensup olduğu şerefli ırkın, asırlık gövdesi üzerinde, dallardan birinde, müdahale ile meydana getirilmiş, uyumsuz, inkarcı, dejenere, arsız, bitmiş bir uzantıydı. Müziği, resmi, sanatı, şiiri, modası... ile kendi ülkemi düşündüm. Farklı mı?
Hristiyanlığın Ortaçağ kavgaları da dehşetli çıktı Rıza Baba
Kuşkusuz, daha uzun süre yaşa­mış olsaydı sıkıntı artardı; ama 1384'te öldüğü sırada henüz resmen lanetlenmemişti. Öldüğü yerde, Lutterworth'da gömüldü ve Constance Konsili, kemiklerini çıkarıp yakana kadar ora­da huzur içinde yattı.
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
Tarikat (Darwin ' in dedesi de kâfir çıktı Rıza baba)
Okyanus mağaralarında, Doğup gelişti organik yaşam, Kıyılara ulaşamayan dalgaların altında. Önce mercekle bile göze görünmeyen Minik oluşumlar kıpırdadı çamurda Ya da yolunu açtı ıslak katmanda. Kuşaklar ardından tomurcuklandıkça kuşaklar, Yeni güçler edindiler, dallarını uzatıp büyüttüler; İşte böyle belirdi sayısız gruplarıyla bitkiler, Ve soluk alan yüzgeçler, ayaklar ve kanatlar. Erasmus Darwin'in ölümünden bir yıl sonra ortaya çıkan bu şiir dindar okurlarını çok sarstı. Darwin Tanrı'nın mevcut canlı türleri nefesiyle hayat vererek yarattığı inancını reddediyordu. "Doğanın Tapınağı" hakkındaki değerlendirmeler öfkeyle doluydu. İsimsiz bir eleştirmen Darwin'in görüşlerini "gerçekdışı ve anlaşılmaz bir felsefe" olarak nitelendirip küçümsüyordu. Ona göre bunlar o kadar ürkütücüydü ki adını vermeyen eleştirmen daha da ileri giderek, "Dehşet içindeyiz ve artık bir daha yazmayacağız,” diyordu.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
İçe Kapanma, Yabancılaşma ve Sonrası Sünnîlik Etkileri
Osmanlı Devleti, Caferî mezhebine bağlı olan Kızılbaşları, Sünnîleştirme yolunu bir devlet politikası olarak benimsedi ve uyguladı. Tekkelerdeki Şia âlimlerin alınması, Ehl-i Beyt ilmini anlatan eserlerin yasaklanması, tekkelerin "yoklanması"nın yanında her Kızılbaş köyüne Sünnî bir imam tayin edilmesi bu politikanın bir sonucu olarak
Sayfa 152 - KRİPTOKitabı okudu
Baba Zunnun Ayaklanması
Kanuni Sultan Süleyman adıyla maruf, Osmanlı Padişahı I. Süleyman zamanında halk ağır vergiler ödemeye mecbur edilmişti. I. Süleyman'ın Mohaç seferine çıktığı sırada, İlyazıcı Kadı Müslihiddin arazi vergilerini arttırmak isteyince halk buna karşı koydu. Hoşnutsuzluk doğdu. Sulkun Hoca adlı bir Kızılbaş, tarlası. na 200 akçe vergi yazan
Sayfa 149 - KRİPTOKitabı okudu
Nedense her yere yakın oluyorlar :D
Adamlar kolpa çıktı Rıza Baba. Mesai saatinde gezip tozuyolar diyim bak. Hadımköy diyorum yakınız diyo. Kesin Selimpaşa'ya yüzmeye gitti bunlar.
Sayfa 325 - Storytel e-kitap
Prens ayak fetişi çıktı Rıza Baba
Çocuklara ilk okuma merakını aşılamak için yazılmış kitaplara, yani masallara göz atalım. Pamuk Prenses nedir mesela? Anne ölüyor, dakika bir gol bir! Üvey anne manyak, "En güzel benim" diye, kızı bir cadı aracılığıyla zehirletiyor! Külkedisi'nde sadece anne kötü değil, ablalar da ruh hastası! Yapılan işkencenin, aşağılamanın haddi hesabı yok. Üstelik sonuç olarak bahtsız kızın bulduğu prens de biraz tuhaf, kafayı ayaklarla bozmuş! Bütün kadınlara ayakkabı denettiriyor.
Sayfa 192Kitabı okudu
Reklam
DR. RIZA NUR Hekim, siyasetçi, yönetici, siyasi müzakereci, araştırmacı, dergi yayıncısı olarak Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında unutulmaz hizmetleri olan, milletimizin yetiştirdiği değerli bir isimdir. AİLESİ, DOĞUMU, TAHSİL HAYATI Dr. Rıza Nur'un baba tarafı yaklaşık 1750
AFŞIN'IN VEDAI Elimdeki kısa notu okurken yüreğim daralıyordu. Atsız, bana yazmış ve küçük odadaki masanın üzerine bırakmıştı. Kendisi evde yoktu. O anda, Ankara'ya koşan sabah ekspresinin bir kompartımanında olmalıydı. Küçük kâğıdın üzerindeki yazı, her zamanki gibi «Azizim Altan»> diye başlıyordu. Önceden kararlaştırdığımız halde
Adam korkak çıktı Rıza Baba
Acımın dinmek bilmediğini, böyle giderse delireceğimi görüyor ama yapmam gereken şeyi bir türlü yapamıyordum.
Pisliğin teki çıktı bu, Rıza baba
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun; Bana da sapık, dinsiz der durursun. Peki, ben ne görünüyorsam oyum: Ya sen? Ne görünüyorsan o musun?
1887, SELANİK O gün, Mustafa'nın babası Ali Rıza Bey çok sevdiği karısına ilk kez sesini yükseltti. "Zübeyde, Zübeyde! Mahalle mektebine göndermeyelim Mustafa'yı. Verelim çağdaş bir okula, zihni açılsın, ilim fen öğrensin.' Okuma yazma bildiğinden mahallede "molla" diye de anılan ve benim de tanıdığım zaman annem kadar seveceğim
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.